*9*

6K 301 18
                                    

2 Hafta Sonra

"Sana bir kargo gelmiş Bella." Bella masasından kalkarak kargocu çocuğun getirdiği paketi eline alıp imzayı attıktan sonra geri, masasına döndü. Masaya oturduğu an kargonun üzerindeki ismi gördü. Kelly Herland

Ne kadar garip bir ismi olduğunu düşünürken kutuyu açtı. Temizlenmiş ve yıkanmış elbisesi ve iç çamaşırları katlanmış bir halde kutuda duruyorlardı.

Üzerinde bir not vardı.

Brighto Yolu, Hawer Caddesi, No; 91
Tarih ve Saat; Bu gece, 21:30
İmza; Liliana Maura Klahens

Bella notu eline alıp elbisesinin bulunduğu kutuyu yere bıraktı. Bedenini sandalyesinde geri yaslayıp dergi için Liliana hakkında yazması gereken makaleye ara verdi. Makaleyi nasıl bitireceği konusunda hiçbir fikri yoktu.

Bella ve Liliana beraber geçirdikleri geceden sonra birbirlerini hala görmemişlerdi. Kelly, Liliana'yı göreviyle sürekli meşgul edip iki hafta boyunca neredeyse kafasını kaldıramayacak kadar yormuştu. Sürekli yeni projeler, seyahatler sıkıştırıp duruyordu programlarına. Liliana sonunda çok yorgun olduğu için bir gün müddet istediğinde Kelly zor da olsa kabul etmişti ve programını boşaltmıştı. Liliana boş gününde Bella ile konuşmayı seçmişti. Sabah'ın köründe hızlı kargo ile iki haftadır onda olan elbiseleri Kelly'ye kargolatmış ve not düşmüştü.

Bella iki hafta boyunca Andrea'nın hiçbir telefonuna cevap vermemiş meyvelerini alıp üç dört sezon dizi izlemişti. Doktoruyla konuşmuş, ailesiyle konuşmuştu. Herkes bebek konusunda çekingen olsa da Bella doğurmakta kararlıydı.

Stajyerlerden biri saatin 15:00 olduğunu belirterek Bella'nın önüne kuru kayısı ve kuru yaban mersini bıraktığında Bella bilgisayarını kapattı ve arkasına yaslandı. Tina karşı masasından kalkıp Bella'nın yanına doğru geldi.

"Hey Bella, bu bebek işini ne zaman söylemeyi düşünüyorsun şirkete?"

"Doğuma giderken belki? Zaten bilmesi gerekenler biliyor Tina."

"Tamam bir şey demiyorum bebeğimiz nasıl? Ne kadarlık oldu?"

"8 hafta. Uyuyamıyorum gece onlarca kere uyanıyorum. Yorgunum."

"Karnın şiştiği zaman daha tatlı olacaksın eminim."

"Şimdi daha tatlıyım emin ol." Yaban mersinlerini ağzına atıp mineralli su ile çiğnemeye başladı. İşi iki saat sonra biteceği için bir zaman sıkıntısı olmayacağını düşünüyordu...

Bu sırada Liliana, etrafında dönerek sekreterine baktı. "Kelly, senden istediğim her şey tamam mı?" Diye sordu elindeki suyla olduğh yerde dikilirken.

"Evet patron. Yemek hazırlandı. Ev temizlendi. İçki koyuldu. Havuz temizlendi. Yedek kıyafet falan hepsini dolabına yerleştirdim."

"Yarın boşum. Peki ya ertesi gün?"

"Ertesi gün, sabah Ar-Ge ekibiyle bir toplantınız var. Saat 13.00'de özel röportaj için gelecekler. Saat 15.00'de bütçe değerlendirmesi için özel toplantı var siz, müdürler ve sekreterleri ile birlikte. Saat 19.00'da Kuzeydeki Şirketimizin verdiği akşam yemeğine katılacaksınız. Ve gün bitecek."

"Oh, yoğun bir gün."

"Evet efendim size tavsiyem iyi dinlenin." Kelly arabasına doğru ilerlerken Liliana ona el salladı ve bahçesinde turlamaya devam etti. Evin içinden gelen hafif müziği dinliyordu. Burası şehrin kuzey tarafında kalan gizli cennetlerdendi. Çok fazla insan ve ev olmayan bir yerdi.

Liliana geçen sene bu evi aldığında emeklilik yatırımını yaptığını düşünüyordu çünkü şehir yavaş yavaş kuzeye doğru kayıyordu. Şu bir kaç senede de tadını çıkartmayı planlıyordu.

Havuzun başındaki gölgeliğe uzandı ve gözlerini kapattı. Uzun günü bir şekilde atlatmalıydı.

**********

Arabasını evin garajının önüne yanaştırıp arabadan indi Bella. Kısa beyaz günlük tulumunu düzelterek çantasını alıp arabanın kapısını kapattı. Derin bir enfes alarak saçlarını düzeltti ve evin ön girişine doğru ilerledi. Hava kararmıştı ve ılık ılık esiyordu. Şehrin bu tarafına hiç gelmediğini düşünerek upuzun düz sokağı inceleme gereği duydu Bella iki ev, her ev arasında bir ev daha yapılacak kadar boşluk. Ve sonsuzluk gibi süren yolun iki tarafını da kaplayan ağaçlar...

Liliana üzerine bir kaç damla dökülen viskiyi temizleyip hızla kapıya ilerledi ve yutkundu. Saçını geriye atıp kapıyı açtığında karşısında günlük haliyle duran kadını görmüştü. İki adım geri çekilerek geçmesi için yer açtı.

"Hoşgeldin Anabella." Dedi Bella gülerek içeri girerken. Liliana resmi bir şekilde ellerini uzattığında Bella ona sıkıca sarıldı ve yanağına bir öpücük bıraktı.

"Lütfen direkt masaya geçelim." Dedi nazikçe Bella'nın oturacağı sandalyeyi çekerken. Bella oturduğunda Liliana da karşısına oturdu.

"Lütfen, başla Anabella. Bu gün nasılsın?" Diye sordu şarabından bir yudum alarak. Bella önündeki suyu eline aldı.

"Teşekkür ederim Liliana. Bir kaç makale ile uğraşıyorum. Şu sıralar çok meşgulüm." Sandalyesine geri yaslanırken 

"Anlıyorum. Andrea ile nasıl gidiyor?"

"Ah evimden tüm eşyalarını topladı. Beni aldattığı kadın ile birlikte yaşayacağını duydum."

"Oh demek öyle. Kusura bakma fakat neden ayrıldınız?" Liliana eline çatal bıçak alırken aynı anda tüm dikkatini Bella'ya verdi.

"Andrea ve ben birlikteyken bazı şeyler planladık. Evlilik, aile, iş hedeflerimiz vardı. Ben neredeyse tüm hedeflerime ulaştım. Andrea ile olanlae hariç tabii. Anne olmak, editör olmak, bir kitaba başlamak, annemle barışmak, yeni bir araba.... Daha iki gün önce derginin editörlüğünden teklif aldım. Pazartesi günü bir editör olarak işe gideceğim bunlar mükemmel." Bella konuşmayı bırakıp önüne koyulmuş soslu biftekten bir parça tattı ve suyundan bir yudum daha aldı. Liliana yemeğini bitirdiğini belli eden bir şekilde tabağı ileri itti ve şarap kadehi ile sandalyesine yaslanıp bacak bacak üzerine attı.

"Peki seni bu kadar üzen ne?" Dedi kadına doğru bakarak. Bella bu sarışın kadının loş ışıkta parlayan zümrüt yeşili gözlerine dalarken ona durumları anlatıp anlatamayacağını düşünüyordu.

"Andrea ile herşey bitti. Tamda dört ay önce benden dilediği şeyi gerçekleştirmişken..."

"Senden ne istedi Anabella?"

"Bebek, benden bir bebek istedi. Ve ben hamileyim." 

#KalbiDengem

Yedek PlanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin