Yedek Plan

*28*

"HADİ ANABELLA! NAZ YAPMANIN SIRASI DEĞİL!" Doktor eliyle Bella'nın kasıklarını yokladığında Bella kulakları sağır edecek bir tiz çığlık attı.

Tepesindeki beyaz ışığa gözlerini kırpıştırarak baktı. Liliana onun ellerini tutmuştu.

"Anabella hadi çok az kaldı."

Bella yutkunarak kafasını yastığa geri bastırdı. Aynı zamanda bağırmaya devam ediyordu.

"Acıyor, çok acıyor!" Bella bağırarak Liliana'nın elini sertçe kavradı. Acıyla titreyerek göz yaşlarıyla karışmış terini silen hemşireye hızlı bir göz attı. Liliana olduğu yerde zıplayınca doktor ikisine göz attı.

Bella tüm vücudunun katlanılmaz derecede kasılmasına karşın bir kere daha yüksek bir çığlık attı. Son yarım saattir yaptığı tek şey çığlık atmaktı.

"Tamam, tamam bebek geliyor, hadi Anabella, bir kez daha kızım." Liliana'nın eline beş tırnağını da batırarak yüksek sesli bir çığlıkla ıkındı. Liliana büyük bir kahkaha patlatıp olduğu yerde bir kaç kere heyecanla zıplamasıyla, can alıcı bir ağlama sesinin duyulması bir olmuştu.

Sanki, yüce bir ses ona fısıldamışca aydınlandığını hissetti Bella. Kafasını geri yaslayıp yanındaki kadına baktı. Liliana eğilip dudaklarını Bella'nın nemli dudaklarına bastırdı. O sırada doktor kucağında beş hafta erken doğan ufaklıkla beraber Bella'ya yaklaştı. Bebeği yavaşça Bella'nın kucağına bıraktığında Liliana ve Bella göz göze geldiler. Bella hıçkırarak ağlamaya başladığında Liliana eğilip Bella'nın alnına bir öpücük bıraktı.

Minik kızları Bella'nın kucağındaydı. Liliana kızının mis kokusunu içine çekip alnına kibar bir öpücük bıraktı ve fısıldadı.

"Hoşgeldin minik tavşanım."

Hemşire bir kaç dakika içerisinde bebeğin kontrollerini yapmak için Bella'nın kucağından aldı. Bella normal odaya alınırken Liliana üzerindeki mavi önlüğü çıkartarak koşarak ailesinin yanına doğru koştu. Gözü ayakta sağa sola dolanan Kelly'e takılınca, hızla ilk önce ona sarıldı sıkıca. Lily ve anne babası ona yaklaşarak heyecanlı bir şekilde baktılar.

"Anne oldum." dedi kollarını açıp Kelly'den ayrılırken, ağlayarak. Onlara sarılırken hemşire elinde beyaz giyrilmiş minik kızıyla beraber çıktı. Hızla hemşireye yaklaşıp bebeğini dikkatle kucakladığında ailesi ona doğru yaklaştı.

Bir süre sonra kucağında bebeğiyle Bella'nın odasına doğru ilerledi. Bella kapalı gözlerini duyduğu kapı sesiyle araladı. Az önce çıkan hemşirenin geri geldiğini zannetmişti. Ama gelen eşiydi.

Kucağında bebekleriyle Liliana odaya girdi. Kapıyı kapatıp kucağındaki minik bedene dikkat ederek yürüdü. Tek eliyle kızlarının minik elini kavramıştı ve bebekleri Liliana'nın kucağında sakince duruyordu.

Bella'nın açık göğsüne doğru yatırdı kızını hemşire odaya girip emzirip emzirmeyeceğini sordu. Bella onu kısık sesiyle onayladığında bebeği emmesi için pozisyona soktu.

Liliana, Bella'nın boştaki elini kavrayıp dudaklarına götürdü. Luanna büyük bir iştahla annesini emerken hemşire özel odadan çıktı.

Bella dudaklarını sevgilisinin kulağına yaklaştırdı. "Bir daha çocuk doğurmayacağım. İstiyorsan, sen doğurursun." Liliana kıkırdayınca Bella'nın kucağındaki minik Luanna gözlerini araladı ve yemyeşil gözlerini annelerinin huzuruna sundu. Bella kıkırdadı ve Liliana'ya baktı.

"Bu çocuk neden sana benziyor? Sarışın ve yeşil gözlü."

"Hamileliğin boyunca sadece bana baktın da ondan." Dedi gülerek. Elini minik bebeklerinin küçük avucuna yerleştirdi. Luanna parmağını kavradığında iki kadın da gülümsedi.

#KalbiDengem.