*25*

4.3K 242 27
                                    

"Hadi Anabella, gidelim artık."

"Aşkım, tamam geliyorum." Liliana kapıda sevgilisini beklerken aynı anda ona göz kırpan beyaz nostalji arabayı izliyordu.

Etrafa bakarken Bella'yı merdivenlerden yavaşça inerken gördü. Yaklaşıp elini uzatarak sevgilisine yardım etti. İkisi birlikte kapıdan çıktıklarında Bella karşısındaki arabaya bakıp olduğu yerde durdu ve yutkundu.

"Aman tanrım!"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Aman tanrım!"

"Gel lütfen bebeğim." Liliana onu çekiştirerek arabanın kapısını açtı. Ve oturduktan sonra kapıyı kapattı. Hızla şoför koltuğuna oturdu.

"Bu sefer nereye gidiyoruz sevgilim?" Dedi Bella emniyet kemerini takmaya çalışırken Liliana'ya gülümseyerek bakıyordu.

"Humm güzel bir yere." Dedi gülerek.

"Bu araba muhteşem şuna bak koltukları bile orjinal."

"Aynen çok beğendim. Ama Kırmızı Cadillac'ımın üzerine gül koklayamam. İstersen senin için alalım aşkım? Ama bakımı zordur bu arabanın." Bella ona hak vererek arabanın tadını çıkartmak için restore edilmiş döşemeye bir kere daha zevkle dokundu. Güneş iki saate batacakken neden dışarı çıktıklarını anlamaya çalışıyordu.

Kısa süren bir araba yolculuğu sonrasında bir tepenin girişinde durdular. Liliana arabadan inip görevli kulübesinin yanına gitti. Güvenlik görevlisine kimlik gösterip talimatlar verirken Bella'da arabadan inmişti.

"Bebeğim yukarıya arabayla çıkış yasak. Çift kişilik bir ATV var ya onunla da ya motorla çıkacağız."

"ATV olsun en azından 4 tekerlekli ölüm riskimiz azalır." Liliana gülerek onun elini tuttu ve daha önceden buraya getirilen çift kişilik ATV'in arkası destekli arka koltuğuna onu oturttu. Ve kemeri göbeğinin altından geçirerek taktı. Liliana da öne oturduğunda son bir kez sevgilisini kontrol edip gaza yavaşça yüklendi. Bella arkada sıkıca tutunmuş yürümenin daha iyi bir fikir olduğunu söylerken Liliana dikkatli bir şekilde onu yaklaşık on dakika içinde tepeye çıkartmıştı. Tepenin altında gözüken vadi ve gölete doğru baktı.

"Seni oraya götürüyorum." Dedi Bella'ya göleti işaret ederek. Bella gülerek bu kemerine daha sıkı tutundu. Bu sefer de yokuş aşağıya ineceklerdi.

Liliana iki kat dikkatli bir şekilde ve etrafı inceleyerek tepeden indiler. Göletin etrafına yaklaştıkça Liliana büyük yemek sepetini yanındaki mini buzdolabını katlanmış örtüyü gördü. Bella hala etrafa bakmakla meşguldü. Ağacın bir yanına ATV'yi bırakıp Bella'nın inmesine yardım etti. Bella peşinden gelirken büyük örtüyü göl kenarına doğru yaydı.

"Liliana bizim tarafımızda yağmur varken, güneyde neden yağmur yok. Bu göl neden buz tutmamış? Kasıma girdik."

"Bebeğim bu tepeciğin ve göletin özelliği bu. Cennetten bir köşe. Sıcaklık hep sabit. Turistik olmasının nedeni bu."

"Ben hiç turist göremiyorum."

"Çünkü bugün burası sadece bize ait." Dedi Liliana Bella'ya yaklaşmışken sepetten yemekleri ve mini buzdolabından içecekleri çıkartıp örtüye yerleştirdi. 

"Aman tanrım sen mükemmelsin."  Bella tabağını eline alırken Liliana gülümseyerek ona doğru baktı.

"Zaten acıkmıştım." Dedi yemek yemesine bahane bulmak ister gibi. Beraber yemeklerini yerken Liliana aynı anda bebeklerinin odasında yapacaklarını anlatıyordu. Zaten hazır olan bebek odalarına ek olarak bir beşik de odaya alacaklarını konuşmuşlardı.

Yaklaşık iki saat sonra saat yediye gelirken Bella Liliana'nın kucağına uzanmış elinde yarım saattir bitiremediği muz ile konuşup duruyordu. Beraber dolunayın yerine yerleşmesini izlediler. Liliana bir süre sonra her köşeye yerleştirdiği güçlü ışıklar veren fenerleri yaktı.

"Fenerimiz var ve biz ay ışığında mı oturuyoruz sevgilim?"

"Daha romantik değil mi?"

"Karanlıktan korkuyorum ben Liliana."

"Ama ben yanındayım Anabella." Dedi ellerini tekrar kadına sararken. Eline şampanyayı alıp iki kadehi doldurdu.

"Biliyorum hamilesin, ama tatmanı istiyorum. Senin kadar güzel bir şampanya bu." Bella kibarca kadehi alıp bir yudum içip gözlerini kapattı ve zevk dolu bir mırıltı çıkarttı.

"Aylardır içki içmedim. Ömrümce bunun kadar güzel şampanya içmedim..." Dedi memnuniyetini belirterek. Liliana gülümseyip dudaklarına bir öpücük bıraktı ve hafif geri çekildi.

Bella gözlerini açtığında gördüğü manzara ile sabit kaldı. Liliana gülümseyerek elindeki siyah kadife kutuyu açtı.

"Luanna'ya anlatacak sağlam bir hikâyemizin olmasını istiyordum Anabella. Ve bu dolunaydan uygun bir zaman yok. Ben Liliana Maura Klahens, taksisini çaldığın kadınım, aynı zamanda kalbimi de çaldın. Anabella, karşısında diz çöktüğüm, boyun eğdiğim ilk kadın olarak senden benimle bir ömür geçirmeni diliyorum."

Liliana yutkunarak parıldayan yeşil gözlerini sevgilisinin gözlerine kattı. Bella gülücüğünü büyüterek elini Liliana'nın önüne gelen bir tutam sarı saçına attı.

"O taksi benimdi ve evet. Seninle bir ömür geçireceğim." Liliana gülerek ayağa kalktı ve kadını kucakladı. Bella kahkaha atarak ona durması gerektiğini söylese de Liliana ona yeniden sarılıp kafasını Bella'nın boynuna gömüp derin bir nefes almıştı.

Liliana dudaklarını kadının dudaklarına bastırıp usulca alnını alnına yasladı.

"Seni seviyorum taksi hırsızı.'' Dedi Liliana gülümseyerek. Bella hafifçe kıkırdadı.

"Seni seviyorum kalp hırsızı."

#KalbiDengem

Yedek PlanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin