Akşam yine çıktık dışarı. Ozan ters ters bana bakıyor. İçimden keşke bir şey dese diye dua ediyorum. Sevgilim yanımda oturup başını omzuma koyuyor, Selçuk Cansu ile konuşuyor (diğer kuzeni), ortamdan memnun olmayan tek kişi Ozan. Hatta daha sonra Nazan diye bir kız geldi. Aynı sitede oturan bir kız, Selçuk' da Özge' de tanıyorlar. Oda geldi bize katıldı. Ozanla konuşmaya çalışıyor ama nafile. Gece saat 1 gibi çıktık, ilk onların evinin önünden geçtik, Nazan ayrıldı. Sonra sevgilimin evinin önünden geçerken onlarda ayrıldılar. İyi geceler dedik birbirimize, sonra dudağından öptüm sevgilimi. Kimselerde görmedi. Bizim dışımızda. Evlerine girerken Ozan garip bir şekilde güldü. Bir pislik yapacak bu diye geçirdim içimden. Yapsa direkt kavga çıkarırdım, öyle planlıyorum. Aynı durumda olsanız nefret ederdiniz çocuktan. Bende ediyordum işte. ilk defa kendimi bu kadar şiddet yanlısı hissediyordum.
Ertesi gün onlar ailecek başka bir yere gittiler. Bizde Selçukla takıldık bütün gün. Akşamında yine çıktık dışarı. Bu sefer Ozan yoktu. Bir ara sevgilim bir şey konuşabilir miyiz dedi. Sessiz bir yere gittik. "N'oldu hayatım?" dedim. " Ozan ya, ne olacak. Biz gidene kadar seninle görüşmemi istemiyormuş, 40 yılda bir geliyoruz onda da onlarla mı takılacaz diyor." Ne yaparsınız bu durumda. Sinirlendiğimi anladı "sakin ol hayatım ya onun dediğini mi yapacam sanki. Babama derim sevgilin olduğunu dedi ama derse desin umurumda değil. " dedi. Benim umurumdaydı ama zor durumda kalmasını istemiyordum sevdiğimin. Görüşmeyi kesmedim tabi ki görüşmeye devam ettik. "Bir de uzun zamandır öpmüyorsun sen beni" dedi sanki sitem eder gibi. "Aaa çok büyük eşeklik etmişim ben" dedim. Güldü, öptüm yanağından, alnından, burnundan. Çok âşıktım çok. Tekrar yanlarına döndük Selçukların. Sonra zaten evlerimize dağıldık. Sabah yine denize gidecektik. Bende o ara Ozan ile konuşmaya karar verdim. Ertesi sabah gittik sahile. Geldiler. Beni görünce yüzü düştü yine Ozan'ın. Selamlaşma merasiminden sonra Ozan'a bi konuşalım dedim.
Tavırları o kadar artist ki konuşmak yerine direkt giresim geldi. Ters bir hareket yapsa dalmayı planlıyorum. " Ne var?" dedi ağzını yamultarak. Zaten ayar olmuştum iyice sinir oldum " derdin ne lan senin ? tanıştığımızdan beri bir tavırlar, artistlikler. Dünde görüşmeyin falan demişsin. Derdin ne ? Yüzüme karşı söylesene" dedim. Elleri cebinde suratıma bakıyor. "Derdim falan yok, öyle istedim öyle dedim n'apacaksın" dedi. Eğer tek bir yumruk atamadan bu çocuk giderse intihar ederdim. " Ağzımı bozmak istemiyorum da, sen ne s*kime karışıyorsun ki bize? Sana n'oluyor?" dedim. Yav işte kuzenimi görmüyorum falan derken bir adım attım, burun buruna geldik. " Bak. Özge'nin kuzenisin diye bir şey diyemiyorum. Ben..." derken lafımı kesip " desen ne olacak lan yavşak" dedi gülerek. Arkaya baktım sevgilimin sırtı bize dönük, Ozan'a baktım karşımda gülüyor. Dayanamadım. Yumruğu karnına geçirdim. O orada iki büklüm olurken sevgilimin yanına gittim. Çünkü kalırsam fazlası gelecekti.
"Neredesiniz ya kaç dakikadır ? Ozan nerde?" dedi. "Karnına kramp girdi galiba" dedim arkaya bakarak, sonra oturdum yanına. "Yapmadın değil mi?" dedi sert bir ifadeyle. Olanları anlattım bende aynı şekilde, ne bir eksik ne bir fazla. " Ya hayatım dayıma derse , işler karışacak. Zor durumda kalacağız ikimizde, az sakin olsan n'olurdu?" dedi. Ben daha bir şey demeden ozan karşımda belirip "kalk lan ayağa" dedi. " Ozan uzatma" dedi Özge. Ama nafile, illa uzatacak, illa sınırlarımı zorlayacak. Kalktım ayağa. "Bak Ozan sınırı.." yine lafımı tamamlayamadım. Suratıma yumruk attı. Sinirli olursam kolay sakinleşemem. Elim ayağım titrer. Sinirlenince hemen kavgaya sarılmam ama sınırım zorlanırsa bütün sinirim boşalana kadar duramam. Ya kavga ederim ya küfrederim. Sınırı geçmiş miydik? Bence evet.
Acıdı tabi attığı yumruk ama çaktırmadım. Derin bir nefes alıp çullandım üstüne. İki kız çığlığı, Selçuk'un " Bir durun amk lan!" nidaları arasında birbirimize vurmaya çalışıyoruz. Sonra o ana kadar duyduğum en kalın sesi duydum. " N'oluyor lan burada!" diye biri bağırdı, istemsizce dönüp baktım. Ufak tefek bir adam... Meğerse Özge'nin dayısı, çocuğun babası. Özge " Dayı Ozan baş.." derken dayısı aynı ses tonuyla " sen sus onlar anlatsın" dedi bize bakarak. Kalktım ayağa Ozan yattığı yerden ötmeye başladı. " Bu çocuk Özge' nin sevgilisi, her gün burada. Ben rahat durmasını söyleyince kavga ettik." Bu neydi şimdi. Ne yaptım da rahat dur dedi bana ? Zaten böyle deyince hepimiz birbirimize baktık şaşkın şaşkın. Adam bana bakarak " konuşsana oğlum dilini mi yuttun" dedi. Bende anlattım her şeyi. Otoriteye karşı çıkmak olmaz. Özgenin sevgilisi olduğumu, Selçuk'un evinde kaldığımı, hep birlikte takıldığımızı, Ozan'ın bana dediklerini falan anlattım. Selçuk rahat, Cansu rahat, Özge dokunsan ağlayacak, ben stresliyim, Ozan'ın taa amk...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seni Çok Sevdim
RomanceLise yıllarında başlayan çok güzel devam eden ama hüzünlü biten bir aşk hikayesi. -B.K.D