Bir kez daha.Hiç gözünü kırpmadan bir cana daha son vermişti adam.Tek seferde tam kalbinden vurmuştu kurbanını.İstediklerini tek tek alıyordu hayattan.Yıllar çok şeyi değiştirmişti ama dinmeyen öfkesi hala aynı alevle yanıyordu.
"Temizleyin."dedi adamlarına yerdeki cesedi kastederek.Öyle bir tiksintiyle bakmıştı ki adamlarına cesedi gösterirken dışarıdan bakan bir insan o bakışlar yüzünden intihar edebilirdi.Adam tüm heybeti ve karizmasıyla silahını beline takıp arabasına doğru yol almaya başladı.Tabi onunla beraber 20 koruması da.Büyük villasına gidene kadar karanlık gözlerinden fışkıran ateş görülmeye değerdi.Villanın bahçesine girdiği an büyük bir rahatlamayla derin derin nefesler aldı.Bitmişti,neredeyse bitmişti.Son bir ruhu daha bedeninden ayıracak ve içindeki intikam ateşini bir nebze olsun dindirecekti."Sedat"diye seslendi en güvendiği korumasına bir yandan arabasını kilitlerken.
"Buyur abi'' Sedat aslında adamın ne diyeceğini gayet iyi biliyordu ama yine de ondan duymayı bekledi.
"Şu küçük kız,onu yarın burda istiyorum.Söyle o salaklara kızı sağlam getirsinler onunla ben bizzat ilgileneceğim."
"Tamam abi.Yarın kız sapa sağlam burda olur.Başka birşey?''
Başka birşey yok dercesine kafasını salladı adam.Yarın bitiyordu işte.Sonra kendine yeni bir hayat kurup Las Wegas'a gidecekti.
***
Ertesi gün öğlen saatlerine doğru korumalar bahsi geçen küçük kızı almak için villanın bahçesinden çıkmışlardı.Villanın penceresinden elinde viski bardağıyla izledi adam korumaların gidişini.Sabır dedi içinden bu gün için tüm hayatımdan vazgeçtim biraz daha sabır.Sonra istediği gibi bir adam olacaktı.Bu saatten sonra iyi bir adam olamazdı belki ama artık kimsenin canına kasdetmeyecekti.İki saat sonunda korumalar tek tek villanın bahçesinden girmeye başlamıştı.Sedat ağır adımlarla girdi villaya patronuna haber verecekti.O da farkındaydı sona geldiklerinin.Ne kadar yavaş gidersem o kadar iyi diye düşündü ve olabildiğince yavaş adımlarla yukarıya çıktı.Elinde hala viski bardağı aynı pencere önünde dışarıya bakan adama seslendi kederle.
"Kız geldi abi.Arka bahçeye havuza bağladık.Havuzu boşalttık dediğin gibi." Sedat konuştukça bir el boğazına yapışıyordu sanki.Tam 11 yıldır yanında çalıştığı adam ilk defa suçsuz bir insanın canını alacaktı.Ve bu Sedat'ın canını fazlasıylasıyla sıkıyordu."Geliyorum."dedi adam bariton sesiyle.
Bahçeye çıkan Sedat kızın bağlı gözlerine inat yanaklarına dökülen yaşlara baktı bir süre.Suçsuzdu,ama biraz sonra ölecekti.Ne bağırmıştı onu kaçırırlarken ne ses çıkarmıştı.Hatta öyle birşey olmuştu ki kız kendisi arabaya binmiş gözleri bağlanırken adamlara yardımcı olmuştu.Sanki ölümüne koşmuştu.Bu Sedat'ın daha da üzülmesine neden olmuştu.Kim bilir dedi,ne yaşadı da hayatından hiç endişe etmedi.
"Sedat silahımı getir.Siz hepiniz burayı terkedin.İki gün izinlisiniz."
Tüm korumalar iki gün izinlisiniz diyen patronlarına önce şaşırsalar da sonra bahçeyi ve evi terk ettiler.Sedat da silahı adamın eline verdikten sonra tek bir an bile gözlerini yerden kaldırmadan bahçeyi terk etti."Merhaba Derin."dedi adam kim olduğunu hatırlatmak istercesine.Bir zamanlar delicesine kaçtığı adam olduğunu hatırlasın istiyordu Derin.
"Karan." inanmak istemiyordu derin ona merhaba diyen adamın ailesinin ve kendisinin bir zamanlar delice kaçtığı adam olduğuna inanmak istemiyordu.Nefesini toparlayıp tekrar konuştu kız.
"Neden Karan.Neden ailemi öldürdün?Biz sana ne yaptık?"
"Ailen için savaşmak yerine kendi canın için barış yoluna git derim Derin.Çünkü bilirsin ki ben savaş ilan edenleri tek kurşunla yok edecek kadar cani bir adamım."
"Umarım beni de tek kurşunla yok edersin."
"O kadar kolay değil"dedi Karan ürkütücü bir ses tonuyla.Derin o an gerçekten de o kadar kolay değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARAN
Teen FictionBu hikaye öyle bir sonla bitti ki,iki ruh da kendini siyaha teslim etti.