Uyandığımda saat 2.00'dı ve yanımda Suga yoktu. Yataktan kalktım ve aşağı kata mutfağa indim Suga kahvaltı yapıyordu. "Başka birşey istermisin?" Diye sorduğumda. "Hayır git üstünü giyin dışarı çıkıcaz" dediğinde "Nereye gidicez?" Diye sordum "Soru sorma" dedi ve kahvaltı etmeye devam etti. Üstümü değiştirmeye üst kata çıktım. Siyah mini bir etek ve bordo tişörtümü giydim. Lavaboda aynanın karşısında saçlarımı dağınık topuz yaptım ve makyajımı yapıp aşağıya indim. İndiğimde Suga kahvaltısını yapmıştı ve bulaşıkları topluyordu "Ben yaparım, sen üzerini değiştir" dedim ve elindeki tabakları tezgaha götürdüm ve oda üst kata çıktı.
Bulaşıkları topladım ve makinaya attım Suga'yı beklemek için elime telefonu aldım ve Junkook'tan bir cevapsız arama olduğunu fark ettim ve onu geri aradım.
Hemen açtı ve "Sevgilim" dedi. "Beni aramışsın" dedim."Evet, ne yaptığını soracaktım?" Dedi. "Kahvaltı hazırladım, sonra Suga biryere gideceğimizi bu yüzden hazırlanmamı söyledi, bende hazırlandım işte onu bekliyorum" dedim. "Nereye gidicekseniz?" Dedi bende cevap olarak "Bilmiyorum, Suga söylemedi" dedim. "Tamam bekle oraya geliyorum" dedi ve telefonu kapattı. 5-10 dakika sonra kapı çaldı, açtığımda karşımda Junkook vardı. Yanağımdan öptü ve "Suga nerde sevgilim?" Diye sordu bana sevgilim demesi hoşuma gidiyordu aslında. "Üst katta hala hazırlanıyor" dedim ve o sırada yukarıdan "Melisa bi gelirmisin?" Diye bağıran Suga'nın sesi duyuldu. Tam gidecekken Junkook "Ben bakarım dedi ve merdivenlerden çıkmaya başladı.
JUNKOOK'UN AĞIZINDAN
Kim bilir Suga sevgilimi ne için odasına çağırmıştı. Suga'nın kapısının önüne geldim ve kapıyı açtım. Karşımda kravatını bağlamaya çalışan bir Suga gördüm. "Sevgilimi bunun için mi çağırdın" dedim. Suga' da bana "Kravatımı bağlamasını isticektim nerde o?" Diye sordu. " Ben yaparım"dedim ve boynuna asılı olan kravatı tuttum.MELİSA NIN AĞIZINDAN
Junkook ve Suga'yı aynı odanın içerisinde yanlız bırakmaya içim el vermemişti, araları bozuk gibiydi.Suga'nın kapısının önüne geldim ve kapıyı açtığımda karşımda Suga'nın kravatını onu boğacak bir şekilde bağlayan Junkook'u görmek bu hayatta görmek istediğim son şey olabilirdi.
Hemen "Junkook ne yapıyorsun?!" diye bağırarak nefes alamayan Suga'nın yanına gidip Junkook'u ittirdim ve Suga'nın kravatını çıkarttım. Suga'nın nefes alıp vermesi düzene girince Junkook' a döndüm ve "Ne yaptığını sanıyorsun, o-o ölebilirdi" dedim. Junkook çok sinirli gözüküyordu."Sana aşık bu"dediğinde Suga lafa atıldı "Saçmalama Junkook!" Diye bağırdı. "Junkook lütfen saçmalamayı kes o sadece benim patronum" dediğimde az da olsa Junkook sakinleşmişti.
"Neden yaptın bunu" diye sorduğumda "Kıskanıyorum, deli gibi kıskanıyorum sevgilim anla beni, kız arkadaşım ve arkadaşım aynı evde kalıyorlar sonuçta" dedi. Bu sefer Suga lafa atıldı "Senin ne işin varki burda?" "Sevgilimi görmeye gelemeyecek miyim ben?" diye sordu Junkook. "Off uzatma kes, hadi Melisa yolla sevgilini gidelim"dedi Suga. "Bende gelicem yaa" dedi ve Suga'da "Umrumda değilsin" dedi ve hep beraber aşağıya indik.
Arabayı Suga kullanıyordu, Junkook önde bende arkada oturuyordum."Nereye gidiyoruz?" Diye sordum Suga'ya dönerek. Yoldan gözlerini ayırmada. "Seni yeni odan için mobilya seçmeye götürüyorum" dediğinde "Yani artık senin yanında yatmaktan kurtuldum"dedim sırıtarak buna "Junkook' da gülmüştü. Bunu fark eden Suga "ama sabah benimle yatarken gayet rahattın Melisa" dedi. Onun taklidini yaptım "omo soboh bonomlo yotorkon goyot rohotton moloso" dedim. "Ne yani siz sabahdamı beraber yattınız?" Diye sordu Junkook. Suga " evet" derken ben sessiz kalmayı tercih etmiştim ve konuyu değiştirmek için " geldik mi artık yarım saattir yoldayız"dedim.
Arabanın dikiz aynasından gördüğüm kadarı ile gözlerini devirdi ve sonra şöyle dedi "Geldik ya ne sabırsızsın"
Önümdeki iki fotoğraftan birini seçmek zorundaydım ama olmuyordu ikiside çok güzeldi. Bi oda beyaz ranzalı yatağa sahip bir odaydı öteki ise aynısının iki kişilik yataklı haliydi ve ranzalı değildi. Aslında ranzalı yatakları sevmezdim ama bunun altına başka bir yatak yerine mavi bir koltuk vardı.
Birazdaha düşündüm ve en sonunda iki kişilik yatağı olan odanın beni. İçin daha iyi olduğunu anladım ve 15-20 dakikadır beni bekleyen Suga, Junkook ve çalışana baktım.
"Bu olsun" dedim elimle ikinci odanın resmini gösterirken. Adam elimden defteri aldı ve "Harika seçim efendim, iyi günlerde kullanın" dedi. Teşekkür ettim ve Suga'nın işlemleri halletmesini bekledim. O sırada Junkook kulağıma yaklaştı ve "İki kişili yatağı olan odayı seçmen en iyisiydi belki bazen beraber yatarız" dedi ve gülümsedi.
Arabaya bindik ve yola devam ederken Junkook "Ben çok acıktım beni lokantaya mı uğrasak?" Diye sordu. Ben kafa atıldım "Eve gidelim ben size yemek yaparım hem hep beraber vakit geçirmiş oluruz" dedim ve gülümsedim.
Junkook başını olumlu anlamda salladı ve gülümsedi ama Suga bir tepki vermemişti, "Suga?" diye sorduğumda "Olur" dedi. Ve eve gidene kadar hiç birimiz konuşmadık.
Eve geldiğimizde onlara yemek hazırladım hep beraber yemeklerimizi yedik ve daha sonra Junkook evine gitti. Saat 7.45'ti çok sıkılmıştım. "Suga çok sıkıldım birşeyler yapalım" dedim ve cevabını bekledim. Elindeki telefonu bıraktı ve "ne zamandır içmiyordum, bizim bara gidelim" dedi. Başka şansım olmadığı için onu onayladım ve giyinmek için odasına doğru ilerledik.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
VE İŞTE YENİ BÖLÜM KARŞINIZDA
UMARIM BEPENMİŞSİNİZDİR BU SEFER AZ VOTE GELİRSE BİRDAHAKİ BÖLÜMÜ YAZMAYACAĞIM LÜTFEN VOTE YAPMAYI UNUTMAYIN❤️🖤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bts İle Hayal Et
FanfictionYeni bir hayat Yeni bir okul Yeni bir arkadaş Yeni bir ülke Hayallerime kavuşup şu anki boktan hayatımdan kurtulmak için tek şansım Kore; Annem ile babamın vefatından önce girdikleri bir işin borcu üstüme kaldı ve ben her gün o borcu ödemek için çal...