Öğle yemeği saati gelmişti. Dersler bu gün her zamankinden yavaş geçmişti. Çünkü Junkook bana bakıp duruyordu kavga çıkmasın diye Suga'ya da söyleyememiştm.
Yemeklerimizi aldık ve karşılıklı oturduk. Dudağının ve kaşının patlaması tabiki çok kötü bir şeydi ama ona gerçekten çok ama çok yakışmıştı. Yemeklerimizi yemeğe başladık."Melisa, çok durgunsun, gülümsermisin biraz?" diye sordu. "Sen bu haldeyken nasıl mutlu olabilirim her tarafın kan içinde" dediğimde dudaklarını kıvırdı ve bana gülümsedi. "Bana bir şey olmadı sevgilim, sen beni düşünme" dedi. Tabikide onu düşünecektim, o benim sevgilimdi, aşık olduğum adamdı, herşeyimdi. "Saçmalama Suga, ne demek seni düşünmiym tabiki düşünücem sen benim aşık olduğum adamsın sonuçta" dediğimde pis bakışlarını üstümde hissettim. Gülümsedi ve "Duyamadım sevgilim ben senin neyinim?" dedi. Bilerek yapıyordu. "Aşık olduğum adamsın" dediğimde gülümsedi "Sende benim aşık olduğum kadınsın" dedi ve biz yemeklerimizi yemeye devam ettik.
Yemeklerlerimiz çoktan bitmişti, şu an sınıfta tek başıma oturuyordum ve Suga'nın lavabodan dönmesini bekliyordum. Sınıfta tek başımdaydım bende kulağıma kulaklıklarımı taktım ve şarkılarımdan Black Pink'in Stay şarkısını açtım. Nedenini bilmediğim şekilde bu şarkı beni çok rahatlatıyordu.
Ayak sesi duymamla sınıfa birinin geldiğini fark ettim, ama Suga olsaydı bana seslenirdi diye düşündüm ve bu yüzden kafamı yasladığım sıradan kaldırmadım, ama gelen kişi yanıma oturdu. İlk başta dönüp bakmak istemedim Jungkook olmasından korkuyordum, ama bu kişi kimse elini omzuma attı. Kafamı kaldırdım kulaklığımı çıkardım ve elin sahibine döndüm. Beklediğim lkişi değildi bu Jin'di. "Ah korkuttun beni Jin" dedim ve tuttuğum nefesi dışarı verdim. Daha sonra aklıma geçen gün geldi Jin o gün bana bir şey söylemeye çalılmıştı ama sanırım cesaret edemedi ve vazgeçti. "Jin sen bana bir şey söyleyecektin" dedim. "Evet Melisa bende onun için geldim zaten" dediğinde başımı aşağıya yukarıya olumlu anlamda salladım. Jin yutkundu ve söyledi " Bak Melisa o gece seni ilk gördüğümde sana karşı bir şeyler hissetmeye başladım ve bu duyguarım devam ett-" devam etmesini istemiyordum Junkook'ta bana bunları söylemişti ve sonunda ne olmuştu. Sözünü kestim ve "Hayır Jin devam etme, ben seni yakın arkadaşım olarak gör-" bu sefer o sözümü kesti "Hayır Melisa dine1" dedi. "Bak evet senden hoşlandım hemde çok hoşlandım ama korkma hislerim artık geçerli değil." dedi yutkundu ve devam etti "Seni Suga ile gördüğümden beri çünkü onun seni gerçekten mutlu ettiğini gördüm. Gözlerinin içinin güldüğünü ve daha önce kimseye bakmadığın gibi ona baktığını fark ettim. Ona aşık olduğunu fark ettim ve senin adına gerçekten çok sevindim." dediğinde ona gülümsedim "Sağol Jin" dedim ve ona sarıldı. "Arkadaşız yani dimi?" diye sordu. "Tabiki arkadaşız" dedimve gülümsememi büyüttüm.
Suga hala gelmemişti ona bakmak için erkekler tuvaletinde gittiğimde bir erkekten rica ettim ve Suga nın içeride olup olmadığına bakmasını istedim. Çocuk lavaboya girdi ve kısa süre sonra çıkı. "Yok öyle biri" dedi ona teşekkür ettim ve Suga' nın telefonunu aradım.Beni meşgule attı. O sırada telefonuma gelen mesajı fark ettim.Mesaj Suga'dandı.
SEVGİLİM:
Melisa evimize git sepetteki anahtar ile eve gir odandaki kutudakileri giyin hazırlan ve saat 6'de hazır bir şekilde kapının önüne çık.Buda neydi böyle. Suga ya "Neden?" "Şimdi mi?" gibi mesajlar atıyordum ama çevrimiçi olduğu halde bana cevap vermiyordu.Bende dediğini yapmaya karar verdim. Sınıfa gittim ve eşyalarımı alıp okuldan çıktım. Yürüyecek halim yoktu bu yüzden taksi tuttum ve vardım. Suga'nın sepete bıraktığı anahtar ile kapıyı açtım ve odama çıktım. Yatağımın üstünde masmavi, simli ve güzel bir kutu vardı. Kutuyu açtığımda karşıma siyah bir elbise çıktı. BÖLÜMÜN İLK BAŞINDA RESMİ VAR. Elbiseyi kutudan çıkardım ve elbisye baktım beline kadar simleri olan sonrası ise kabarık olan bir elbiseydi ama gerçekten çok güzeldi. Kutuya baktığımda siyah simli topuklu ayakkabılar gördüm. Onları da kutudan çıkardım ve son olarak bir kutu gördüm. Küçük olan kutuyu elime aldım. Kutuyu açtığımda içinden altın bir kolye çıktı üstünde M yaıyordu daha sonra kutulardan büyük olanı elime aldım ondada aynı bilekliğin kolye hali vardı, ama neden bana böyle şeyler almıştı ki. Saate baktığımda saatin 4 olduğunu fark ettim. Daha çok zamanım vardı ama ben yinede erkenden hazırlanmak istiyordum.Duşa girdim ve kısa bir duştan sonra saçlarımı havluya sarıp. Siyah elbiseyi giyindim. Sanki tam benim için yaratılmıştı vücudumu tam sarmıştı. Ayakkabılarda aynı şekilde ayaklarıma tam oturmuştu. Kolyeyi ve bilekliğide taktım ve saatin 5 olduğunu fark ettim. Elime telefonumu da aldım ve taksi çağırıp en yakın kuaföre geldim nere gideceğimizi veya ne yapacağımızı bilmiyordum ama bu elbiseyi giydiğime göre özel bir yerdi. Saçlarımı su dalgası yaptırdım ve daha sonrasında kuaförde makyajımı yaptırdım.
Saat 6 ya 20 kala eve geldim ve biraz telefonla ilgilendim. Saat 6 olduğunda kapının önüne çıktım. Siyah büyük ve gösterişli bir araba vardı kapının önünde. İçindeki şöfor yanıma geldi ve "Buyrum Melisa hanım" dedi. Kapıyı açtı ve oturdum.
Yaklaşık yarım saatlik yolun sonunda deniz kenarına gelmiştik. Adam beni arabadan indirdi ve hiç bir şey demeden arabaya binip gitti.Ne yapacağımı düşünürken yerde şerit halinde gül yaprakları olduğunu fark ettim ve onları izlemeye başldım. Yolun sonunda kocaman bir yat ve içinde bekleyen siyah smokin giyinmiş bir Suga vardı.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
YENİ BÖLÜM GELDİİİ!LÜTFEN NASIL BULDUĞUNZU YORUMLARA YAZIN! BİRAZ KLİŞE OLDU SANKİ NEYSE SİZCE SUGA MELİSA'YI NEDEN BÖYLE BİR YERE GETİRDİ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bts İle Hayal Et
FanfictionYeni bir hayat Yeni bir okul Yeni bir arkadaş Yeni bir ülke Hayallerime kavuşup şu anki boktan hayatımdan kurtulmak için tek şansım Kore; Annem ile babamın vefatından önce girdikleri bir işin borcu üstüme kaldı ve ben her gün o borcu ödemek için çal...