ÜA/3

1.7K 69 6
                                    

Kendimi yere atmaya çalıştım. Böylece biraz da olsa yavaşlar diye düşünmüştüm.

"Düzgün yürüsene be!"

Ağzım bağlı olduğu için hiçbir şey söyleyemedim.

Arada bir bana bakıyordu. Bakışlarında acımasızlık hakimdi.

Bu adam beni kesin öldürecekti.

Aniden rüzgar başladı. Adamın ceketi geriye doğru açılmıştı. Silahı vardı.

Sonunda siyah ve oldukça lüks bir arabaya ulaştık. Şoför koltuğunda ve yan koltukta iki adam vardı. Bir de yanımdaki tabi. Hepsi siyah giyinmişti.

"Sür çabuk!" dedi yanımdaki. Anlaşılan o ki; yanımdaki, diğerlerinin patronuydu.

Direksiyondaki adam son süratle arabayı sürmeye başladı. Şehir dışına doğru gidiyorduk. Saat daha sabahın dokuzu olduğu için yoğun bir trafik vardı.

Arabada çıt çıkmıyordu. Ağzım bir kumaş parçasıyla bağlı olduğundan ben de konuşamıyordum.

Olanları henüz algılayabilmiş değildim. Şu an 3. boyuttan etrafı izliyor gibi hissediyordum.

İzlediğim filmlerin neredeyse tamamında kaçırma olayı vardı. Kaçırılan kişi, ki burada ben oluyorum, ne kadar debelenirse, o kadar çok dayak yiyordu. Ve benim böyle bir şeye hiç niyetim yoktu.

Yol boyunca çıt çıkmadı. Onlarca dağı geride bırakıp kuş uçmaz kervan geçmez bir yere gelmiştik. Yakınlarda hiçbir beşeri unsur yoktu. Allah'ım beni nereye getirmişlerdi böylee.

Etrafı incelerken beni öne doğru iten elle irkildim.

"Hiç boşuna kaçma planları yapma güzelim, en az 15 km boyunca tek bir insan bile yaşamıyor burada. Oyalanma da geç içeri."

Yolda herhangi bir huysuzluk çıkarmadığım için gizli planlar yaptığımı düşünmüşlerdi. İsyan etsek suç, sessiz kalsak suç arkadaş.

Adamları fazla kıllandırmamak için içeri geçtim. Patronları olan adam yanıma geldi. Diğer ikisi mutfak olduğunu tahmin ettiğim odadaydı.

"Beni niye kaçırdınız?"

"Canım öyle istedi çünkü."

"Ben ciddiyim."

"Ben de ciddiyim güzelim. Uzun süre bizimlesin."

"Peki tüm bunların sorumlusu kim? Mete mi?

"Hayır canım, baban olacak herif, Serhat."

Ne yani, üvey babamın yüzünden mi kaçırılmıştım? Doğru ya, o mafyaydı. Ne hallere düştüm ya!

"Babam değil, üvey babam."

"Orası beni ilgilendirmez."

Bir süre sustum.

"Benden ne istiyorsunuz?"

"Canını."

Sonrası karanlık...

ÜVEY AİLEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin