+George! Buraya gel seni ucube!
-Noldu lan. Bekle biraz bi bölüm kaldı.
+Boşver şu oyunu. Oyundan daha güzel şeyler var. Kadınlar gibi ahahah.
-Seni sapık. Senin bu huyların bazen hoşuma gidiyor Harry. Karşı binayı dikizlemek için dürbüne verdiğin parayı bana verseydin seni kadına boğardım.
+Benim o kadar kadına ihtiyacım yok George. Tek istediğim Julia'nın benim olması.
George ve Harry kendi hallerinde olan, gezmek yerine evde oturmayı seven, karı kız peşinden ayrılmayan iki öğrenciydi.
Harry karşı binaya 1 ay önce taşınmış olan Julia adında dul bir kadına kafayı takmış,mimarlık üzerine yüksek lisans yapan biriydi.
George ise oyun meraklısı bir manyaktı. Işi gücü oyundu. Fakat arada bir gizli yerlere gidiyordu ve Harry bunu bilmiyordu.+George bırak artık şu oyunu seni lanet lağım faresi. Para lazım yoksa lanet Edisonun icadı sonsuza kadar sönecek.
-Senin derdin ne dostum? Bırak da oyunu bitireyim. Sana söz veriyorum bu oyunu bitirirsem sana Julia karısını ayarlayacağım.
+Dostum gerçekten para lazım. Senin şu mühendis amcandan haber yokmu en azından ondan dilenirdik birkaç birşey.
- Amcam kendi babası gelse bile ona iyilik yapmaz. Üç kağıtçının teki. Soygundan hapse düştü.2 yıl yattı ve çıktı.Bu konuşmalar geçerken 63 numaralı binaya yeni birileri daha taşınıyordu.
Bu aile varlıklı bir iş adamı olan William Pocket'ın ailesiydi.
Dul Julia'nın karşısındaki daireye yerleştiler.
Julia onlarla tanışmak için yemek ikramında bulundu. Binadaki diğer komşular da o gün William'ın evine ziyarete geldiler. Kevin hariç.Bina yöneticisi Jim son derece sert kişiliğe sahip,sapık ve kurnaz bir adamdı. Babasından kalan mirasla bu lüks apartmana taşınmıştı. Apartmanın 7. Katı yani son katında oturuyordu. Böylece komşu çocuklarının gürültüsünden kendini koruyordu.
William bu apartmana hemen alışacağını düşünmüştü. Herkes ona sıcak davranmıştı fakat bir düşman edineceğinden habersizdi.
O gece Kevin sarhoş sarhoş evine geldi. Karısını dövme randevusundan sonra duşa girdi. Sular kesikti. Bir anlık sinirle kendini kapının dışına attı. Kim kesti şu lanet suları diye bağırdı. Bütün bina uykusundan uyanmış, büyük bir şaşkınlıkla kendilerini dışarı atmışlardı.
Kevin susmak bilmiyordu. Neredeyse hergün bu olayı yaşayan bina sakinleri tekrar evlerine girmiş, William ise tam tersine Kevin'ın evine çıkmıştı.
Tatlı dille şu cümleleri kurdu:
+Rica etsem evinize girer misiniz? Karım ve kızım yatmakta zorlanıyorlar, ben de çalışmakta.
-Karına söyle yanıma gelsin. Ona yağtmağk nedir övğretiyim hahahah.
Kevin'ın sarhoşluğun verdiği etkiyle kurduğu bu cümleler William'ı çileden çıkardı. Dayanamayıp yüzüne bir yumruk attı William.
Kevin yere düştü ve biraz kendine geldi. "Sana bunu ödeteceğim fahişenin doğurduğu" diye bağırdı ve evine girdi.
Binadakiler şaşkınlıkla olayı izliyorlardı. William'ın bu yönünü sevmişler fakat bir o kadar da korkmuşlardı. Herkes evlerine dağılsın sorun çözüldü diye seslendi William ve bina sessizliğe büründü.Güneşin ilk ışıklarıyla 63 numaralı bina sakinleri uyandı. Normal hayatlarına devam ediyordu herkes. Dün yaşanan olayı çoğu unutmuş, yeni belalara yelken açmışlardı hayatlarında.
William gece geç saatlere kadar çalışmıştı ve hala uyanmamıştı.-Will!! Hemen uyan Will!
Karısının bu çığlıklarını duyan ve bir anlam veremeyen William uykulu gözlerini açtı ve o şaşkınlığın verdiği etkiyle ağzını kapalı tutamadı.
Etraf darma dumandı. Raflar birbir açılmış, kıyafet dolabı kurcalanmış ve gizli kasanın olduğu bölüm bile mahvolmuştu.
-Çabuk polisi ara Kendra. Çocuklar uyanmadan da etrafı topla.
Will daha ilk günden bir hırsızlık vakasına şahit olmuştu.
Düşündü.
Hırsızlar önceden keşif yapmadan bir eve girmezlerdi. Henüz ilk günden nasıl böyle bir olay olabiliyordu.
William'ın kafası çalan siren sesleriyle kendine geldi.
Polisler eve girdiler ve herkesin çıkmasını istediler.
Geniş kapsamlı bir araştırma sonucu çıkan sonuç şaşırtıcıydı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Soygun
Mystery / ThrillerBir soygun düşünün. Her şey planlanmış.. Düşündüğünüzden daha iyisi yazıldı bile.