+Dostum sence de ona oyun oynamamız yanlış değil mi?
-Yanlış olan beni olan bitenden haberdar etmemendi George. Oyuncak tabancayı aldın mı?
+Dur! Geldi işte bak orada. Aldım aldım.Julia buluşma yerine gelmişti. Etrafa bakındı,kimseyi göremedi ve arabasına doğru yöneldi.
Arabasına bindi ve arka koltuktan kendine doğrultulan silahla karşılaştı.
İki kar maskeli adamdan mı korkacağım dedi ve arabayı çalıştırmak için hamle yaptı.Harry tabancayı kafasına dayayınca hamlesinden vazgeçti.
-Dün aldığın zarfta yazanları açıkla yoksa düşünecek bir beynin olmayacak.
+Ne dediğiniz hakkında bir fikrim yok. Bırakın gideyim. Şikayet etmeyeceğim sizi.
-Ciddi olduğumuzu anlamadın galiba.
İlk olarak yemek saatinden bahset.+Tamam. Anlatacağım.
Bana zarfı yollayan adamla birbirimizi seviyoruz. Yemek saatini konuşmak için yollamış mektubu.-Peki yöneticiyi uyar ne demek?
+Oturduğumuz binanın yöneticisi bana ilgi duyuyor. Sürekli evime geliyor. Ondan uzak durmamı istiyor erkek arkadaşım.
-Bunlara bir mazaret buldun. 14 numara iki gün sonra ne demek?
Hadi bunu da açıkla.+14 numaralı sokakta buluşacağız anlamında işte.
-Seni yalancı. Bu şehirde 14 numaralı bir sokak yok. Doğruları anlatmak için ek süre ister misin yoksa ölmek mi istersin?
+Dinleyin beni. Bu şehre taşınalı 1 ay oldu. Her yeri ayrıntılı bilmem imkansız.
Bir andan polis sirenleri ötmeye başladı. George ve Harry paniğe kapılıp kaçtılar. Neyse ki polisler başka bir aracı kovalıyorlardı.
Soluğu evde alan iki arkadaş tartışmaya başladılar.
- Ne zamandır o kadına zarf veriyorsun George?
+Inan bana dostum bu üçüncüydü.
Gördün işte ortada gizli saklı bir şey kalmadı. Amcamla birbirini seviyorlarmış.
-Ben bu yalanlara inanmadım. Neden amcan zarfla haberleşiyor. Telefon denen bir aygıt var.
+Harry dostum sakin ol ve otur. Amcam gelince ona sorarız.Bu konuşmalar geçerken Dedektif Mathews önemli bulgulara ulaşmıştı.
Bir adet saç buldular.
Kontrol ettiler ve saçın sahibini öğrendiler.-Aklım almıyor George. Amcan sevdiğim kadını seviyormuş. Buna cigara yakılmaz mı ha ?
+Sana kadın mı yok Harry.Kapı çalıyor bir dakika.
Kapıyı açtığında karşısında Mathews'ı bulan George çok korkmuştu.
Harry burada mı diye sordu ve içeri daldı.
Salonda oturan Harry'i tutuklayıp sorgu için götürdü.+Ne yaptım ben? Neler oluyor?
- Hırsızlık büyük bir suçtur Harry.
Birdahakine saçlarına dikkat et.+Ne hırsızı? Ben hırsız değilim.
- O zaman anlatmaya başla. Bugün sabah neredeydin?
+Iı neden soruyorsunuz bunu bana. Bilmiyorum. Lanet evimde çayımı yudumluyordum.
-Bugün sabah 63 numaralı binada sabah saatlerinde bir ev soyuldu.
Üstelik bu ilk de değil. Hiçbir iz bulamıyorduk ta ki senin saçına kadar.+Sabah ev arkadaşım George ile birlikteydim. Geziyorduk. Yemin ederim. Ona sorabilirsiniz. Bırakın beni. Suçsuzum ben.
-Araştıracağız. Bitene kadar gözetimimiz altındasın.
Harry'ın suçsuz olduğu ispatlandı.
Eve dönerken telefonuna bir mesaj geldi:-Başına daha büyük belalar istemiyorsan yolumdan çekil.
Gönderenin numarası yazmıyordu.
Harry kendisine komplo kuranı bulmak için harekete geçti.
Gizli numarayı bulmak için kime gideceğini biliyordu..63 numaralı binada ise 4. Soygun gerçekleşmişti.
William bu durumdan çok rahatsız olmuştu. Keşke buraya taşınmasaydık diyordu kendi kendine.
Bu binada soygun yapan her kimse işini çok iyi biliyordu. Arkasında iz bıraksa bile bu iz başkasına ait oluyordu. Daha önce aynı binayı 4. kez soyan görülmemişti...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Soygun
Mystery / ThrillerBir soygun düşünün. Her şey planlanmış.. Düşündüğünüzden daha iyisi yazıldı bile.