4 kafadar

Abim

Bahçede kamp yapıldığınıda ilk kez görüyorum hıh zaten siz kankanın yenilgisine karşılık motive etmeyin gidin o odun çakılı edin sanki motive edilcek nesi inada inat üçünüde trip atıcam hıh,Allah bilir o pislik bana neler giydircek Allahım sen yardım et.Bunları düşünürken telefona gelen mesaj sesiyle kendime geldim.Gelen mesaj:My Buddy dendi" kanka valla çok özür dileriz bilerek yapmadık o an gönül isterdiki senin yanında olmak ama nebiliyim bi anlık sevinç iste özür dileriz affet nolur" bilerek olmamışmış siz gelin külahıma anlatın onu hemen cevap verdim "lan neyine bilmeyerek oldu yürüyün gidin görüceksiniz ama siz"  hemen cevap geldi " dört gözle bekliyoz kanka hadi gelde gönlünü alırız biz senin" "çok alırsınız bekleyin siz" üstümü değiştirip berklere gittim.Kapıyı  tıklattım ve aslı açtı hemen sarıldı.Hemen konuşmaya başladım " yanlış zamanlamada geldim galiba" Berk gülerek "ayn sen Anıllara gidip yardım et istersen" diyip göz kırptı. Gözlerimi kısıp Aslı ve Berk'e baktım. Aslı kıpkırmızı olmuştu.Berk'e bakıp savunmaya geçmeye hazırlanınca arkamı dönüp topukladım. Ve onları yanlız bıraktım. Çöp çatanlık değil mi? Yapmadan duramıyorum. Anılların bahçesine girdiğimde olayı yeni çakmıştım. Öylece durup kaldım. Berk'in amacı Anılla bizi yalnız bırakmaktı ve ben bunu yutmuştum. Kısacası hapı yutmuştum. Ne giydircekti acaba?.Allahım lütfen tahmin ettiğim şeyleri giydirmesin tövbeler olsun neler düşünüyorum ben ya sus artık iç ses ve gidip yardım et.Hemen gidip yardım etmeye başladım çakılcığım sürekli bana bakıyordu ne bakıyon fil mi osuruyo karşında bakışları atıyordum.Ve oda bana karşılık olarak gülüyordu ,ya gülme şöyle ama ya yakıyosuuuun.Aradaki trip dolu bakışlarımı unutmayalım lütfen😁Çakıl bana dönüp"ya atma şöyle trip ya nolur.""Nasıl atmamı istersin hangi türden olsun?" "Ya sevgilim yapma ya en fazla ne giydirebilirimki kıyamam sana ben" "Yaaa yerim,tamam tamam affettim" o sırada aslı ve berk geldi.Hep beraber çadırı kurmuştuk. Kimse konuşmadan lafa atladım " peki ya şimdi ne yapıcaz?" Anıl tam ağzını açmıştı ki onu susturan arkamdan gelen bi çocuğun sesi oldu. " ooo anıl görüşmeyeli baya oldu." Anıl sırıtmayla karşılık verdi, en sevdiğim. Tokalaştıktan sonra kumral saçlı çocuk " bu güzel hanımlarla tanışabilir miyim?" Dedi Aslı ve bana çapkın bir bakış atarak, uzattığı eli tutmak üzereyken yanında ki kız çocuğu ittirerek elimi tuttu. Samimiyetten çok uzak bir gülümseme sergilerken.Zaman böyle geçmişti,evlerimize dağılıp hemen uyumuştuk.Sabah telefonumun çalmasıyla kalktım.Yabancı bir numaraydı ilk bi düşünüp sonra açtım. "Alo kardeşim  ben senin abinim" duyduklarım karşısında şoka uğramıştım yani benim bi abimmi vardı."pardon ama ben sizi tanımıyorum ayrıca benim bi abim olduğunu hatırlamıyorum ve yabancı biriyle bu kadar konuşmam yeter bence" "Bak ezgi sen doğmadan önce annemle babam çok kavga ediyorlardı ve bende dayanamayıp kaçtım bide şu varki eğer sen doğarsan bana o kadar değer vermeyeceklerini anladım yani kısacası kıskandım, sonra çok aradım seni ve en sonunda buldum" gözlerim çoktan dolmuştu bile söylediğim son söz şuydu "benim abim yok hele senin gibi bi abim hiç yok" diyip telefonu yüzüne kapadım.Telefon konuşması sürecinde tuttuğum gözyaşlarımı serbest bıraktım,annem hemen içeri girdi ve nolduğunu sordu "yılladır neden benden sakladınız ha söylesenize neden neden,neden önceden bi abim olduğunu söylemediniz onun hayatını batırdığınız gibi benimkisinide batırmanıza izin vermicem" dedikten sonra dışarı çıktı.Bende hemen üstümü giyip kapıdan çıktım ve yine 3 kafadar beni bekliyo.Aslı yanıma gelip ağlamaktan şişmiş, kızarmış gözlerime ve dudaklarıma ifadesizce sarılmıştı neden birşey sormadı diye sorarsanız ona evdeyken olan biten her şeyi anlatmıştım.Titreyen sesimle kulağına yaklaşıp "çakıl ve berke söylemedin değil mi?"diye soruyu yönelttiğimde kafasını hayır anlamında salladı ve bende ona sarıldım sarılmamızı bölen soru oldu "Ezgi sen hiç iyi değilsin  bi sorun mu var sevgilim?" ardından berk "kanka seni ilk kez böyle görüyorum kesin bişey var kesin" "yok bişeyim ben iyiyim" aslı olayı değiştirmek için hemen "servis geliyo gençler hadi ben ezgiyle oturuyorum haberiniz olsun" ikisindende okey gelince yanyana oturduk ikisininde duymaması için fısıltıyla konuşuyorduk "ezgi kanka yeter tamam takma bu kadar boşver" "ya kanka nasıl takmıyım Allah aşkına ya" diyip yine ağlamaya başladım başımı omzuna koyup bir süre bekledikten sonra ağlamam durmuştu,zaten bizde okula varmıştık o sırada.