Okula geldiğimizde kendimi çok değişik hissetmiştim.Ders başladığında hiç dinlememiştim,teneffüste hiçbir şey yiyip içmemiştim sadece sürekli aklıma geldikçe ağlıyordum.Berk ve çakıl sürekli ne olduğunu soruyordu ben her ne kadar önemli bir şey yok desemde yememişlerdi.Haklılar tabi bu sıfata kim baksa önemli bir şey olduğunu anlar heralde.Bugün çok boş geçmişti hiç gülememiştim ben,ben ezgi,ben,en saçma şeye gülen ezgi hiç gülmemiştim bugün.Anneme aslılarda kalıcam 1 hafta demiştim ve oda halimi anlayıp izin vermişti.Okuldan sonra eve uğrayıp küçük çantama gerekli eşyaları koyduktan sonra,evden çıktım,ve hemen aslılara gittim.Kapıyı açtığında sımsıkı sarılmıştı bana ve bu iyi hissettirmişti.Yukarı çıktıktan sonra odaya girdik ve Aslı bana dönüp " kanka sende hazırlan çakıllara gidiyoruz ordan bi yere gitçekmişiz" dedi. Bende gitmemek için nazlacağıma kalkıp hazırlandım.Onların evden çıktıktan sonra çakıllara gitmemize gerek kalmamıştı çünkü çakıl ve berk kapının önünde hangisinin olduğunu bilmediğim bir arabayla duruyorlardı ve bu çok güzeldi.Hemen arabaya atladık.Çakıl bana çok masum bakıyordu ama ben o bakışlara rağmen hala kendimde değildim ve bu beni de çakılıda üzmüştü artık anlatma vakti gelmişti sanırım çünkü oda anlatmama sıkılmış gözüküyordu.Berk ortamın sessizliğini bozan bir şarkı açmıştı.Ne mi açmıştı?😂😂 Mahmut tuncer karşiki dağlar cenderme😂😂radyoda ilk o çıkmıştı ve ben gerçekten kendimi gülmemek için zor tutuyordum.Gerçekten bunların yanında durunca iyi hissediyordum.Çakıl berke "yeri değil" bakışkarı atınca berk kendi müzik listesinde klasik müzik açtı ve bu rahatlatmıştı beni... Sonunda çakıl ve berkin planladığı yere gelmiştik.Denizin üstünde bara benzeyen bir yer vardı ve çok güzel duruyordu daha önce asrınla gelmiştik yani asrın,aslı ve ben.Asrın depresyonlu zamanlarında hep buraya getirirdi bizi.İlk önce konuyu anlatıp sonra girmeye karar verdim.Ve en sonunda "çakıl,berk anlatmaya karar verdim" "sonunda ya yemin ederim şurdada anlatmasaydın patlıcaktım" "tamam berk başlıyom"... Konuyu anlattım ve ikiside şoke olmuştu. "Ezgi bak seni hepsini boşvereceğin bir yere getirdik hepsini unut ve bidaha sakın takma tamamı" "peki anıl" Aslı konuyu dağıtma amacıyla "hadi ne bekliyoruz kopmaya hazırmıyız gençleerrr" hepimiz birden "herzamaaaann" diyip kahkahalara boğulduk ve en sonunda bara giriş yaptık çok az bilindiği için az kişi vardı.Az dediğimizde arka bölümleri görmeden önceydi, bildiğin bir kapışma vardı orda. Bi kızla bi oğlan iddaya girmişlerdi. Arka fondaki "Cemre" "Ayaz" bağırışmaları birbirine karışıyordu. Kız biraz saf gibi durmasına rağmen baya iddalı bir tavır sergiliyordu. Oğlan ise kendinden çok emindi. Biz ne mi napıyoruz? Biz onlara uzak ama bağırışma seslerini hala daha duyabildiğimiz bi masaya doğru yürüyoruz. Yada zorla yürütülüyoruz. Göz devirdim ve arkamdan Aslıya baktım onunda benden pek bir farkı yoktu. Kolundan tutan bir Berk ve göz deviren bir adet Aslı. Masaya geldiğimzde biz hemen oturduk. Berk ve Anıl kendilerine içki bize ise meyve suyu almak amacıyla barın karanlığında kayboldular. Birden Aslı'nın kahkahasıyla ona döndüm ve görür görmez bende gülmeye başladım. Kendimizi durdurduğumuzda, aynı şeyleri düşündüğümüzü anladım. Ne kadar da müthiş bir döneme adım atmıştık. Hemde çok eğlenceli.Meyve suyundan içmek sıkıcı gelmişti şarabın çok zararlı olmadığını duymuştum.Bu yüzden bir şarap istemiştim.1 ben
kadehten ne olur ki...Bunu diyeli birkaç saat olmuştu ve ben kendimi çok çılgın hissediyordum hemde hiç olmadığı kadar... "Ezgi yeter kanka valla yeter dur artık yerinde" "yeaaaa ben iyiyim Allah Allah" "sevgilim yeter nolur dur bak eve gidelim hadi" "öff tamam" arabaya binmiştik,sonrasını hatırlamıyorum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
4 kafadar
Teen Fictionİlk tecrübemiz nasıl bir hikaye olacağı hakkında bir fikrimiz yok.