"Rose, o şeyi bana içirmeyeceksin değil mi?"
"Evet, bu çorbayı sana içireceğim."
"Nalet olsun, nasıl bu kadar berbat bir arkadaş olabilirsin?"
"Hepsi senin için. Hadi bakalım. Aç ağzını."
Bir elimde çorba dolu kaşığı tutarken diğer elimi de yer dökülmesin diye kaşığın altında tutarak kaşığı Joohyun'un ağzına götürdüm. Çorbayı içen Joohyun'un o anki yüz ifadesini kesinlikle görmeliydiniz.
"Yah! O Sehun nerede? Beni sizinle bir başına bıraktığı için öldüreceğim onu."
"Hasta yakınları için ayrılan odada. Dün gece hiç uyumadı ve sen uyandıktan sonra da hep yanındaydı. Sen geri uyuyunca onu uyuması için gönderdim. Gözlerinin altında siyah halkalar var ve şu üniversitedeki Tao oppanın göz altlarından çok daha kötü bir haldeydi."
Bunu dedikten sonra Joohyun'un gözlerinin dolduğunu gördüm. "Hey, neden ağlıyorsun?"
"Çok ağladı değil mi?"
"Çok."
Bana, 'kızım sen ne yapıyorsun?Kıza moral vereceğine yangına körükle gidiyorsun.' diyebilirsiniz pekala. Ama ben dün akşam sevgilisine bir şey olmasın diye sürekli dua edip ağlamaktan perişan olmuş canım eniştemi ezdirmem.
"Çok perişan olmuştur şimdi."
"Hem de nasıl!"
"Rose benim onu görmem lazım, onu çok özledim."
Hızlıca yerinden kalkmaya çalıştığında acısından 'tss' sesi çıkarttı. Onu durdurmak zorunda kalmıştım. "Ne saçmalıyorsun Joohyun. Gelir birazdan zaten. Hem dikişlerin patlayacak. Ameliyattan çıkalı çok olmadı."
"Onu çok özledim ama."
Son kelimeleri yüreğimi burkmuştu. Onu anlıyordum. Ben bir hafta Baekhyun'u görmediğim için ne hale gelmiştim.
Sahi? Baekhyun en son kafetaryaya gitmişti. Şimdi neredeydi acaba?
Elimdeki tepsiyi bir köşeye koydum ve elime yatağın kumandasını alıp eski pozisyonuna getirdim. "Sen uyu artık. Bak saat on iki oldu zaten."
"Ama Sehun'u-"
"Sen uyandığında yanında olacak zaten. Emin ol. Hadi uyu artık." deyip yanağından öptüm ve üstünü örttüm.
Tam gidecekken elimden tuttu. "Yanımda olduğun için çok teşekkür ederim. Yanımda olduğunuz için."
"Bunları düşünme ve iyileşmene bak. Biz her zaman senin yanında olacağız." deyip odadan çıktım.
Hastane koridoru gece olduğu için bomboştu. Bir ben bir de Baekhyun vardı. Baekhyun'a gelmişken; o da kahvesini yanına koymuş, kafasını duvara yaslayarak uyuyakalmıştı.
Bu görüntüsü o kadar masum ve tatlıydı ki bende hemen ona sımsıkı sarılma isteği uyandırmıştı. Ama bunu daha sonra yapacaktım. Şu an için onu uyandırmak istemiyordum. İkimizde çok az uyumuştuk zaten.
Gülümseyerek içi boş kahve bardağını alıp yere koydum ve başımı Baekhyun'un bacağının üstüne koyarak uzandım. Koridorda kimse yoktu ve tüm gece kimsenin geçmeyeceğini bildiğimden rahattım. Tabii Sehun gelip bizi böyle görebilirdi ve daha sonra bunu bir dalga geçme malzemesi olarak kullanabilirdi ama bunu düşünemeyecek kadar yorgundum. Bu yüzden gözlerimi kapattım ve uykuya daldım.
-
Gözlerimi yavaşça açıp uyandığımda önce nerede olduğumu anlamaya çalışmıştım. Zihnim her şeyi kavradıktan sonra saçımı okşayan eli hissettiğimde gülümsedim. O da bunu farketmişti.
"İyi uyudun mu?"
Dönüp sırt üstü uzandığımda Baekhyun'un gözlerini görmemle kalbim hızla atmaya başlamıştı.
"Evet. Sen?"
"Ben de."
"Birisi geldi mi?"
"Sehun geldi. Bir de Soojung. Joohyun'u kontrol edip eve gitti."
"Anladım. Saat kaç?"
"Henüz üç. Gece yarısı."
Hemen ayağa kalktım. "Benim yüzümden boynun ağrımıştır senin. Üç saat aynı pozisyonda."
"Sorun değil. Hadi biz de eve gidelim. Zaten burada dursak da bir şey yapamayız. Sehun, Joohyun'un yanında hem."
"Fazla tatlılar. Joohyun da çok şanslı. Ben de böyle sevgi dolu bir sevgiliye-"
"Hey, ben hâlâ buradayım." Kıkırdadım. Biz de sevgili olmuştuk. Dün gece aniden ona teklifini kabul ettiğimi söylemiştim. Bence fazlasıyla romantiktik. Tabii benim salya sümük ağlayan halimi saymazsak.
Elimi tuttu ve beni arabasına getirene kadar da hiç bırakmadı. Bana dönüp eve gelene kadar uyumamı, üç saatlik uykunun yeterli olmayacağını söyledi.
"Tamam. Ama sabah olduğunda benden çekeceğiniz var Baekhyun-shi. Henüz sizi sorguya almadım."
"Memnuniyetle Rose-shi."
*
Selamm😄
EXO-L'ler yaşıyor muyuz sjsjjsjsjs
O teaserlardan sonra ben yaşadığımı sanmıyorum😂😂
Bu Cb müthiş geliyor, Krallar geri dönüyor😍
Bir de Kai için şunu söylemek istiyorum öhöm öhöm:
"Rasta saç bir insana nasıl bu kadar yakışır?"
Açıkçası ben kelimenin manasıyla ba.yıl.dım.
Gerek Kai'nin rasta, Baekhyun'un ensesine uzanan, Chanyeol'ün pamuk helva ve Sehun'un portakal saçları olsun mükemmeldiler❤
Ve teorilerden beynim yandı⚠
Neyse uzun lafın kısası Krallar muhteşem bir cb ile geri geliyorlar kutlu olsun😎👑🎉🎉
Yeni bölümde ve diğer bölümlerde görüşmek üzere😻
🙆İyi Okumalar🙆
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Take You Home | Baekhyun
FanficPark Rose asosyal birisiydi. Ona kalsa bu asosyalliğine devam ederdi ama Byun Baekhyun gibi çılgın bir komşusu olmasaydı. Ayrıca romantik💕 《Tüm hakları Baekhyun'un kokladığı gülün içindedir.》