-30-

366 16 20
                                    

Ram'ın sözleri, kulaklarımda tekrar edip duruyordu. Boş, boş bakıyordum sadece bişeyler söylüyordu ama duymuyordum  "evliliği bitirelim" sözü kulaklarımda çınlıyordu, gözlerime siyah bir perde indi sanki ayakta durmakta zorluk çekiyordum. Yere düşecekken belimde bir el hissettim ama gözlerimi açamıyorum. Biri göz kapaklarımı kapanması için tutuyor sanki kulaklarımda yalnızca kesit, kesit gelen uğultular, ne dediklerini anlamıyorum, kelimeleri seçemiyorum, yavaşça uğultularıda duymamaya başladım.

Turuncu ışıklar, gözlerimi hedef almış uyumama izin vermiyorlar. Gözlerimi araladım baş ucumda Akbar vardı minik elleriyle, yüzüme dokunuyordu. Tanımadığım bir ses "hasta gözlerini açtı efendim" Ram hızla yanıma geldi, gözlerimin içine baktı hiçbir şey söylemeden ama üzüldüğünü gözlerinden anlıyorum.
" efendim" Ram adama döndü, adam elindeki eşyaları çantasına yerleştirirken, konuşmayı ihmal etmiyordu "eşinizin halsizliği,  bayılması hamilelik belirtileri, yarın hastaneye gelirseniz, kesin tehsiş koyarız şimdilik stresten uzak dursun, yemesinede dikkat etsin" 

Ne?  Bu adam, ciddi mi?  İnanmıyorum, ben şimdi olamaz hayır, nasıl olur ben hamile miyim?  Ram'ın gözleri beni buldu, oda inanamadı sanırım ama belirti dedi, ortada kesin birşey yok, en son ne zaman regl olduğumu hatırlamıyorum aslında uzun zamandır olmadım.  inanmak istemiyorum, onca şeyin üstüne bir bebek mi?  Buna hazır mıyım bilmiyorum. 

"si siz emin misiniz? Yani  böyle birşey olabilir mi"  Ram bir doktora, birde bana baktı doktor gülümsedi, "efendim, neden olmasın tabikide olabilir ama dediğim gibi hastaneye gelip bir testleri yapmakta fayda var"  doktor çantasını eline aldı, Ram bana bakmaya devam ediyordu "ben artık gideyim iyi geceler, tekrar geçmiş olsun"  Rasila yenge kapıyı gösterdi, beraber odadan çıktılar.

Odada sessizlik hakimdi bu gün yaşadıklarımı idrak etmeye çalışıyorum ama aklım almıyor, hamile olabilirim, büyük ihtimalle hamileyim ama bu gün Ram 'dan evliliğimiz bitsin diye bir söz duydum.
"anne kalk artık, hep uyuyorsun, beni sevmiyorsun bak kardeş yaptın bu yüzden" sessizliği bozan Akbar'dı bu aralar onu çok ihmal ediyorum farkındayım "özür dilerim oğlum, annen seni çok seviyor sadece, biraz hasta oldu annen"  kafamı kaldırdım yavaşça oturma pozisyonunu aldım Akbar'a sarıldım, başını okşadım "annen seni çok seviyor oğlum, herşeyden, herkesten çok seviyor"  Rasila yenge içeri girdi nefes, nefese kalmıştı belli ki, merdivenlerini koşarak çıktı "Akbar gel oğlum yengen sana yemek yedirsin, anneye de yemek getirelim" önce bana baktı başımla onayladım sonra Ram "git oğlum hadi"  koşarak Rasila yengenin elinden tuttu gülümsedi, bana öpücük atıp elini salladı.

"Leyla ben" Ram söze başlayacaktı ki "lütfen Ram konuşmak istemiyorum artık bu evde hiçbir şey istemiyorum" Ram bir süre duraksadı ne söyleyeceğini dinlemeden lafa anlamıştım. "Leyla söylediklerim sinirle ağzımdan çıkan birşeydi, sen olmadan ben nasıl yaşarım, insan nefes almadan yaşayamaz sen benim nefesimsin ama bazen insan ölmek ister çaresiz kalır nolur anla beni" onun nefesi miyim  kalbimi paramparça yapıyor sonra yine topluyor, canım acıyor, kalbimi söküp atmak istiyorum. Bana sürekli acı veriyor ama ondan vazgeçemiyorum ne tam olarak ona kal diyebiliyorum nede git araftayım, işin içinden çıkamıyorum, her geçen gün daha çok dibe batıyorum. Bu yük omuzlarıma ağır geliyor bu ev, bu ülke bana acıdan başka birşey vermiyor. Çaresizim, ne yapacağımı bilmiyorum, tek istediğim zor zamanların biran önce bitmesi elimi karnıma koydum, gözlerim doldu, yüreğime bir sancı saplandı, Ram'ın gözlerinin içine baktım derin, derin onuda üzgün olduğunu görebiliyordum, pişmanlığını anladım.

Kapı çaldı ikimizde kapıya kafamızı çevirdik gelen Kaynanam dı, gözleri yaşlı içeriye girdi  elinde tepsi vardı "kızım sana çorba getirdim" canım hiçbir şey istemiyor, birşey yiyecek veya içecek halim yok sadece uyumak istiyorum "gel anne"  dedim, kısık sesle elindeki tepsiyi dikkatli tutarak geldi, gözlerinden damlayan yasaları saklamaya çalışsada başaramıyordu, yatağın yanındaki masaya tepsiyi bıraktı "iyimisin yavrum, kendini nasıl hissediyorsun"  kötüyüm,desem ne değişecek ki kötü bile değilim, berbatım aslında "iyiyim anne"dedim, solgun çıkan sesimle zorla konuşuyordum sanki Kaynanam baya üzgündü, onu ilk defa bu kadar yıkılmış görüyorum "Leyla bizi afet kızım, ne olursun kendimi daha fazla üzme artık hem gebesin, kendine dikkat etmen lazım" ortada kesin bir test yokken nasıl bu kadar emin konuşabiliyorlar "annecim ben iyiyim, sen kendini üzme"  tebessüm etti, yalan söylemiştim çünkü daha fazla üzülmesini istemiyorum, gücüm yok onada üzülmeye, masadan çorbayı aldı ve tepsiyi bana uzattı, yemek istemiyorum ama üzülmesinide istemiyorum tepsiyi elime aldım.  Kolumu kaldırmaya gücüm yok, yavaşça çorbadan bir kaşık aldım zar zor ağzıma götürdüm, kolumu tekrar indirdim hiçbir şey yapmaya gücüm yok bu gece "ne oldu kızım ben yedirmeyim mi" canım istemiyor ki, gücüm yok ne yemek istiyorum nede başka birşey dinlenmek istiyorum sadece herşey üst üste gelmişti 


Arkadaşlar çok özür diliyorum ama devamını getiremiyorum ne yapacağımı bilmiyorum fikirlerinizi özelden mesaj atarsanız sevinirim aylarca yazmadım ama elimden bu kadarı geliyor ufak fikirlerinize ihtiyacım var şimdiden takip eden okuyan herkese çok teşekkür ederim 🙏

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 25, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Hindistan'da AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin