saat epey geçmişti Ram bi seyar satıcının önünde durdu
-açmısın Leyla
-sanırım biraz
-ozaman inelim burası çok güzel tavuk biryani yapar
ne yani seyar satıcıdan mı yemek yiyeceğim aman Allahım Ram birşey dememi beklemeden kapıyı açtı indim küçük masaya otuduk Ram adama siparişleri verdi hala burada yemek yiyeceğimize inanmıyordum adam küçük sarı tepside pilava benzeyen birşey üstünde tavuk buddu ve bilmediğim şeyler vardı Ram hemen kollarını sıvadı elliyle yemeye başladı öyle bir iştahla yiyodu ki karnım daha çok acıkıyordu Ram bi ara durdu
-sen neden yemiyorsun Leyla
-şey kaşık çatal hiçbir şey yok
Ram kahka atmaya başladı ne olduğunu anlamamıştım yanlış birşey mi söyledim acaba diye düşünürken elliyle topladığı pilavları ağzıma uzattı ilk de kendimi geri çeksemde Ram'ın surat asmasına dayanamadan yemeyi kabul etmiştim ağzıma değişik baharat tatları geliyordu ama tadı çok güzeldi
-işte böyle ellinle yiyeceksin
bende ellimle yemeğe başladım biraz garip bir histi kendimi barbarlar gibi hisediyordum ama kimin umrunda böyle daha çok zevkli oluyor büyük sarı taslardaki ayranlarımızıda içtik sonunda ikimizde doymuştuk Ram parayı ödeyip geldi arabaya bindik hemen gelmiştik eve kapıyı açıp içeri girdiğimizde herkes uyuyordu bu konak sesizken çok ürkütücü bahçede duran bir kaç korumadan başka kimse yoktu içeri girdik yukarı odamıza çıktık ben hemen dolaptan beyaz renkte sari almıştım gece yatarken rahat olucak hemde beni güzel gösteren bir sari içeri girdiğimde Ram yatağın üstünde oturuyordu elinde bindi vardı bende yanına gittim yatağa oturdum elini bindiye dokundurdu saçlarımın iki yana ayırdığı yere sürdü göz göze gelmiştik birbirimize çok yakındık nefeslerimiz birbirimize değiyordu Ram daha fazla yaklaştı dudakları dudaklarıma değmesine milim kalmıştı gözlerinin içine bakıyordum ne olduğunu anlamadan dudaklarını dudaklarımda hissettim ilkte karşılık vermedim daha sonra bende Ram'ı öpmeye başladım dudaklarımı araladım dudağımı ısırıyordu bu canımı acıtsada hoşuma gidiyordu elimi saçlarında gezdiriyordum beni kucağına aldı öpüşüyorduk sırtımın yatağa geldiğini hissettim Ram'ın gömleğinin düğmelerini açıyordum hızlı bir şekilde oda boynumu öpüyordu kokumu içine çekerek göleğini çıkarttım Ram üstümde yarım bluzumu bir çırpıda çıkartı gögüslerimi öpüyordu öptü her yer yanıyordu Ram'ı şimdi daha çok arzuluyordum daha sonra eteğimi çıkardı sonra kendi pantolonunu çıkardı tamamen çırıl çıplaktık ilkte biraz utansamda sonra kendimi oluruna bıraktım Ram göbeğimi öpmeye başladı aşağıya doğru indikçe içimde fırtınalar kopuyordu artık içime tamamıyla girmişti biz artık bir bütündük canım biraz acısada zevk alıyordum yavaş yavaş git gel yapıyordu sonra hızlanmaya başladı hızlandıkça canım acıyordu daha fazla dayanamadan ağızımdan çıkan inlemeye engel olamamıştım Ram inlememi duyunca dahada hızlandı Ram titredi birden duraksadı ikimizde ateş gibi olmuştuk vücutlarımız çok sıcaktı yorulmuştuk kendini yatağa yanıma atı biraz dinlendi daha sonra kolunu uzattı gögüsüne yattım dikiş izi beliydi daha çok yeni olduğu için biraz kötü duruyordu kulağıma yaklaştı
-Sen artık her şeyinle benimsin kadın benim kadınım
söyledikleri hoşuma gitmişti gülümsedim Ram'ı çok seviyorum
-Seni seviyorum
-Ben daha çok meleğim
ikimizde gözlerimizi yumduk kendimizi uykuya teslim ettik
sabah biraz erken uyanmıştım sanırım saate baktığımda daha 5:21 geçiyordu Ram hala uyuyordu hemen banyoya gittim sıcak suyu açtım küvetin dolmasını bekliyordum kasıklarımdaki ağrı paha biçilmezdi sanki her hareket etiğimde biri kasıklarıma bıcak saplıyordu sonuna küvvet dolmuştu içine girdim sıcak su yorgunluğumu almıştı hemen banyomu yapıp çıktım Ram hala uyuyordu dolaptan kendime sari seçtim giyindim hemen içeri girdiğimde Ram yatakta yoktu hemen hafiften bir makyaj yaptım saçımı düzeltim banyodan su sesleri geliyordu sanırım Ram banyodaydı bir süre oynlandım daha sonra banyonun kapısı açıldı Ram altında bir baksır üstünde hiç birşey yoktu utanmıştım elimde değildi beni görünce gülümsedi yanıma geldi anlıma öpücük kondurdu
-iyi misin ağrın varmı
-biraz ağrım var ama iyim
-tamam bu gün sen dinlen dans dersine falan gitme
- peki ben aşağıya iniyorum
-şşşşş nereye ben inmeden sen inemezsin beraber inicez bekle
-tamam
dolaba giti üstüne beyaz gömleğiyle siyah ceketini giydi altına siyah şalvarını aynanın karşısına geçti saçını taradı uzun siyah saçları ona çok yakışıyordu bıyıkları daha erkeksi bir hava katıyordu eline bindi tabağını aldı
-bu gün birşeyi unuttuk karıcığım buraya gel
yavaş adımlarla yanına gittim elini bindiye batırdı kaşlarımın ortasına dokundurdu gözleriyle işaret etti gülümsedim aynısını bende ona yaptım kaşlaının ortasına kırmızı renkli bindiyi sürdüm ellimi tuttu sarığını başına aldı aynanın karşısına geçtik arkadan sarılıyordu bana
-Tanrım nasıl bir güzelliktir bana gönderdiğin için teşekkür ederim
gülümsememe neden olmuştu
-ahh o yanağınaki çukurları her gün her sabah görmek istiyorum
gülümsedim aşağıya inmeye başladık el ele yürüyorduk bizi gören hizmetçiler gülümseyip aralarında birşeyler konuşuyorkardı masa hazırdı kahvaltı için bizi bekliyorlardı yerlerimize oturduk Ram ile kayınbabam her zamanki gibi iş konuşuyorlardı Vidya ile Rasila bende onları izliyordum kahvaltılarımız bitti sofranın toplanmasında yardım ediyordum Ram salondaki çalışma odasında beni çağırıyordu
-leyla buraya gelirmisin
-geliyorum
dedim ve çalışma odasına gittim Ram'ın elinde paralar vardı
-bu gün yengemle çarşıya çıkın kendine bir şeyler al çok oyalanmadan da eve dönün yanınıza iki adam almayı unutmayın
-tamam Ram çok teşekkür ederim
-ben teşekkür ederim hayatıma girdiğin için eşim olmayı kabul etiğin için
ayağı kalktı yanıma geldi dudaklarıma küçük bir öpücük bıraktı bu yüzümün kızarmasına neden olmuştu beraber odadan çıktık elindeki parayı bana verdi bende Ram'ı uğurladıktan sonra yukarı çıktım mavi renkte sariye yakışan çok güzel siyah çantamı aldım aşağıya indim Rasila yenge ve Esha beni kapının önünde bekliyorlardı hemen Rasila yengenin koluna girdim birbirimize baktık ve güldük dışarı adım atığımda sanki hapishaneden çıkmış gibiydim o değişik arabalar sokaklarda gezinen inekler görüyordum burası çok kalabalık bir yerdi insanlar beni gördüğünde başlarını eğiyordu önümüzde ve arkamızda Ram'ın adamları ellerinde silahlarla bizi takip ediyordu en sonunda kumaş satan bir dükkâna girdik dükkân sahibi hemen oturduğu yerden kalkıp yanımıza geldi başı hafif önde eğik duruyordu Rasila ile konuştular
-bize en güzel kumaşları getirecek canım
-tamam etrafada bakalım yenge gözüme güzel kumaşlar çarpıyor
-tamam canım
etrafta kumaşlara bakınıyorduk içeri iki kadın girdi biri genç güzel bir kızdı ama bana bakışlarına anlam verememiştim diğeri ise esmer koyu kahverengi gözlü bakışları bile insanı kokutacak bir kadındı Rasila arkasını dönüp onları gördüğünde surat ifadesi değişti hemen yanıma geldi kolumu tutup beni çekiştirdi
-ne oluyor yenge
-gel canım sana anlatacağım
başka tarafa geçtik ne olduğunu anlamamıştım yengem neden öyle davranıyor
-bak Leyla bu iki kadın yaşlı olanı büyücü diğer kız ise Ram'ın eski nişanlısı onlara yaklaşma çok tehlikelilerdir kadın olduklarına aldanma sakın
-büyücümü Ram'ın eski nişanlısımı
kafam iyice karışmıştı demek Ram'ın önceden bir nişanlısı vardı adam elinde kumaşlarla yanımıza geldi kumaşların içinde siyah beyaz işlemeleri olan kumaş çok hoşuma gitmişti birde tabi vazgeçilmez rengim kırmızı ikisini aldım adamın elinden üstüme tutum aynada kendime bakıyordum birden ayna çatladı ne olduğunu anlamamıştım aynada bir siyahlık belirdi arkamı döndüm
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hindistan'da Aşk
RomanceAşk Hindistan'da yaratılmamıştı ama kesinlikle burada mükemmelleştirilmişti ve size bunu bütün Hintliler söyleyebilir Hindistan'a gelin giden bir kız yaşadığı zorluklar imkansızlıklar ve bu kadar zorun imkansızın içinde Aşk'ı anlatıyor bilmediği b...