Hindistan'da Aşk

-5-

----------------- Leyla----------------------

Rasila ile Rajsamand'ı geziyorduk büyük bir gölü vardı farklı giyinimli insanlar etrafta koşuşturan çocuklar küçük teknelerle göle açılan balıkçılar gölün etrafında değişik hareketler yapan insanlar Rasilaya sorduğumda bana ibadet yaptıklarını söylemişti çok şaşırmıştım tapınaklara çıkmaya başladık uzun merdivenleri olan büyük tarihi yapılardı içeri doğru girdiğimizde müthiş bir kalabalık vardı içeri bir göz atık değişik şekilli heykeller vardı suratı file benzeyen bir sürü kolları olan bir çok heykel vardı ilginç gelmişti çok kalabalık olduğu için hemen çıktık tapınakların arkasındaki ormanlık alana doğru yürüyorduk değişik çicekler değişik kokular bu ülkenin herşeyi farklı öyle güzel ki güzelliğine ve tarihine kapılıyor insan bir yandanda o kadar korkutucu ki her an bir bomba patlayacakmış gibi çığlık sesleri duyduk Rasila ile birbirimize baktık sesin olduğu yere doğru ilerledik adam kızı öyle bir dövüyordu ki kızın suratı kanlar içindeydi elindeki kayışı kızın sırtına vurdukça kanlar havaya sıçrıyordu küçük kızdı muhtemelen 15-16 yaşlarında bu kadar dayağı hak edecek ne yapabilir daha fazla seyirci kalamadım tam gidiyordum Rasila kolumdan tuttu

-gitme Leyla karışma başımız belaya girer

- ne o kızı öldürmesini mi izliyeyim asla bırak kolumu

- Leylaa Leylaaa dur!

durmadım rasilayı dinemeden gittim elime büyük bir taş aldım rasila arkamdan geliyordu adama bağırdım '' heyyyy bırak o kızı '' adam beni anlamadı tabi tek kaşımı kaldırdım kızın yanına gittim elimdeki taşı havaya kaldırdım kıza vurmaması için önünde duruyordum Rasila ise kızla ilgileniyordu zavalı kız okadar çok dövülmüş ki ayağı kalkmıyor yerde öylece yatıyordu adam birden kolumu tuttu elimdeki taşı yere düşürmem için beni zorluyordu adam koluma çok fazla baskı uyguluyordu ama taşı elimden düşürmemek için direniyordum '' heyyyyyyy '' bu ses Ram'ın sesiydi koşarak yanımıza geldi adamın yakalarından iki eliyle tuttuğu gibi yere fırlattı daha sonra üstüne oturarak yumruklamaya başladı adamın yüzü kanlar içinde kalmıştı ayağa kalktı tam bıraktı derken hırsını alamayıp tekrar tekmelemeye başladı bu kadar fazla diye düşündüm hemen koşarak Ram'ın kollarını tuttum

- bırakk seninle evde görüşücez

bağırdı sonra beni ittirdi yere düşmüştüm dirseğim soyulmuştu küçük taş parçaları dirseğime girmişti sızlıyordu dirseğimi tutarak ayağa kalktım Rasila ile bir adam kızın iki koluna girerek götürüyorlardı Ram'da onların arkasından gözlerim dolu bir şekilde bende onları takip ediyordum canım çok yanıyordu dirseğime batan taşları çıkarmaya çalıştım fakat çok acıdığı için dokunamadım araba gelmişti bindik hepimiz Rasila ve Ram öndeki arabaya bende arkada duran arabaya bindim dirseğimdeki kanı şalımla siliyordum dokundukça daha fazla sızlıyordu nihayet eve gelmiştik Ram arabadan indi ben tam ineceken hızlıca kolumdan tutup çekiştiryordu kanayan koluma daha fazla bastıyordu canımın yanması iki kat artmıştı salona girdiğimizde evdeki hizmetçiler bizi izliyordu Ram hiçbirini aldırış etmeden beni çekiştiriyordu kaynanamı gördük oda bağırdı ne söylediğini anlamadım ama beni elinden kurtar der gibi bakıyordum merdivenlerden çıkarken ayağım takıldı düşecek gibi olurken Ram kolumu tutarak devam etmemi sağladı odanın önüne geldiğimizde beni odaya itti tam yere düşecektim ki kendimi toparlayıp olduğum yerde durdum Ram'a baktım hızlı hızlı nefes alıp veriyordu alnındaki damarlar çıkmıştı sinirlenmişti beli

-ben sana bu odadan dışarı benden izinsiz çıkmayacaksın demedimi benim sözümün bir hükmü yok mu Leyla

-Ram benn

- ne sen ya sana birşey olsaydı hiç mi düşünmedin sen burayı Türkiye gibi rahatmı sandın burada elini kolunu salayarak gezebileceğinizimi düşünüyorsunuz hanım efendi her gün burada kaç kadın öldürülüyor haberin varmı senin seni uyarıyorum Leyla bir daha benden habersiz bir yere gidersen bu sefer seni öldürürüm anlıyormusun öldürürüm

kapıyı sertçe çekerek çıktı sesimi çıkaramamıştım içim yanıyordu kendimi burada yetim gibi hisediyorum kimsem yok ne annem ne babam kimsesizim gözlerimdeki yaşı tutamadım ağlamaya başladım yatağın üstüne yatım ağlıyordum ağlamam bir an bile durmak bilmiyordu akşama olmuştu bu ülkede ne yapacağımı düşünüp duruyordum gözlerimi dinlendirmek için kapatmıştım kapının açılma sesiyle gözlerimi açtım ama yatakdan kalkmadım Ram gelmişti ceketini çıkardı perdeyi açtı bir süre dışarıda yağan yağmuru izledi sonra başındaki sarığı çıkardı sehpanın üstüne koydu derin bir nefes aldı yatağa otudu arkamda durduğu için artık ne yaptığını göremiyordum

- Özür dilerim Leyla sana öyle davranmak istememiştim ama bilmiyorsun burada bizi sevmeyen çok insan var Hindistan güzeldir büyüleyicidir ama malesef insanlarımız böyle değil her gün binlerce kadın öldürülüyor tecavüze uğruyor Hindistanda kadın olmak zor Leyla sana nasıl anlatayım bilmiyorum sabah ki kız örnek işte babası istemdiği bir adamla evlendirecekmiş kız okumak isteyince kızı o hale getirmiş malesef insanlarımız cahil Leyla

anlayamıyordum okumak istediği için zavalı kızı o hale getirmişti öylemi hiç insaf yokmu nasıl bir baba kızını o hale getirir hemde okumak istediği için bizim ülkemizde çocuklar elindeki imkanlara rağmen okumamak için savaşıyorlar buradaki masum çocuklar imkansızlık içinde okumak için işte dünyanın adaleti hem okuyamıyor üstelik bir tonda dayak yemişti zavalı yavrucak doğruldum Ram'a baktım

- bu adaletmi Ram nasıl bir baba çocuğuna bunu yapar o kızı öyle görünce dayanamadım Ram

-sadece o kız mı sanıyorsun Leyla onun gibi binlercesi bu muameleyi görüyor

-peki ama neden

-kız oldukları için tek suçları Leyla bu sistemi değiştirmek için neler çekiyorum bir bilsen lanet olası adetlerimiz yüz yıllardır süren bilinçsiz adetler insanlarımızın kafasına öyle bir yerleşmiş ki bu düşüncelerden vazgeçemiyorlar her şeyin sebebi cahilik Leyla gördüğün bu şehirde üniversiteyi bitiren sayısı 126 peki kaç nufus var biliyormusun 68,89 milyon insan yarısından çoğu hiç okumamış çoğuda ilk okul terk

-peki neden kimse birşey yapmıyor Ram bu düzen hep böyle mi devam edecek

-biri sesini çıkarsa ne olacak Leyla bu ülkeyi tek benmi kurtarıcam diyip kestirip atıyorlar yıllarca İngilizler tarafından sömürülüyoruz peki insanlarımızın düşüncesi ne bırakın burada kalsınlar bize ev yapıyorlar yollarımızı düzeltiyorlar ama demiyorlar iyice benliğimizi kaybetik Hindista'nın neredeyse hepsi ingilizce biliyor bizi esir aldılar resmen demiyorlar

-bu kadar güzel bir ülke geniş tarihi, verimli toprakları, büyük arazileri olan bu ülke fakat bilinçsizlikten geride kalmış insanlar ne büyük bir kayıp ne yazık bu ülke bir başka Ram ilk adım atığımda anladım daha ilk gördüğümde aşık oldum her adımımda geçmişi yaşıyor gibiydim ama bu ülkenin sırları her duvarın arkasında olan acılarıda görebiliyordum adeta bu ülkede bir şey var Ram beni çeken birşey

- Leyla bu ülkeyi bırakamamın tek nedeni değişiklik yapmak istemem bu yüzden bu toprakların başına geçmeyi kabul ettim insanları değiştirmek için yoksa hiç umrumda değil para mal mülk tek isteğim birazda olsa buraya yenilik katmak kolun nasıl bir bakayım

- önemli değil bakmana gerek yok

- bakayım dedim Leyla

kolumu uzattım baktı sonra ayağa kalkıp banyoya gitti geri döndüğünde elinde pamuk tentürdiyotla geldi kolumu ilk oksijenli pamukla sildi daha sonra tentürdiyot sürdü elindeki sargı beziyle sarıyordu Ram kollumla uğraşırken ben onu izliyordum bu adam benim kocam bütün ömrümü burada ve Ram'la geçireceğim bunu kabulenmek istemesemde bu bir gerçek benim evim artık burası Ram'dan hoşlanıyorum aslında o iyi bir eş ama sinirlenince canımı çok yakıyor bu huyunu sevmiyorum

-oldu ben gidiyorum sana iyi geceler

ayağı kalktı tam balkonun kapısını açtı ben dayanamadım hava hem yağmurlu hemde soğuktu burası onun evi benim yüzümden hastalanmasını istmem

-Ram

kafasını çevirdi

-bu gece burda yat dışarıda yağmur yağıyor hastalanacaksın

gülümsedi sinsice bir gülümsemeydi

-demek burada yatmamı istiyorsun karıcığım

-kararımı değiştirebilirim

-tamam tamam

kapıyı tekrar kapattı ayağı kalkıp yorganı açtım Ram hemen içine girmişti bende girdim Ram'a arkamı döndüm gözlerimi kapatım