Felix o akşam Jack'in çığlığıyla uyanmıştı. Jack'e bir şey mi oldu diye düşünerek odayı kontrol etti. Ama yatağında yatıyordu. Kabus görüyor olmalıydı.
Onu sakince uyandırmanın iyi bir çözüm olacağını düşündü Felix. "Jack" diye fısıldadı elini Jack'in omzuna koyarken.
Jack gözlerini açtı. Dışarıdan gelen ışık korku dolu mavi gözlerini aydınlatıyordu. "Tamam geçti sadece bir kabustu." Dedi Felix güven vermek için Jack'in saçlarını okşarken.
Dakikalarca o şekilde oturdular. "Teşekkürler Felix." Diye mırıldandı Jack uykulu sesiyle.
Felix gülümseyerek ayağa kalktı. "İyi geceler."
Felix'in fazla uzaklaşmasına izin vermeden elini yakaladı Jack. "Yanımda yatabilir misin?"
"Tabii." Dedi Felix ve Jack'in yanına uzandı ve kolunu Jack'e sardı.
Sessizlik içinde kollarındaki Jack'in nefesinin ve kalp atışının yavaşlamasını izledi. Uykuya dalmış olmalıydı.
***
Sabah uyanan ilk kişi Jack olmuştu. Omzunun arkasından Felix'in nefes alışını hissedebiliyordu. Felix'in yüzünü görmek için kafasını çevirdiğinde neredeyse burun buruna gelmişlerdi.
Felix uyurken çok güzel görünüyordu. Dağınık sarı saçları yüzüne düşüyordu. Jack onun pembe dudaklarına uzun uzun baktı. Onları öpmek istediği için kendisini suçlu hissetmişti. Felix Jack'in böyle şeyler düşündüğünü bilse ne hissederdi acaba? Büyük ihtimalle Jack'in tuhaf biri olduğunu düşünürdü.
Felix gözlerini açtığında Jack onu uyurken izlediğini gördüğü için utancından yerin dibine girmiş gibi hissetti. Özür dilemeyi düşündü ama vazgeçti. Kalkıp gitmeliydi belki de?
Ama Felix bundan rahatsız olmuş gibi görünmüyordu. Aksine Jack'e sardığı koluyla onu daha da çok kendine çekti.
Dakikalar sonra alarmın sesi son kez çalana kadar birlikte yattılar. Jack, Felix'in anlına bir öpücük kondurup kalktı.
"Öğleden sonra dersin var mı?" Diye sordu Jack üzerini değiştirirken.
"Yok." Diye cevap verdi Felix.
"Peki şey... tekrar buz patenine gitmeye ne dersin?"
"Tabi."
"Dersten sonra orada buluşuruz öyleyse" Dedi Jack.
"Tamam."
"Sonra görüşürüz Felix!"
