"Yeni bir oda istiyorum."
Diye konuştu Jack telefona.
"Ne demek tüm odalar dolu... o zaman ben... o zaman... neyse boşverin gitsin!"
Jack telefonu kapattı sinirle.
Belki acele ederse dersine yetişebilirdi ama şu an ders de hiç umurunda değildi. Tek düşğnebildiği Felix'ti. En başından beri Felix'in sadece dostuydu. Bundan bir adım daha ileri gidememişti. Belli ki Felix onu sevdiğini söylediğinde ciddi değildi. Belki sadece gay Jack'in olduğunu anlamıştı ve onunla oyun oynuyordu. Jack bu ihtimali düşünmemeye karar verdi.
Akşama kadar sokakta boş boş dolaştıktan sonra paten salonuna gitti. Bir süre kayarken düşünmeye karar verdi. Belki de Felix'e haksızlık yapıyordu.
Hayır! Artık onu düşünmeyecekti. Felix onunla sadece oyun oynamıştı. Ondan hoşlanmıyordu bile... Birkaç hafta önce burada onu öperken hissettikleri tamamen yalandı.
Giderek daha hızlı kaymaya başladı. Daha fazla bunu düşünmek istemiyordu.
Ayağı tökezleyip yere düşene kadar hızını arttırmaya devam etti. Başındaki acıyı fark edene kadar sadece bileğindeki acıyı hissetmişti.
Tam kaşının üstünde bir sıcaklık hissetmişti. Kanın buzun üzerinde parladığını da görebiliyordu.
Kanın kırmızı bir şerit halinde aktığını izledi yerde yatarak. Buzun soğukluğu yüzünden yüzünün bir kısmı tamamen uyuşmuştu. Felix "Jack!" Ye bağırarak buza atlayana kadar kaç dakika orada yattığını bilmiyordu.
Jack ne olduğunu pek anlamamıştı çok uykulu hissediyordu.
"Aman tanrım Jack beni çok korkuttun! Bütün gün seni aradım. Gel buraya... aman tanrım buz gibi olmuşsun donarak ölmek falan mı istiyorsun?"
Jack Felix'e tutunarak ayağa kalkmaya çalıştı ama bileği burkulmuştu bu yüzden doğrulmaya çalıştığı anda kendini tekrar yerde buldu.
Felix Jack'i kucaklayarak kaldırdı ve buzdan çıkardı. Ardından onu paten pistinin en sıcak yeri olan giyinme odasına götürdü. Jack hala titriyordu.
Jack'in üzerindeki ıslak kıyafetlerini çıkarıp dolabından aldığı kazağı ve kot pantolonu giydirdi.
Ardından ceketini Jack'e giydirerek tekrar kucakladı. "Seni hastahaneye götürüyorum."
"Felix ben iyiyim."
"Hayır değilsin başın hala kanıyor ve ayağına basamıyorsun."
Jack başını Felix'in omzuna yasladı. "Teşekkür ederim Felix. Her şey için."