BEŞİNCİ BÖLÜM

46 2 1
                                    

Gece boyu İstanbulun o güzel manzarasında Dünyanın en güzeli yanımdayken ıslandım. Eve sabaha karşı gelmiştik Gün doğumuna kadar ıslandık hastalanmamız kaçınılmaz bir sondu. Ama işin yine güzel bir yanı vardı.  Hastalansak bile birlikte hastalanıyorduk. Eve girdiğimiz gibi sadece yatak odasında elbiseleri bir köşeye bırakıp üstümüze bir kaç şey geçirip yatacak gücümüz kalmıştı. Süprizler gerçekten çok yormuştu bizi.  Yatağın içinde sadece birbirimizi süzüyorduk.  Gözlerimiz bir an olsun ayrılmıyordu birbiri üstünden.. Hafif boğuk bir sesle teşekkür ederim dedi.  Tebessüm ettim ve ardından sadece okuduğum kitaplarda yaşanabilecek bir günü yaşattın bana bunun için ayrıca minnetarım dedim. Şaşkın bir şekilde baktı ve tüm  bu süprizleri sen hazırladın Ben hiç bişey yapmadım ki.  Ardından yüzümde yine bir tebessüm oluştu  ve şöyle dedim.. Tüm bu süprizleri Gerçek bir prensesle yaşamayı bana sen bahşettin bu kolay kazanılcak bişey değil diye düşünüyorum dedim. Tebessümle karşılık geldi. Ardından derin bi sessizlik ve yavaşca yaklaşıp onun o çok sevdiği sessiz ve bi o kadar nazik buselerimden birini kondurdum dudaklarına.. Tam çekiliyordumki enseme koydu parmaklarını ve uzaklaşma böyle uyuyalım dedi. Aramızda sadece santimetreler vardı.  Sıcakcık nefesi yüzüme vuruyor İçime çekebilmek için birazını yakalamak için uğraşıyordum. Gözlerimiz kapandı yavaş yavaş ellerimiz sımsıkı sarmış bir şekilde birbirimizi... Uyandığımda O hala uyuyordu. Saate baktığımda gece yarısına yaklaştığını gördüm çok yorgun olduğumuzun farkındaydım. Sabaha kadar uyuya bilirdik ama ona çoğu gece yaptığım gibi bu gecede mürekkebim ve saman kağıdından defterim birbiriyle buluşması gerekecekti. Hemen bir mum yakıp yazmaya başladım. Fazla olmadı yine ama herşey çok anlamlıydı. Cümleler istediği kadar kötü olursa olsun anlattığı kişinin güzelliği her zaman bütün ihtişamıyla karşımdadır... Onu Çok Seviyorum...

On ikiye On Kala..Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin