Topkapı sarayından çıktığımızda birlikte yemek yemek için güzel bir yer aramaya başladık. Aslında ben rol yapıyordum çünkü yemek yiyeceğimiz yer çoktan ayarlanmıştı. Bunu unuttuğumu sandığını düşünmesini istedim :) Sonra kendime çekip gözlerine baktım ve hiç bunu unuturmuyum dedim. Taksiye atlayıp karaköye geçtik.Sahilin hemen yanındaki restorantda tam cam kenarına ayrılmış olan masamıza oturduk.Bişeyler yedik akşam olmaya ve İstanbulun ışıkları yavaşca ortaya çıkmaya başlamıştı. Diğer süprizimi yapmak için yürüyerek Galataya çıktık. yaklaşık yarım saat yürüdükten sonra ulaştığımız yerin hemen arkasında onu gerçekten duygulandıracağını düşündüğüm sokak vardı. Tekrar gözlerini kapatmasını istedim kapattı. ve süprizi hazırladığım sokağa giriş yaptık ben elinden tutarak ona yardım ediyordum ve süprizin hemen yanı başına gelmiştik onun daha biraz önceden hazırlattığım sandalyenin üstüne oturmasını sağladım. Gözlerini aç dediğimde onun Galata kulesine bakan sokaktan çekilmiş evde asılı olan resminin çekildiği sokakta olduğumuzu farketti. Sandalyenin hemen önünde bir profesyonel fotoğraf makinesi ayarlanmış bir şekilde bekliyordu. Bu an ben bile gerçekten çok duygulanmıştım çünkü onun en büyük hayali benimle el ele İstanbulu adım adım gezmekti.. Orda defalarca aynı karenin fotoğrafını çekti. Daha teşekkür bile etmeye vakit bile bulamadan yağmur başlamıştı. Bu çok iyi bir haberdi çünkü Yağmur gerçekten çok önemliydi bizim için. .. ve son süprizin yağmur yağarken gerçekleşecek olması başka bir güzellikti. Yağmur başladığı gibi insanlar yine kaçışmaya başladı. Biz ise hiç aldırış etmeden hatta yağmurun yağmasından bir o kadarda zevk alarak sokağın başına kadar ilerledik yolun karşısındaki manzara çok güzeldi. Kasımpaşadan Tarlabaşına çıkan tepenin üstündeki banklardan birine ıslanmış olmasına aldırış etmeden oturduk. Bu bizim en değerli hayallerimizden biriydi çünkü o bana sakın bensiz oturma demişti o banka ben o güne kadar sözümü tuttum... Bir anda Şairin sözü aklıma geldi tamda bu an için yazılmıştı sanki sevdiğimin başı omzumda yağmur yağarken birbirimize sımsıkı sarılmış bir şekilde ıslanıyoruz... Bu durumu anlatan beyit ise şöyledi sesli onunda duyabileceği şekilde söyledim " Yeditepenin Etrafı Misk-i Anber Rahiyası Yanımda Güzeller Güzelinin Has Salihası " Karşımda yeditepe yanımda Hayatıma anlam katan Ve yine önemli olan şeylerden birkaçı Yağmurlu bir sonbahar akşamı ve İstanbul...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
On ikiye On Kala..
Roman d'amourTutku ve Ask. . İki Sevgilinin durdurak demeden devam eden Askı..