ALTINCI BÖLÜM

45 1 0
                                    

Güneş yeni yeni İstanbulu aydınlatmaya başlarken ben Hiç batmayan güneşimle birlikte uyandım. Yatağın içinde sadece birbirimize bakıyor ve Gülümsüyorduk. Yaklaşıp ufak bir buse kondurdu dudaklarıma Tekrar teşekkür ederim dedi. Tebessüm edip doğruldum bugün onunla birlikte hazırlatacaktık Kahvaltıyı :) Kalkıp üstümüze bişey geçirdikten sonra mutfağın yolunu tuttuk.  Onunla olduğum her an dünyada benden mutlusu olmadığını düşünüyordum. Bunu düşünmem normaldi. Çünkü gerçekten onu abartıyla yazılan romanlardaki Aşklardan daha çok seviyordum. Bunun karşılığı Dünyanın en mutlu ve şanslı İnsanı olmamdı. Birlikte bişeyler yaparken gerçekten çok eğlenceli vakit geçiriyorduk. Kahvaltımızı hazırlayıp yedikden sonra saat çoktan öğleni bulmuştu bile ama bugün onunla çok yapmak istediğimiz bir şeyi yapacaktık onun yine haberi olmadan tabi.. Bişeyler giyinip kendimizi yine İstanbula bıraktık Ellerimiz bir an olsun ayrılmıyordu birbirinden ve O çok hayalini kurduğum ve bunun için dualar ettiğim şey gerçek oluyordu. Gözlerinden ve yüzünden bir an olsun gülümseme kaybolmuyordu Sevdiğimin... Sahile kadar yürüdük deniz kenarına gelir gelmez bana doğru dönmesini Sağladım. Gözlerine bakıyordum. Yolculuk etmeyi seversin dimi dedim gülümsedi.  Denizi seversin dimi dedim. Gülümsedi tekrar kolun tutup arkadaşımdan ayarladığım tekneye gelene kadar hızlı hızlı yürüdük. Tekneye bindiğimizde gözlerimiz bir an olsun birbirinden ayrılmıyordu. Hızlıca çalıştırıp Boğaza açılımdık. Ben tekneyi kullanırken o ellerini belime sarmış bir şekilde kulağıma defalarca "SENİ SEVİYORUM " dedi.  Her defasından tekrar doğuyordum sanki Boğazdan uzaklaştık ve bir yerde durdum İstânbul şahane bir şekilde görünüyordu burdan Teknenin üst katına çıktık ve hava kararmaya başlamıştı bile İstanbul yavaş yavaş ışıklarını vurduruyordu denize. . Ben ise sevdiğimle birlikte ilk deniz yolculuğuna çıkmıştım.. Uzandık birlikte başını Kalbimin üstüne koydu yaklaşık bir saat boyunca öylece durduk bu huzur ve mutluluk herkese nasip olmazdı ve ardından o bana bir süpriz yaptı ve onun için yazdığım notları çıkardı şaşkınlık içerisindeydim.  Bana senin sesinden dinletirmisin bunları dedi. Elime alıp okumaya başladım. Gözleri bir an olsun ayrılmıyordu dudaklarımda sanki o dudaklardan çıkan her kelime ona hayat veriyordu. Bittiğinde sadece bakıştık gerçekten çok güzel anlardan biriydi bu. Sımsıkı sarılıp defalarca SENİ SEVİYORUM diye haykırdık birbirimize.. Sabaha kadar başı kalbimde uyudum... Ve Size bir sır vermem gerekiyor BEN ONU GERÇEKTEN ÇOK SEVİYORUM BURDA ANLATTIKLARIM HİÇ BİRŞEY...

On ikiye On Kala..Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin