Sahil boyunca yürüdük birbirimizi sıkıca sarmış bir şekilde yağmurun bu esnada yüzümüze çarparak yaptığı dans paha biçilmez bir güzellikteydi o şekilde eve kadar yürüdük . Bu yaklaşık 15 dakika yürüdük demekti. Onunla geçirdiğim her saniyenin bile hatta salisenin bile değeri çok büyüktü... Eve geldiğimizde kapıyı açmak için beline sarılı olan elimi çekip cebinden onun resimleriyle dolu bir anahtarlık üstünde bir anahtar çıkarıp kapıyı açtım. İçeri girdiğimizde elini ışığa uzattı ama engel oldum Senin ışığın burda ve benimkide öyle dedim. Tebessüm ederek karşılık verdi ama sadece yüzünde değil gözleriylede tebessüm etti bu sadece bana hastı sonra sadece iki koltuk ve bir televizyonun ve dört bir yanı mumlarla kaplı salona geçtik odadaki mumların sayısı fazlaydı . Neden bu kadar çok mum var dedi. Bu sefer de ben tebessümle karşılık verdim ve lütfen gözlerini kapat hayatım dedim. Kapattığında mumları yakmaya başladım oda vakit geçtikçe sabırsızlanmaya. En sonunda bitmisti aç gözlerini dedim. Açtığında odanın dört duvarına boyanın üstüne işlenmiş resimleri olduğunu görünce o anki şaşkınlığı her zerresinden okuna biliyordu. Elimden tutup kendine çekti beni ve küçük ama gerçekten çok etkili bir buse bıraktı dudaklarıma. Islandığımızı unutmuştuk ve izin isteyip içerden ona kendin kıyafetlerimden bir kaçını getirmek için yatak odasına gittim ona olabilecek bir esofman takımı getirdiğimde ona gerçekten komik olacağını düşündüm ve bende gidip üstümü değiştirdim. Geri geldiğimde çoktan uykuya dalmıştı... Üstüne verdiğim kıyafetle komik ama fazlasıyla tatlı bir şekilde uyuyordu.. Hemen üstüne birşey örtüp ben yatağı hazırlayana kadar üşümemesini sağladım. Yatağı hazırladığımda dönüp onu nazikçe ve sessizce kucaklayıp yatağa götürdüm. Güzelce yatırıp üstünü örttüm sonra karşına bir sandalye koyup dünyanın hiç bir yerinde bulamayacağım bu eşsiz güzellikteki manzayı izleyip o anı anlatmakta çok zorlanan bir kaç cümle yazmaya çalıştım . Son cümlem ve şimdi eşsiz manzaraya sarılma vakti... Kalktım olduğum yerden hiç ellemeden kalemi bile saman kağıdından kapağında onun resimleriyle süslü not defterinin kapanmamış sayfalarının üstüne bırakıp yatağa yöneldim yavaş ve ssessiz davranıyordum. Uzandım yanına ve sarıldım beline her zaman yaptığım gibi sımsıkı ama incitmeden sonra güzel yanaklarına bir öpücük kondurup gözlerimi kapattım... Gecenin tüm ışıkları sönmüştü benim hayat ışığım hariç...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
On ikiye On Kala..
RomanceTutku ve Ask. . İki Sevgilinin durdurak demeden devam eden Askı..