EMİR'den...
Yolun kaldırımında yavaş yavaş yürürken karşıdan koşarak gelen güzel bir kız ağlıyordu. Hıçkırık sesleri bana yaklaştıkça daha da artıyor ve neden ağladığıyla ilgili merakımı artırıyordu. Ben telefonun diğer bir ucunda olan Mert'i susturmaya çalışırken o daha çok konuşuyordu. Telefonu en son yüzüne kapatarak karşı da koşan kıza odaklandım. Şimdi ise kaldırım da oturuyordu.
Ona daha çok yaklaşırken ağladığından tam emin olmak için başında durdum. Benim gölgemi fark etmiş olmalı ki başını kaldırdı ve tepesinde dikilen bana baktı.Onun o kahvenin en güzel tonlarında olan gözlerine bakarken, bu bir çift kahve gözün bana yabancı olmadığını fark ettim. Bu kişi İrem'di yaşlı gözleri bana bakarken daha da ısınırken usul usul ağlıyordu.
Ben onun yanına hızla otururken o bana hâlâ bakmayı sürdürüyordu. Onun yanına oturduktan beş saniye sonra bana sarıldı. Ben ne yapmam gerektiğini bilmezken onun göz yaşları benim omzuma süzülüyordu. Neden anlamıştı ki? Kim ağlatmıştı onu? Böyle güzel bir kızı ağlatan kişiyi bilmek istiyordum. Ve onun daha çok ağlamasına dayamadım,sordum;
"Ne oldu?Neden ağlıyorsun?"
Bir süre öyle kalarak cevap vermedi. Daha sonra omzuma sardığı kollarını kendine çekerek benden ayrıldı. Islak yüzünü elinin tersiyle silip konuşmaya başladı.
"İnternete çok kötü bir şekilde videom düşmüş. Sen gördün mü?"
"Hayır," ben bir şey görmemiştim. Ne videosuydu ki?
"Ne videosu? İrem şunu düzgün bir şekilde anlatır mısın? "
"Evime iki gün önce Açelya'yla Yaren geldi. Açelya beni görmek istediğini söyleyip içeri girdi. Saçma sapan konulardan bahsedip beni oyaladı. Yani ben öyle düşünüyorum. Kesin o zaman yaptılar."
"Ne yaptılar?"
"Üstümü değiştirirken ki videoyu internete koyup beni bütün okula rezil ettiler.Ben bunu Yaren'in yaptığını sanıp evini sınıftan birilerine sordum.Bana verdikleri adrese gittiğimde ise babası çıktı. Ben Yaren'i görmek istediğimi söylediğimde ise bana Yaren'in bir senedir o evde olmadığını söyledi.Ben orada bulamayınca Açelya'ya gittim. Oradaymış zaten. Ben Yaren'e hesap sorarken, onun yaptığını sanırken yanılmışım. Açelya yapmış," İrem inanmak istemediğini bakışlarından belli ediyordu. Bende en az onun kadar şaşkındım. Ayrıca Yaren'in Açelya'nın evinde ne işi vardı? Ne demek bir senedir babasının evinde değidi?
"Açelya mı yapmış bunu?"
"Evet. Bende inanmadım ama kendi ağzıyla söylediğinde gerçekten de onun yaptığına inanmadım."
Yapmazdı. Açelya bunu yapamazdı. Ona bin kat yabancı biri olsun ya da o kişiden ölümüne nefret etsin yine de böyle bir şey yapmazdı. Üstelik çok kısa bir süre olmasına rağmen İrem'e alışmış ve onu sevmeye başlamıştı. Bunu ona olan ilgisiyle çok rahat belli ediyordu. Açelya bu kadar vicdansız biri değildi. Yaren'den beklerdim ama Açelya asla...
"Sen o kızı ne zaman korumayı ve kendini feda etmeyi bırakacaksın Açel?," bunu kendi kendime mırıldanmıştım. Bu yüzünden İrem duymamıştı. O şuan sadece ağlıyordu. Ağlamakta da çok haklıydı. Bir kıza bu yapılır mıydı? Bunun Yaren'in planı olduğuna adım gibi emindim. Bu kız iyice şerefsizleşmişti. Ona bunun hesabını soracaktım.
"Şimdi ne yapıyorlar peki,?"
"Egemen kesin hesap soruyordur. Bende orada daha çok kalamadım okula gideyim artık dedim. Nasıl duracaksam orada artık."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Uğruna
Roman pour AdolescentsKalbinin iyiliğiyle, etrafına sevgi saçan. Fedakârlık yapmaktan çekinmeyen, arkadaşlığı en iyi anlatan. AÇELYA... Dışarıdan sert duran, içi aşk dolu, adamlığı ve karşılıksız sevgiyi en iyi anlatan. MERT... Geçmişini unutmaya çalışan, kendini herkese...