BÖLÜM 9:"CADALOZ TAVACI"

125 20 28
                                    


Multimedya:Beyaz,Hatice,Sude; Selim,Hakan,Furkan:)

Karakterler hakkında yorum alayım?
Karakterlerimiz Koreli ama siz Türk sayın😉Onlarda bizden😂korefanı olunca karakterleri Koreli yaptık aman değişiklik olsun hep koca göz mu olacak karakterler Allah Allah😒😏😄? Azıcıkta çekik göz olsunlar canım. Bu da bizim farkımız olsun😉😂😄😍

Hadi iyi okumalar bol yorumlar canlar. Bak yorumsuz geçiyorsunuz darılıyorum😞😢😰

"Ben senden başkasına kapı nasıl açılır bilmiyorum!!!"

Hatice KORKMAZ

Soğuk nefesini yüzüme doğru üflüyordu. Ciddi mi diye yüzünü korkuyla inceliyordum. Titrek titrek konustum.

- Maa-Mafyasın yani?

Hakan yine o pis sırıtışını takınıp konuştu.

-Valla bakış açısı bu işler, sana göre mafyayım başkasına göre değilim.

Yüzüne bakmayıp sanki törpülü olan tırnaklarına bakıyordu. O bakınca salakça bende tırnaklarına bakıp yutkundum. "Ne dedi la bu?... Yalnız tırnakların bile maşallahı var, tövbe estağfurullah."

Hakan bu sefer bana dönüp taa gözlerimin icine baktı. Neden? Çünkü bir dakika falandır ona bakıyordum.

-Bakıyorum da bir korku sardı seni. Hayırdır? Daha demin devlettin şimdi ne oldu?

Ah bu çocuk..! Hala ona bakıp yine kocaman yutkundum. Yine ve yine! Kes artık şunun yanında yutkunmayı hatice!! Tamam üçüncü yutkunman ama boyle giderse daha çok yutkunacaksın.

Ben saf saf ona bakarken birden sırıtıp lafı kıvırtmaya başladım.

-Ahhaaha! Devletim demedim ki canım. Devlet olacağım dedim. Amann boşverin şimdi mafya falan konuşmayalım...

Dedim elimi sallayarak sonra başıma bela açan havvaya döndüm.

-Ee enişteyle bu baytar nerede yatacak?

Bu sefer havva yutkundu. Oh olsun havva hanım. Yutkun bakalım. Elini ensesine götürüp kaşıdı. Oda benim gibi kıvırtmaya başladı.

-Ne eniştesi kızım ne saçmalıyorsun?

Deyip sessizce hem beni dürtüyor hemde sahtece gülüyordu. Dur bakayım kesin beyaz teni yine domates gibi olmuştur bunun.... Ahanda öyle olmuş. Güldürüyor bu kız beni.

-Ah! Ne eniştesi ya? Furkan diyecektim.

Havva tuttuğu nefesini geri bıraktı. Rahatladı sanki bu lafıma. Furkansa başını iki yana sallayıp çaktırmadan gülüyordu. Ama ben çaktım furkan enişte. Saklama havvayı asık eden o gülüşü...

-Tamam her neyse! Ben yatakları alıp geleyim siz burada bekleyin.

Deyip koşar adım bizim odaya gitti. Furkan ise peşinden gitti!"Pardon sen nereye hacı"deyip omzundan tutasım geldi ama bırakmak en iyisi.

Hakan da başıyla onaylayıp yine koltuğa oturdu. Bense tam karşısında dikiliyordum. Ve duvara yaslanıp kollarımı göğüs hizasına bağlayarak havva'ları bekliyordum. Ona bakmamak mümkün değildi ama başaracaktım. "Bakma kızım şuna!..tamam orda bir taş duruyor olabilir ama bakma sen... Her taş tektaş olmuyor neticede"

Tektaş dememin sebebini anlamışsınızdır kalbimin taşı misali yani.... Sahibi ya. Tamam bu oldu. Ama bu baytar olmadı bana. Olamaz da... Her neyse ne saçmalıyor bu diye bakmayın bana. arada geliyorlar. Tamam sustum. Saçmaladığımın farkındayım.

AŞK GÜLÜŞÜNDE SAKLIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin