Belki De Onu Seviyorumdur

200 12 0
                                    

Üzerimizde gezen bakışları umursamayarak binaya girdim. Yanımdan gelen Sung ağır adımlarla geldiğinden arkamda kalmıştı. Müdürün odasına vardığımda kenarda duran koltuğa oturarak Sung'a içeri geçmesini işaret ettim. Anlamış olacakki içeri girdi. Karşıdan gelen Yoon Gi yanıma oturarak lafa daldı.

"Misafirin bu çocuktu sanırım."

"Evet." dediğimde sırıttı. Neden sırıttığını anlamaz bakışlarla ona baktım.

"Bu durumdan rahatsız olan birileri var galiba." diyip Jungkook'u gösterdi. Neden rahatsız olacağını anlamamıştım.

"Neden rahatsız olsun." dediğimde omuz silkti.

"İleride anlarsın." kurduğu cümle ile kafamda soru işaretleri bırakarak ayaklandı. Birşey demek için dudaklarını araladı ardından birşey demiyerek kapattı. Şuan naptığını kestiremiyordum. Jungkook neden bu durumdan rahatsız olsun ki sonuçta onun gözünde diğer kızlardan farksız biriyim. Kapının açılma sesi ile kafamı o tarafa döndürdüm. Sung olumlu bir yüz ifadesiyle bana baktığında gülümsemiştim.

"Kaydım başarılı oldu. Bide 2-4 sınıfına gidecekmişim sen hangi sınıftaydın." 2-4. Bu Jungkook'un sınıfıydı. Bakışlarımı ona yönlendirip konuştum.

"Bende 2-5 deyim sınıflarımız yan yana." dediğimde sevindi. Zilin çaldığını duymamla sınıfa doğru ilerledim. Sung'da gittiğimi görmüş olacakki arkamdan geldi. İlk onun sınıfının önünden geçtiğimiz için içeri girerek el salladı. Ben de ona el sallayarak kendi sınıfıma geçtim. Birkaç dakika sonra öğretmen gelerek derse başlamıştı. Ders matematikti. Herkesin nefret ettiği ama benim sevdiğim olan ders. Sanırım bu dersi sevmem öğretmenin anlatış şeklindendi. Güzelce dinleyerek geçirdiğim ders sonunda bitmişti. Dışarı çıkmak için ayaklandığımda tanımadığım bir ses konuştu.

"Bizim sessiz kızımızın içinde neler yatıyormuş böyle o erkekleri peşine takmak için çok uğraştın mı? Kesin altlarında yatarak onları peşine takmışsındır." arkamı dönerek sesin sahibine baktım. İğrenç bir şekilde sırıtarak bakıyordu. Söyledikleri çok normal birşeymiş gibi 'ne var' bakışı atıyordu. Bakışlarım bulanıklaştığında gözlerimi ondan çekerek sınıftan çıktım. Aniden çarptığım beden ile sarsılmıştım. Yüzüne bakmayarak özür dileyip ilerledim. Sınıftan gelen bağırış sesi duraksamama sebep oldu. Sesin sahibine baktığımda Jungkook'u gördüm. Anlık bir şok yaşayıp tekrar sınıfa girdim. Jungkook'un ardı arkası kesilmeyen yumrukları çocuğu buluyordu. Yerimde çivilenmiş bir şekilde onları izliyordum. Arkamdan duyduğum ses ile sinirlerim gerilmişti.

"Şuna bak hem Jungkook'u kışkırtmış hemde orda durmuş kavgayı izliyor. Bu kızın içinde cidden bir sürtük varmış." o kadar cümlenin arasından tek sinirlerimi bozan kelime' sürtük' lafıydı. Yumruklarımı sıkarak Jungkook'u çektim. Ona şuan bağırmamak için kendimi zor tutuyordum. Bileğinden tutarak revire sürükledim. Ardından içerde kimsenin olmamasına bakarak kapıyı kapattım.

"Neden o çocuğu dövüyorsun Jungkook."

"Çünkü sinirlerimi bozuyordu."

"Sinirini başka bir zaman çıkartsaydın o zaman herkes benim için dövdüğünü düşünüyor." dedikten sonra anlamayacağım bir şekilde mırıldandı.

"Öyle olmadığı ne malum."

"Anlamadım."

"Hiç hiç." diyerek geçiştirmişti. Yüzüne baktığımda dudağının ve kaşının patladığını gördüm. Fena dövüşmüşlerdi sanırım.

"Yüzün.. Aish otur şuraya." diyerek oturtturdum. Ardından gerekli malzemeleri alarak yanına oturdum. Kırmızı sıvıyı pamuğa dökerek kanayan yerine hafif dokundurdum. Acımış olacakki yüzünü buruşturdu. Daha dikkatli olmaya çalışarak devam ettim. En sonunda dayanamayarak elimi tutup yapmama engel oldu.

Smurf - Jeon Jungkook√Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin