Cesaret

184 9 0
                                    

"Min Young soruyu çözmek ister misin?"başımı kaldırıp kalkmamı isteyen öğretmene baktım. "Ah evet."diyerek ayağa kalktım. Matematik dersinde iyiydim bu yüzden bu tip soruları çözebileceğime inanıyordum. Soruya biraz uğraştıktan sonra bir cevap elde ettim. Sanırım yanlıştı ki herkes gülmeye başladı. "Yeter gülmeyin. Tatlım çıkarma işlemini tamamiyle yanlış yapmışsın."demesiyle yaptığım işleme baktım. Ah bir insan 10'dan 4 çıkarttı mı nasıl 2 bulabilir. Direk düzelttip doğru cevabı yazdım. Herkes gülmeye devam ederken başım eğik bir sekilde sırama geçtim. Şuan ölesiye utanıyordum.

Çıkış zilli çaldığında eşyalarımı toplayarak sınıfın kapısına ilerledim. Beni bekleyen Jungkook'u görünce hızla elinden tuttum. Daldığı için ürkmüştü. Benim olduğumu görünce elimi sıkıca kavradı. Ardından çıkışa doğru ilerledik. Ağır adımlarla ve sessiz bir şekilde markete doğru ilerliyorduk. Markete geldiğimizde kapının önünde durduk. "Ben eve geçeceğim birşey olursa ararsın. Çıkışta direk eve git."diyip burnumu sıkmıştı. Elini çekip onu onayladım. "Görüşürüz o zaman."diyip içeri geçmek için adımımı atmıştım fakat bileğimi tutarak gitmeme engel oldu. Yüzüme yaklaşmaya başladığında yutkundum. Her seferinde öpmek istemese olmuyor muydu? Yüzü iyice yaklaştığında geriledim. Aniden elini bileğimden çekip sinirle soluklandı. "Yeter artık Young. Biz sevgiliyiz bu yaptığımız normal birşey her seferinde kaçmaktan vazgeç artık."bende onun gibi soluklanarak söylendim. "Isteyerek mi yapıyorum sanıyorsun. Utanıyorum anlamıyor musun? Önceki seferlerde birden yaptığın için birşey yapmadım."dediğimde kahkaha atmıştı. "Bunda utanılacak ne var? Her sevgili bunu yapıyor."dediğinde artık patlama noktasına gelmiş gibi bağırdım. "Çünkü bunu daha önce kimse ile yapmadım. İlkim sensin ve ben bu yüzden utanıyorum. Lütfen daha fazla bu konu hakkında konuşmayalım."birşey demesine izin vermeden içeri geçecekken tekrar bileğimden tuttu ve gitmeme engel oldu. "Kaçsanda eninde sonunda bunu yapıcaz ne farkediyor. Ha bugün ha yarın."tekrar yakınlaşmaya başladığında bu sefer onu ittim. "Canımı sıkıyorsun artık."dediğinde kaşlarımı çatarak ona baktım. "Neden anlamak istemiyorsun sen daha önce birçok kez yapmış olabilirsin ama ben daha önce kimse ile öpüşmedim."dediğimde bu sefer kızmayarak bakışlarını düzeltti. "Ben seni anlıyorum. Anlamasaydım daha önce kaçtığında istediğimi elde ederdim. Sende beni anla artık ama bu durum cidden canımı sıkıyor. Ben sevgilimle aramdaki duvarları kaldırmak istiyorum."bu sefer bende birşey dememiştim. Onu zor duruma soktuğum barizdi. Gözlerimi kapatarak öpmesini bekledim. Şuan o kadar geriliyordum ki öperse yüzüne bakmayıp direk içeri girerdim sanırım. Yüzüme yaklaştığını hissettiğimde daha fazla gerildim. Kalbim ağzımda atıyordu. Alnımda hissettiğim ıslaklık ile gözlerimi açtım. Alnımı öpmüş ve gülümseyerek bakıyordu. "Senin istemediğin birşeyi zorla yapacak değilim."dediğinde gülümseyerek ona baktım. Hızla yanağından öpüp içeri girdim. Cidden bazen onun hakkında yanlış düşüncelere kapılıyordum.

Marketteki işim bitince hızla marketi kapatıp çıktım. Yağmur yağmaya başlamıştı ve feci şekilde yağıyordu. Hızlı adımlarla eve doğru gidiyordum. Yine hasta olmazsam iyiydi. Sırılsıklam bir şekilde eve varmıştım. Şuan üstümü sıksam 10 litre su çıkardı. Eve girdikten sonra kendimi direk banyoya attım. Ilık bir duş alıp çıkmıştım. Üstümü giyinip yatağa yattım. Duş insanı feci şekilde mayıştırıyordu. Gözlerimi kapatarak kendimi uykuya teslim ettim.

Aniden gelen yüksek sesle gözlerimi açtım. Kapıyı alacaklı gibi çalana içtenlikle küfürlerimi ona verip kapıya ilerledim. Kapıyı açmamla Jungkook'u görmem bir olmuştu. Endişeli bir yüz ifadesi vardı. "Neden telefonlarını açmıyorsun. Bide neredeyse 10 kere kapıyı çaldım."dediğinde ensemi kaşıyarak kafamı öne eğdim. "Üzgünüm. Biliyorsun uykum ağır."içeri geçerek koltuğa oturdu. "Bu kadar da ağır olmasın."odama ilerleyip telefonumu aldım. 7 cevapsız arama vardı. Cidden neden bu kadar ağır uyuyordum. Saate bakıp üstümü hızla değiştirdim. Bu sefer yakalanmak istemiyordum. Üstümü giyindikten sonra saçımı yapıp salona geçtim. Koltukta yayılmış ve çizgi film izleyen bir Jungkook görmeyi tabikide beklemiyordum. "Okulun popüler çocuğu çizgi film izlermiymiş ya."sesimi duyduğunda kafasını kaldırıp bana baktı. "Normalde izlemiyorum ama bu hoşuma gitti."izlediği çizgi filme baktım. Benim en çok sevdiğim çizgi filmdi. Yanına oturarak bende izlemeye başladım. Aniden elini belime atıp kendine yakınlaştırdı. Yanağıma küçük bir öpücük kondurup mırıldandı. "Hadi bana kahvaltı hazırla."dediği şey ile kafamı ona doğru çevirip baktım. "Peki."diyip kalkmıştım. Hayır deseydim istemediğim şeyler yapıp zorlayacaktı. Mutfağa girip kendimce birşeyler hazırlamaya başladım. Yaptıklarımı tabaklara koyup masaya yerleştirdim. Saate baktığımda az bir zaman kaldığını gördüm. "Jungkook."diye seslendiğimde anında gelmiş ve çoktan masaya oturmuştu. Yemeğini yemeye başladığında sevgili olmadan önceki halimiz aklıma gelmişti. Gülümseyip bende oturdum. Yemeğimi yemeğe başladığımda onun bitirdiğini farkettim. Bu kadar aç olduğunu bilseydim daha önce hazırlardım. Yemeğimi bitirip masayı topladım. Hızlıca çantamı alarak Jungkook'u sürükledim. "Geç kalacaz hadi hızlan."dediğimde adımlarını hızlandırıp yanıma ulaştı. Elimi kavradığında bende onun elini tutarak hızlı ilerlemeye çalıştım. Okula geldiğimizde yeni zilin çaldığında duymak rahatlatmıştı. "Meleğim ilk dersimiz beden bu yüzden aşağı ineceğim."diyip aşağı inmişti. Bende yukarı çıkarak sınıfa girdim.

...

"Sung kendine sevgili yapmış."

"Ciddi misin? Daha düne kadar Young'un peşinden koşuyordu."

"Cidden ne zaman yaptı haberim bile yok."

"Bende daha yeni öğreniyorum." kabinden çıktığımda hepsi susarak lavabodan çıktı. Neden sürekli dedikodu yapıyorlar anlamış değilim. Ellerimi yıkayarak dışarıda bekleyen Jungkook'un yanına ilerledim. Çevresinde kızların olduğunu görünce kıskanma duygum yerini almıştı. Hızla Jungkook'un yanına gidip elini tuttum. "Hadi sevgilim gidelim."dediğimde dememi beklemiyormuş gibi şaşırarak baktı. Çıkışa doğru sürüklediğim kendine gelerek yürümeye başladı. "Benim kıskanç sevgilim."dediğinde ona öfkeyle baktım. "Kıskanç falan değilim."yüzünü alaylı bir sırıtış ekleyip yüzüme yaklaştı. "Bencede değilsin."dediğinde kaşlarımı çatarak ayağına sertçe bastım. "Ah ama acıdı."onu tınlamayarak ilerlemeye devam ettim. Kolumdan tutarak durmamı sağladı. "Hey nereye gidiyorsun. Acıdı dedim özür dilemen gerekiyor." dediğinde kolumu çekerek yüzüne yaklaştım. "Sevgilimden özür dileceğimi sanmıyorum."bana şaşkın bakışlarla bakıyordu. Sanırım ona sevgilim demem onu biraz şaşırtmıştı. "Sevgilim deme aşamasına geldin ama hala öpücük aşamasına gelmedin."gözlerimi devirerek ona baktım. "Yine mi bu konu." ellerini göğsünde birleştirip söylendi."Evet bu konu. Sevgilim diyorsun ama hala öpmü..-" anlık gelen cesaretimle onu öpmüştüm. Geri çekilecekken belimden kavrayıp daha çok öpmeye başladı. Cesaretliliğim bugüne toplanmıştı sanırım. Şuan ona karşılık veriyordum ve o kadar utanıyordum ki....

Smurf - Jeon Jungkook√Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin