Dikkat dikkat! Ben telefonumun bozulmuş olduğunu düşünüyorum. Lütfen bir de siz bakar mısınız okunma sayısına? Kaç? Nee? Sizde de mi öyle yazıyor?? Otuz bin!! Yani 30,000 okunmadan bahsediyoruz şurada. Çok mu normal geldi? O zaman gözlerinizi kapatın. Ve aynı miktarda (30,000 unutmayalım lütfen) dolarlık paranız olduğunu düşünün. Düşündünüz mü? Heh, işte benim hissettiğim de tam olarak o.
Ben yaklaşık iki aydır yazmadığım halde siz bana bu mutluluğu yaşattınız. Saçmalamaya devam ettiğim halde benim yüzümü güldürtecek yorumlar yazdınız ve mesajları hiç eksik bırakmadınız. Ben sizi öyle çok seviyorum ki... Kuru kuru geliyor yazınca, belki inanmıyorsunuz ama sizden çok çok çok ama çok teşekkür ediyorum. Ben bu kadar okunup sevileceğini tahmin etmemiştim. Kulunuz köpeeeniz olaydfdswedrfd. Neyse. Ben bu 'Hey.' kitabımı buraya yazdığımı bilmeyen bir arkadaşa okumasını istedim. İlk bölümü okumuş ve çok saçma bulmuş. Yanii, mişyın kompilitıd. Alrayt.
İlk buraya yazdığımda, belki hatırlayanınız vardır, çok garip ve acemice okul yazısı yazmıştım. Böyle hemen silmiştim ama. Her kelimeden sonra 'amk' denilen şeyin biraz garipçesi olan 'aq' şeyinin evrimleşmişi olan 'ak' kelimesini konduruveriyordum. Sonra 'Akpli misin allaaaan salaaa' diğe mesaj gelince - bu hesaptan bana ilk geleln mesaj bu olmuştu yani, düşünün bi- silmiştim. Öyle işte. Bunu neden size anlattığımı ben de çözemedim.
-------------
Neyse, bu bölüm özel bir bölüm - yav he he- bu yüzden hayal kurmaya hafifçene değinecem.
Ben çok hayalciyimdir, böyle hep dalarım, bu hayallerimin sonu arkadaşımın beni sarsmasıyla biter çoğu zaman. Bir hayalim de buydu aslında. Yazar olsam, okuyanım olsa nassı olur, diye. Biz arkadaşlarla ilk kitap yazma serüvenine girmiştik, aksiyonlu mitolojik falan ama bayağı çok eğlenmiştik. İki arkadaşım vardı, kısanın adı A olsun, diğeri de B. Yaratıcılığım üstümde yine.
Bizim 'roman' bir elli sayfa falan olmuştu. Defterimiz kargacık burgacık yazılarla dolmaya devam ediyordu tabii. Aşırı derecede heyecanlıydık, hatta bastırmayı bile düşündük bir ara. Herneyse, bir gün birine okutalım dedik. Defterimizi heyecanla burnuna soktuk falan, o da defterle yüzünü kapayıp okudu. Bu çocuk akşama kadar vermedi defteri. Tam çantamı almış çıkıyorken verdi bana defteri. Ve ağzından beni yazarlık hayallerime daha da yaklaştıracak bir söz söyledi:
"Olum bastırsanıza bunu. Muhteşem olmuş. Fantastik yazar olmak için doğmuşunuz."
A ve B ile yazmaya devam ettik ve bir gün hocalardan birine okutturmaya karar verdik. Hoca en fazla iki paragraf okuyup defteri bize geri attı. Ağzından çıkan ilk cümle şuydu :
" Boş boş bunu mu yazdınız şimdi?"
O zamanki hislerimi size anlatamam. Arkadaşlarla öyle bir hayal kırıklığına uğradık ki. Halbuki okukdaki bu tür şeylere en açık olan hocaydı o. İçimde bir boşluk oluştu. Böyle, hani çarpışan arabalara tqm alışmışsındır da o zil çalar, arabalar zank diye durur; öyle hissettirdi. Çok umutluyduk çünkü. Sonra A ve B yazmayı bırakmak istediklerini söylediler. Hocanın haklı olduğunu düşünüyorlardı. Defter bende kaldı.
Burada demek istediğim şey, bana kötü kötü şeyler yazanlar tabii ki var. Ama ne var biliyor musunuz, artık pek umrumda değil çünkü bu kötü eleştirileri ne kadar çok ciddiye alırsan o kadar hevesin söner. Uygulamalı yaşadım yani garantili. Siz de bir derece ciddiye alın bunları, ama çok ağırsa beni dinleyip onları dinlemeyin. Asla ama asla hayallerinizin peşini bırakmayın. Ne kadar uçuk olurlarsa olsun. Sonuna kadar peşine gidin. Hemen hevesimin kırıldığı bir yapım vardır, o hayallerinizin peşine düşmeyi bırakırsanız genellikle pişman oluyorsunuz. Zaten siz hayallerinizi ufak ufak gerçekleştirmeye başlarsanız mutlaka takdir görürsünüz ve o coşkunuz koccamaaan olup içinizde sanki bir aslan kükrermişçesine mutlu olursunuz. Mutluluktan nefes bile alamayabilirsiniz. Tıpkı bana olduğu gibi.
Tabii bunun bir yerlerinizin bir yerlere çıkma olasılığı var, yan etkisi bu, ama yan etkilerine değinmek istemiyorum. Çünkü telefondan yazıyorum ve sağ omzuma kadarki olan yerleri hissetmiyorum.
Çok klişe oldu bu bölüm. Samimi olup olmadığı size kalmış gençler.
Yakşamlar.
Sizi seviyorum lan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lanet Olsun Bazı Şeyler
Non-FictionHAYATINIZDA OKUYACAĞINIZ EN SAÇMA ŞEY. SİZİ TEMİN EDERİM.