Yeni bir güne gözlerini açmıştı Evelin. Bugün akıbetini öğrenecekti. Başına ne geleceğini bilmiyordu. Oturdu ve neler olabileceğini düşünmeye başladı. Bir süre sonra mahzenin kapısı aralandı. Gelen kişi Daniel'di. İmalı bakışlar fırlattı kapıyı açar açmaz ve konuşmaya başladı;
"Asla akıllanmayacaksın değil mi Evelin?! Asi tavırların bir türlü bitmek bilmiyor. Zaten yeterince iddialı bir suç işledin ve kalkıp Lady Sheliti'ye kafa tutuyorsun. Sen gerçekten manyaksın! "
Evelin sanki olumsuz hiç bir durum yokmuş gibi kollarını kaldırıp esnedi. Daniel bu durumdan rahatsız olmuş olacaktı ki tek kaşını kaldırıp sorgularcasına kıza baktı.
"Ne? Ne bakıyorsun öyle? Ben halimden gayet memnunum. Benin için endişelenmeyi bırak. Kendine bak önce. Her gün erkenden uyanıp koskoca gezegenin hizmetçiliğini yapıyorsun. Eğlence yok, gülmek yok, yaşamak yok, farklılık yok.. Hayallerin yok Daniel... "
Daniel de bu durumdan hoşnut değildi ama "hizmetçi" sıfatını da kabul etmiyordu içten içe. O, Lady Sheliti'nin baş yardımcısıydı. Ara sıra ayak işleri yaptığı da oluyordu ama bu onu hizmetçi yapmazdı ki..
"Bak Evelin seni anlıyorum ama bunları yapman gerçekten çok mantıksız. Benim hayatım hiçte sıradan değil ayrıca. Gülecek her gün bişeyler buluyorum. Mesela ihtiyar Seunti'nin kukla gösterileri. Gerçekten çok eğlenceli.. Biraz elinde ki seçeneklerle mutlu olmayı dene Evelin. Emin ol her şey o zaman daha kolay olacak. "
Evelin yaramaz çocuklar gibi omuz silkti. Sanki bunca lafı duymamıştı. Arkasını döndü ve biraz ilerledikten sonra cevap verdi Daniel'e;
"Sen buna mutluluk mu diyorsun? O kuklalar bile senden daha mutlular Daniel. İçindekileri bastırmaktan vazgeç. Benden ne farkın var şu an? İkimizin de özgürlüğü sınırlı. Gerçekten dışarı da neler olup bittiğini merak etmiyor musun? Ben ediyorum Daniel. Çıktım ve gördüm.. Yıldızlar, gezegenler öylesine muhteşemdi ki. Galiba ilk defa yaşadığımı hissettim. Hayal et Daniel, hayal kur.."
Daniel gerçekten merak etmişti bu hayranlıkla anlatılan yerleri. Gözlerini Evelin'in kıvırcık saçlarına dikip hayal kurdu; "Jüpiterdeydi... Yanında Evelin de vardı. Sarılıyorlardı. Hatta öpmeye başlamıştı Evelin onu..."
Kapı tekrar aralanmıştı. Böylelikle Daniel'in hayali de yarım kalmıştı. Gelen kişi bir koruyucuydu. Evelin'i ana bölgeye götürmek için görevlendirilmişti. Evelin hiç itiraz etmeden başı dik bir şekilde ana bölgeye doğru yürümeye başlamıştı. Daniel de peşinde onu takip ediyordu. Ana bölgeye vardıkların da herkes çoktan meydanı doldurmuştu. İşte Nassah ve işte meraklı halkı...
Evelin, öne doğru çıktı ve her şeye rağmen Ladyi selamladı. Lady Sheliti hiç oralı olmamıştı. Sapsarı saçlarıyla oldukça seksi görünüyordu yine. Kırmızı saten elbisesi de bu güzelliği tamamlar nitelikteydi. Ne olacağını artık o da kestiremiyordu. Bakışların da bir kararsızlık vardı. O sıra da Evelin'in yanına Xander getirildi. Evelin'in huysuz tavırları yine iş başındaydı. Xander'e çürük yumurtaymış gibi iğrenerek bakıyordu. Ne de olsa yakalanmasına o sebep olmuştu. Lady Sheliti sessizliği bozdu;
"Biriniz içerde ki düşman, biriniz dışarda ki. İkinizin de farkı yok gözümde... Ne ile cezalandırılacağınıza karar verildi. O yüzden burada toplandık. Sen, Evelin... Sen artık bu gezegenin bir parçası değilsin. Bu gece Sürgünler Gezegenine gönderiliyorsun. Bizim gezegenimizden oraya gidecek ilk kişi olacaksın. Umarım seni güzel karşılarlar."
Bunu derken yüzünde pis bir ifade vardı. Belli ki bahsettiği gezegen Uzayın tımarhanesi gibi bir yerdi. Şimdi sıra gelmişti Xander'e.
"Sana gelecek olursak yaratık se.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeryüzünden Gökyüzüne Kadar
Science FictionMesafelere rağmen birbirlerine aşık oldular... Yalnız biraz fazla abartmış gibiydiler. İki farklı şehir değildi onların arasında ki mesafe. İki farklı gezegendi... 09.09.2017 Bilim Kurgu içinde #148