3 . BÖLÜM

7.9K 134 13
                                    

Ertesi gün Burak ile buluştuk. Birbirimiz hakkında konuştuk. Çok iyi zaman geçirdik ama benim aklım hala Adadaydı bu zamanlarda onun yanında olmak yerine şuan Burak ' ın yanımdaydım. Burak beni evime bıraktı ve bunu sonra tekrar yapmamız gerektiğini söyledi. Sanırım ondan hoşlanmaya başlamıştım. Kendime kahve yapıp bahçeye çıktım. Akşam saat sekiz idi. Birden telefonum çaldı. Arayan Ada'nın annesiydi. Duyduklarım karşısında bir an bayılcakmış gibi oldum. Dizlerimin bağı çözüldü. Oracıkta kala kaldım. Ada'nın annesi hıçkıra hıçkıra ağlıyor ve Ada'nın öldüğünü söylüyordu. Hayatımın tek anlamı da yitip gitmişti. Sanki kalbimi koparmışlardı. Daha fazla dayanamayıp telefonu kapattım. Ve bende ağlamaya başladım. Bu nasıl olmuştu? Bunu ona kim ve neden yapmıştı? Bu soruların hiç birine yanıt bulamadım. O gün sabaha kadar ağladım. Sabah olunca Adalara gittim. Evlerinin önüne sarı şeritler çekilmişti. Polisler içerde kimin yaptığına dair araştırmalar yapıyordu. Ada'nın annesini gördüm kadının ağlamaktan gözleri şişmiş yüzü solmuştu. Aslında benimde ondan bir farkım yoktu şuanda. Eşiyle birlikte bahçede oturuyorlardı. Yanlarına gittim. Beni görünce kalktı ve sımsıkı sarıldı. Tekrar ağlamaya başladı. Kendimi ağlamamak için zor tuttum. Nasıl olduğunu ona soramazdım. Babasının yanına gittim. Ve nasıl olduğunu sordum. Nasıl olduğu konusunda bir bilgileri halen yokmuş. Akşam yemeği için Ada ' ı çağırıyorlarmış. Ses gelmeyince annesi Ada'nın odasına çıkmış. Ve onu kanlar içinde yerde bulmuş. Sanırım kafasından darbe almış. Baş sağlığı diledim ve polislere gidip Ada'ı görmek istediğimi söyledim beni .......... hastanesine yönlendirdi. Morga yatırmışlar. Hastaneye gittim fakat bunu yapabileceğimi sanmıyordum. Daha morgun kapısında gözlerim doldu. Onu o soğukta yatarken görünce de gözyaşlarım boşaldı. Daha fazla burada duramazdım çıktım ve arabama doğru yol aldım. Yolda giderken bir an dalgınlığıma denk gelmiş. Yoldaki bir adama az kalsın çarpacaktım ani bir frenle kafamı direksiyona vurdum. Ama fazla bir şey yoktu. Kafamı kaldırdığımda çarpacak olduğum adamın Burak olduğunu farkettim. Beni arabadan indirdi ve yan koltuğa oturtturdu. Kendisi de direksiyona geçti. Beni evime bıraktı ve onunda girmesini söyledim. Bana neler olduğunu sorduğunda bahçede oturuyorduk. Olan biteni baştan sona anlattım. Ve ağlamaya başladım. Bana sımsıkı sarıldı ve yalnız olmadığımı benim hep yanımda olucağını söyledi. Ve başımla onayladım. Yaklaşık 2 saat sonra Burak evimden ayrıldı. Bir şey olursa arayabileceğini söyledi......

İŞKENCE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin