Dinmeyen öfkem...-Vur daha sert vur!
Evet,sol sağ sol.
Daha sert Ceylin daha sertt!!Yumruklarının sesini daha çok duymak istiyorum.
Karşında en nefret insan varmış gibi vur.
Daha sertt!
Evet süpersin.
Sen harika bir şampiyon olacaksın!
-Teşekkür ederim hocam.
-Çok yoruldun sen.Biraz dinlen.
-Hayır yorulmadım,dinlenmeyeceğim.
-Nasıl yorulmadın kızım?Kan ter içindesin.
-Yorulmadım hocam biraz daha vurmak istiyorum.
-Neden bugün bu kadar öfkelisin sen?Kötü bir şey yoktur umarım.
-Hayır hocam her zamanki halim. Sadece sizin söylediklerinizi uygulamaya çalışıyorum.Şampiyon olmak için..
-Sende bir şeyler var da hadi hayırlısı.Neyse geç kum torbasına ona vur biraz.Sen yorulmadıysan ben yoruldum.
-Peki.
.
.
'Sahi,neden bu kadar öfkeliyim ben?
Dertlerimi hep içime attığım için mi, yoksa sana daha anlatamadan beni o istasyonda öylece uğurladığın için mi?
Beni sevemeyeceğini bildiğin halde aptal yerine koyup ümit verdiğin için mi?'
.
'Neden gözümün önünde hâla suretin?Seni aylardır görmüyorum Berk.Ama şu an gözlerimin önündesin ve ben sanki bütün öfkemi sana kusuyorum..'
.
.
-Ceylin? Alooo! duyuyor musun beni kızım?
Yeter vurma artık parmakların ağrıyacak.Sakatlanacaksın bırak!
-Gel şuraya.Ne derdin var senin anlat bakayım?
-Bir şey yok hocam.
-Bu böyle olmayacak.Hemen üzerini giyin ve artık kendine gel.
-Ben kendimdeyim.
-Kendinde olsan vücudunu bu kadar yormazsın.
- ...DEVAM EDECEK.