Kakaotalk // Kim_Jongin

1.7

''Sevgili olmamızın ilk günü olduğu için bir yerlere gitmeliyiz''

''İyide Kai menajerlerin öğrenirse fena olur, hele amcamın kulağına giderse''

''Endişe etme o işi çoktan hallettim''

''Peki...nereye gidebiliriz ki''

''Ben çok iyi bir yer biliyorum hazırlan gidiyoruz''

***

Baş başa kalabilceğimiz en uygun yer deniz kenarıydı. Arabayla sahile giderken Kai bir marketin önünde durdu. 

''Bizim için içecek alıp geliyorum istersen dışarı çık hava alırsın''

''Tamam''

Kai seri adımlarla markete giderken Minkyeong'da arabadan çıkıp bir yere geçti ve insanları seyretmeye başladı. 

Minkyeong'un ağzından

Hava almak için dışarıya çıkıp etrafı seyretmeye başladım. Kai gideli 5 dakika geçmemişti, birden sırtımda hissettiğim acı ile arkama baktım. Sadece bulanıkta olsa gri kapüşonlu birinin koşarak uzaklaştığını gördüm, sırtıma dokunduğumda ise elime kan bulaşmıştı. Birkaç saniye sonra da gözlerim karardı.

Yazardan

Kai ellerinde içeceklerin olduğu poşetle gülümseyerek marketten çıktı. Çıkmasıyla ise durması bir oldu. Elindeki poşeti yere fırlatıp koşmaya başladı. Ne olduğu anlamamıştı, Kai'nin her tarafı titriyordu. 

Minkyeong'un kafasını bacağına koydu. Yüzünden saçlarını çekip kafasını sarsmaya başladı:

''Minkyeong! Mink!! Noldu sana! Mink iyi misin?!!Minkyeong bana bak!! Minkyeong ses ver!!''

Hemen cebinden telefonu çıkarıp ambulansı çağırdı, sonra tekrar Minkyeong'u sarsmaya başladı:

''Minkyeong!! Dayan güzelim!! Kendini bırakma Minkyeong!! Sevgilim dayan!!

Minkyeong'un göz kapaklarını yavaş yavaş tamamen kapanıyordu:

''Seni seviyorum'' dedi Mink zor olsada

''Mink yalvarırım dayan!! Yalvarırım!!''

Minkyeong'u gören insanlar başına toplanmıştı Kai topluluğa bakarak bağırdı:

''Doktor yokmu aranızda!! Biri bir şey yapsın!!! O hemofili hastası, dayanamaz!!!''

Minkyeog'un kafası Kai'nin ellerine düştüğünde ise Kai nin inlemesi her yerden duyulmuştu:

''Minkyeong!!!!''