11.Geçmişin hesapları

2.6K 118 85
                                    

Bahar ayağa kalktı. Gülerken gözleri dolu doluydu. Yavuz ona yaklaştı:
- Önce yapamam dedim kendi kendime, sevdiği adamla mutlu dedim. Sonra gülünce kısılan gözlerin geldi aklıma. Hadi birazcık cesaret dedim. Burnumda tüttü kokun, boynunda gül bahçeleri, ölürsem beni oraya gömün. SENİ SEVİYORUM BAHAR. ÇOK SEVİYORUM.

Elini uzattı:
- Eğer sende gerçekten beni seviyorsan... gel benimle!

Genç kız ona doğru yürüdü:
- Budala!

Eli havaya kalktı ve yavaşça Yavuzun yüzüne çarptı. Sonra yanağında kaldı. Gözlerinden sevinç gözyaşları dökülüyordu:
- Bunu söylemek için evlenmemi mi bekledin? Senden bunu duymak için nasıl bekledim!

Genç adam kızın elini yanağından alıp avuç içini öptü:
- SENİ SEVİYORUM!

Bahar hıçkırdı:
- BENDE!

Yer ve gök birleşir gibi gözler birbirini buldu. Kara ve deniz çarpıştı. Ayrı kaldıkları günlerin özlemiyle birbirinin kollarına atıldılar. Elleri kolları nereyi tutacağını, nereyi saracağını şaşırmıştı. İkisininde gözyaşları akıyordu. Bahar sevdiği adamın kollarının arasında huzuru bulurken, Yavuz genç kızın kokusuyla mest oluyordu:
- Seni seviyorum. Seni tüm kalbimle seviyorum.

Baharı yerden kaldırıp kuçağına aldı. Savaş ve birkaç güvenlik görevlisi onlara doğru geldi. Ateş, Fethi ve Mücahit davetlilerin arasından çıkıp önlerine siper oldular. Savaş ne kadar Baharın adını bağırsa da genç kız onu duymuyordu. Sevdiği adamın güvenli kollarının arasındaydı, dünya umurunda değildi artık.

****
Yavuzun arabasına bindikten sonra saatlerce yol gitmişlerdi. Genç kız başını yasladığı omuzdan kaldırıp etrafına baktı. Ormanlık bir bölgedeydiler:
- Nereye gidiyoruz?
- Az kaldı, gelmek üzereyiz.
- Deden nerde olduğunu biliyor mu?
- Merak etme telefon açar söyleriz.
- O emniyette değil mi Yavuz?
- Babanın ona kötülük yapacağını mı düşünüyorsun?
- Bilmem, onu hiç tanımıyorum ki. Sadece güçlü olduğunu biliyorum. Türkiye ve yurtdışında bir ilaç imparatörlüğü kurmuş. Kendisi gibi etrafında birtakım garip adamlar dolaşıyor.
- Korkma, birşey yapamazlar. Ben gerekli tüm önlemleri aldım.

Vahşi doğanın ortasında taş bir evin önünde durdular. Genç kız buranın ıssızlığını yadırgayarak kısık bir sesle sordu:
- Neresi burası?
- Fethinin dağ evi.

Yavuz arabadan çıkıp Bahara kapıyı açıp elini uzattı. Genç kız gülümseyerek elinden tuttu:
- Şimdi ne olacak?
- Birkaç gün gözlerden uzak başımızı dinleyeceğiz.

Baharı sanki yeni görüyormuş gibi tepeden tırnağa süzdü. Sade, gösterişten uzak gelinliğinin içinde bir başka güzeldi.

Beyaz dantellerin altında pembe eteği, başındaki tülden duvağı siyah saçlarına ve esmer tenine büyüleyici bir hava vermişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Beyaz dantellerin altında pembe eteği, başındaki tülden duvağı siyah saçlarına ve esmer tenine büyüleyici bir hava vermişti. Onu kendine yaklaştırıp, alnını anlına dayadı. Sesinde endişeyle:
- Geç kaldım diye çok korktum.

Kalbimde NE Arıyorsun?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin