BÖLÜM 4: ÖZÜR DİLERİM

85 3 6
                                    

Bölüm şarkısı: TNK-Belki De

Merhaba Gökyüzü Durağı ailesi. 2000+ kelimeyle yeni bir bölüm daha daha karşınızda. Şarkısız okumayın bence. İyi okumalar!

Bazı şeyler hiçbir şey olmadan bir şey olamazlar. Bu tanıdık bir sözdür. Bense bugün, hiçkimse olamadan bir günlüğüne yabancı bir misafir olmuştum. Rüzgar'ın misafiri. Bir hışımla çıktığım eve çürük yumurta olarak geri dönmüştüm. Bir günlüğüne de olsa mutlu olabilmiştim. Mutluydum. O mesudiyetle gözlerimi yumdum ve kendimi uykunun kollarına bıraktım.

Sabah telefonumun mesaj sesiyle uyandım. Telefonuma baktım. Rüzgar adlı kişiden mesaj gelmişti. İyi de, benim telefonuma kendini ne ara eklemişti?

"Günaydın!"

Bu arkadaş aynı evde olduğumuz halde niye mesaj atıyor ki? Bir anda çocuk sesleri duydum. Denizin dalga sesini duydum. Olamaz! Sevimli(!) arkadaşımız şimdi beni burada yalnız mı bıraktı? Bu kadar yalnızken ben nereye gideceğim? Bir arkadaşım bile yok ki!

Cevap yazdım.

"Niye buradayım?"

Çok geçmeden cevap geldi.

"Evine dönmek istemiyor muydun?"

Tekrar cevapladım.

"Saçmalama, benim kimsem yok. Evim nasıl olsun?"

Şaşırmış olmalı.

"Nasıl yani?"

Eyvah! Dedim ama niye dedim. Ne cevap vereceğim şimdi? Hemen durumu toparlamaya çalıştım.

"Boşver."

-Aman ne toparlama- Hem eğer anlatırsam o da beni dışlayacaktı. Gerçi niye dışlandım bugüne kadar, onu da bilmiyorum ya. Neyse, tek bildiğim bir daha üzülmek istemediğimdi. Net. En iyisi geçiştirmekti. Niyeyse bir anda aradı beni. Numaramı nereden bulduğunu anlamaya çalışırken kendi numaramı bilmediğimi hatırladım. Kahretsin! Açtım.

"Efendim?"

"Özür dilerim."

"Ne?"

"Özür dilerim,"

"Niye ki?"

"Seni orada öyle yalnız bıraktığım için,"

"Ş-şey ya, bugüne kadar hep öyleydi zaten, başa çıkabilirim. Önemli değil, kısaca."

"İstersen seni alabilirim."

Östörsön sönö ölöbölöröm. Yok canım, ben iyiyim böyle ya. Cidden bak. Bank da çok rahatmış bu arada.

"Yok, teşekkür ederim. Ben iyiyim böyle."

"Nereye gideceksin ki?"

"Hiçbir yere desem?"

"Nasıl 'hiçbir yere' ya! Çıldırtma beni!"

"Ne çıldırıyon be!" dememek için kendimi zor tuttum.

"Ne gidecek yerim var, ne konuşacak kimsem. Hadi dostu geçtim, konuşacak bir arkadaşım bile yok."

"Ben varım, ben senin arkadaşın değil miyim?"

Öyle misin ki?

"Tabi... Tabi öylesin ama... Yani sanırım... Ben burada ölmeyi bekleyeceğim. Evet evet, ölmeyi bekleyeceğim."

Evet, bazen cidden saçma konuşabiliyorum.

"Ben senin ölmene asla izin vermem."

Nasıl? O kadar değerli miyim ki onun için? Yok canım, daha neler. Ben ve değerli olmak? Dünyanın öbür ucundan 'sadece anlamını bildiğim' bir kelime grubudur. Daha kaç gündür, daha doğrusu kaç saattir tanışıyoruz ki? Bir dakika! Sesi bana yakın geldi. Sanki arkamda konuşuyormuş gibi. Bu kadar çabuk mu? Yok artık! Ya-yanıma mı oturdu?

Gökyüzü Durağı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin