"Geç, geç, geç..." diyerek elimi ekranda kaydırıyordum.
"Bak, bak nasılda sarılmış?" dedim ekrandaki sevgili resmine bakıp. *örn. multimedia*
"Hele şunlara bak!"
Boş derste Bade ile sevgili fotoğraflarına bakıyorduk. Daha doğrusu o bakıyor, ben iç geçiriyordum.
Her ay düzenli olarak bunu yapan saçma bir insandım işte. Sevgili resimlerine bakıp bakıp sürekli özenirdim ve o fotoğraflardakiler gibi olmak isterdim. Ama bilin bakalım ne eksik?
"Yeminlen şu fotoğrafları çeken 3. kişiyim!" dedi Bade.
Kafamı acı bir şekilde olumlu olarak salladım. Yani orada durup sarmaş dolaş sevgilileri çekmek ne demek? Saçmalığın daniskası!
Ders boyu böyle saçma saçma şeylere bakarak biraz hayal kurdum, biraz da kıskançlık krizleri geçirdim. Zil çaldığında Bade ile bahçeye indik. Öyle mal mal dolaşırken 10 dakikanın nasıl hızlı geçtiğini bile anlamadık. Zil tekrardan çaldığında ilk önce önümüzde bulunan kalabalığın içeri geçmesini bekledik çünkü biz havalıyız, en son gireriz!
Havalı tekerlek seni!
Kapıdaki sıkışıklık azaldığında içeri doğru harekete geçtik. Dışarıda kalan bir kaç sınıfın beden dersi olduğundan şanslılardı, tabi sınıflarını dışarıya çıkaran bazı hocaları unutmamak gerek! Bizse içeride bunaltıcı sıcaklıkta 30 kişi küçücük yerde tıkılı kalıyorduk! Adalet nerede?
Girişteki merdivenleri çıkarken bir gürültü duyduk. Arkamızı dönüp baktığımızda Batur Ali'yi omuzlarından itmişti.
"Kavga var!" diye heyecanla seslendim sonra Bade'nin kolunu koparırcasına salladım.
Ali, Batur'a sağlam bir yumruk attı. Harbi sağlamdı.
"Vov! Vov! Günah!" diye bağırdım. Etraftaki bazı kişiler hariç kimse tınlamamıştı. Ne güzel işte! VIP kavga oldu bu. Koltuklar nerede? Peki mısırlar?
Batur, Ali'nin yakalarından tutup bir şeyler söyledi fakat yakın olmadığımız için duyamadım. Batur Ali'yi tuttuğu yerden hızla geri itti.
Çok hoş lise kavgasına şahit oluyorum. Yaşasın!
"Yürü be!" diye bağırdım tekrar.
Bade, "Kim kimi yürütüyor lan? Sus!" diye çemkirdiğinde demek istediği hiç bir şeyi anlayamadım.
Batur bizim olduğumuz yere baktı sonra elini saçlarından geçirdi.
Tipini siktiğim. Kendi kafasına göre havalı görünmeye çalışıyor.
Beden hocası gelip ikisini göğüslerinden iterek birbirinden uzaklaştırdı. Sen ne karışıyorsun? Belki aksiyon doruktaydı! Yani, benim için öyleydi.
Beden hocası ikisinede işaret parmağını kaldırıp tehdit edici bakışlarla bir şeyler söylüyordu. O sırada Batur elinin tersiyle hafifçe kanayan dudağını sildi.
Ben bunları hep filmlerde görmüş, kitaplarda okumuştum lan! Çok iyiymiş!
Nöbetçi bir hoca, "Hadi çocuklar! Hadi! İçeriye girin!" diye bağırıyordu. Sen nereden çıktın kardeş? Asabımı bozuyorsunuz ama!
Hocanın itişi yüzünden içeriye girmek zorunda kaldık.
Merdivenleri çıkarken, "Kanka ya hep lisede bir kavgaya şahit olmak istemişimdir. Sonunda oldum!" dedi Bade.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mesaj
HumorBir mesaj bir insanın hayatını ne kadar değiştirebilir? ❁ Gerçek bir hikayedir.