Vücudumuzun sağlığı ile çok ilgileniyoruz ama onun sadece ölüm gerçekleşinceye kadar kişiliğimizi, düşüncelerimizi, inançlarımızı ve niyetlerimizi sunan bir kutudan başka bir şey olmadığını fark etmiyoruz. Eğer bu kutuda dünyayı değiştirecek bir şey yoksa kaybolması o kadar da önemli olmuyor. Hepimizin bu potansiyele sahip olduğuna inanıyorum fakat bunu gerçekleştirmek cesaret istiyor.
Her gün her saati kaçırarak ve kendinize yeni zorluklar yaratarak yaşayabilirsiniz hayatı. Ya da inandıklarınız için savaşarak hayatınızın muhteşem hikayesini yazabilirsiniz. Umarım doğru seçimi yapabilirsiniz.
Not: bu yazı kanser hastası olan 24 yaşındaki gencin sözlerinden alıntıdır.
Feminist Güzel..