✿21✿

7.1K 455 108
                                    

"Lanet olsun!Kendimi nasıl affettireceğim şimdi ben ona!"

"Dostum sakin ol,bir yolunu bulacağız."

Omzumu patpatlayan Yoongi'ye baktım.

"Yujin'i depoya götür,konuş onunla.Sadece ikiniz olacağınız için dinlemek zorunda kalacaktır.Beden hocası anahtarları bana verdi."

Jungkook soğukkanlılıkla cevap verip telefonuyla ilgilenmeye devam etti.

"Bu iyi bir fikir mi?"

"Denemeye değer."

"Yujin orada,arkadaşıyla.Birazdan zil çalacak gitsen iyi olur." Dedi Jimin saatini düzeltirken.

Derin bir nefes alıp ayağa kalktım.Jungkook'un uzattığı anahtarı aldım.Kafeterya'dan çıkıp Yujin'e doğru ilerledim.Ben ayağa kalktığımda Jimin'in dediği gibi zil çalmıştı.Hızlı adımlarla Yujin'e ulaştım.Onu kolundan tuttup çektiğimde arkadaşı yüzünden gücüm yetmemişti.Arkadaşıyla kol kolalardı.

"Hey napıyorsun?Bırak arkadaşımı!"

Bir yandan da Yujin kolunu kurtarmaya çalışıyordu.Arkadaşına bakarak konuştum.

"Bak bu çok önemli tamam mı?Onunla sadece konuşacağım."

Arkadaşı Yujin'in kolunu tepkisizce bıraktığında,Yujin'in sessiz küfürlerini duymuştum.Sanırım kızla fazla bağırarak konuşmuştum.

"Bırak beni."

"Yujin konuşmalıyı-"

"Konuşmak istemiyorum!"

Onu zar zor depoya soktuğumdaysa kapıyı kilitleyip anahtarı cebime attım.

"Aç şu kapıyı!"

"Önce beni dinleyeceksin."

"Ders başlayacak aç dedim."

"Açmayacağım."

Cebime uzandığındaysa elini tuttum.Kafasını kaldırdığındaysa yüz yüzeydik.

Gözlerinin içine bakarak konuştum.

"Sadece 5 dakika."

Hızla geri çekildi ve kollarını bağlayıp yüzüme baktı.

"Evet?"

"Biliyorum,yaptığım başından beri yanlış bir şeydi.O iddiaya girmemeliydim,duygularınla oynamamalıydım.Bunun için gerçekten özür dilerim.Fakat sonrasında her şey değişti Yujin,senden hoşlanmaya başladım.Hem de deli gibi.Sürekli seni düşünmeye başladım.Sabah akşam buluştuk konuştuk.Sonra..sonra Hyeshin geldi.O sıra onunla birlikteydim,ama gerçek bir şey değildi.O an sana verdiğim tepkiler de sinirimdendi.Ben bu duyguları daha önce hiçbir kıza hissetmedim Yujin.Sana yemin ederim ki çok pişmanım."

Bütün konuşmam boyunca beni öylece dinlemişti,tek kelime bile etmeden.Gözleri dolmuştu,farketmiştim.

Bir an bana gelip sarılacak zannettim.

Ama sadece kısa bir an.

Tabii ki de gelmedi.

Kapının önüne geldi ve bana dönüp titrek sesiyle konuştu.

"Açacak mısın yoksa bağırayım mı?"

Çaresizce cebimden anahtarı çıkartıp kapıyı açtım ve çıkmasına izin verdim.

Olmamıştı işte,hiçbir şekilde onu kazanamamıştım.Belli ki bana oldukça kırgındı.Haklıydı da.

Gitmesini izlerken ona seslendim.Arkasını dönmeden olduğu yerde durduğundaysa bağırdım.

"Seni çok seviyorum!"

Ardından hızla binaya koşuşunu izledim.

"Seni çok seviyorum!"

Kendi kendime gülümsedim ve gözlerimi kapatarak dolu gözlerimdeki yaşların akmasına izin verdim.Ardından hızla binaya koştum.Anlattıklarının her hecesini dinlemiştim.Şimdilik ona pek de güvendiğim söylenemezdi,ki bundan daha önemli bir şey vardı.

Kalbimi kırmıştı.

Beni paramparça edip bıraktıktan sonra kolayca ona dönebilmemi nasıl benden bekleyebilirdi?

Beni sandığı kadar kolay kazanamayacaktı.

Wager•KthHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin