05.30.2303

9 0 0
                                    


   Drone gitmişti en sonunda aklımızda binlerce soru bırakarak. Sorulardan birini Alex dillendirdi:
"Eee şimdi ne olacak?"

"Bilemiyorum. Gidip şu küçük patlamaya göz atalım." dedi Achka. X-Trone'a girdik ve kendimizi ana makine üssünde bulduk. Başta Alex olmak üzere hepimizin ağzı açık kalmıştı.

"Ama, ama bu nasıl olur? Eminim, bu, bu bozulmuştu, patlamıştı. Ben, ben eminim bu nasıl? Bakın inanmıyorsa-"

"İnanıyoruz." dedi sakince Achka ve Alex'i susturup konuşmaya devam etti:

"Bu bir tehdit. Önce güvenlik üssümüze saldırdı/saldırdılar ve sonra hiçbir iz bırakmadan, üstüne üstlük makineyi onararak gitti ya da gittiler. Bu ne demek biliyor musunuz?"

"Ne demek?" diye sordum.

"Drone'dan başka alet ya da insanlar binanın içine girmişler." 

"Yani Drone aracılığıyla dikkatimizi dağıttılar ve bir şekilde güvenliği alt edip binaya girdiler öyle mi?" dedi Alex.

"Kesinlikle!" dedi Achka.

"Bu akıl almaz bir şey! Dünya üzerinde bir elin parmaklarından az sayıda kişinin yerini bildiği ITSAC'in güvenliğini çökerttiler ve dalga geçer gibi çekip gittiler!" dedi Alex.

"Aklıma çok takılan 2 soru var." dedim.

"Cevaplarını muhtemelen ben de bilmiyorumdur ama sor." dedi Achka.

"İlki şu binada içlerinde Bay veya Bayan G'nin de bulunduğu 80'e yakın kişi var ve bu binaya bu alet ya da kişiler nasıl girmiş olabilir? İkincisi Drone neden Klintakova Klintakova diye adımı tekrarlıyordu?"

"Doğru tahmin etmişim." dedi Achka.

"Neyi?" diye sordum.

"Soruların cevaplarını bilemeyeceğimi." dedi ve hafiften güldü. Öfkelendim. "Ciddi bir konu konuşuyoruz Sayın Başkurul Yardra'mız!" diye bağırdım ve ekledim:

"Bunu en iyi sizin bilmeniz gerekir! Ben göreve gidiyorum, umarım bu sefer sürgün edilmem." Sözlerimi bitirdiğim gibi hızlıca adımlarımı atmaya başladım ki Alex kolumu tuttu.

"Öncelikle bir ajan olarak sakinliğini koruman gerektiğini de en iyi senin bilmen gerekir!" dedi beni korkutan bir sesle ve devam etti:

"Artık görevimiz değişmiş olsa gerek ve dikkat ettiysen 'görevimiz' diyorum. Bu sefer seni yalnız bırakmayacağım. Onaylandı mı?" dedi ve Achka'ya baktı.

"Kesinlikle. Yeni göreviniz güvenlik kameralarıyla başlayarak Drone'un kaynağını tespit etmek. Devamı gelecek."

"Binaya girecek ve güvenlik sistemimizi bozup anında tamir edecek kadar üst düzey bir rakip var karşımızda. Güvenlik kameralarında görüntülerini bırakmalarını bekliyor olmanız çok saçma." dedim.

"Aptal olma, bilmediğin şeyler var." dedi Alex.

"Ne gibi?" dedim kaşlarımı iyice çatarak.

"Gelin benimle!" dedi Achka ve tam 1-2 adım atmıştı ki aniden geri döndü ve işaret parmağını Alex'in yüzüne doğru yönelterek dedi ki:

"Alex Nomband! Sen Dilemma'nın yanına gidiyorsun."

"Achka ben iyiyim." Achka otoriter bir sesle:


"Derhal!" dedi ve devam etti:


"Vücudunda bir böcek olmadığını nereden bilebiliyoruz? Ne kadar aptalız!"


"Temiz." Dilemma'nın sesiyle hepimiz rahatladık. Gerçi bir böcek bulunsaydı da bir şey değişmezdi ama en azından emin olduk. Birden atıldım:

"Neymiş benim bilmediğim şey, söylemediniz." Achka yanıtladı.


"Icea'lar. Binada var."


"Nedir peki bu Icea?" Bu sefer Nom yanıtladı sorumu:


"Icea yüksek hassasiyete sahip bir alettir. Bir çeşit gizli kamera. Ama öyle sıradan değiller. 3 yıl önce bunları elde edebilmek için çok uğraştık. Amerikan hükümeti bunları almamıza şiddetle karşı çıktı. Neredeyse işimiz sonlandırılacak ve bu binanın yerine Mısır'da yeni bir ajanlık kurulu açılacaktı. Her neyse... Sonuç olarak bu alet oldukça özel ve diğer aletlerle tespit edilme ihtimali %0.00283. Tüm bunları çinko kaplamasına borçluyuz ve-"


"Tamam Bay Nomband, yeterli. Bence anlamıştır Bayan Klintakova, değil mi?" Şu Dilemma kesinlikle kafayı Alex'e takmıştı, bu kolaylıkla fark edilebiliyordu. Neyse ne, beni ilgilendirmezdi zaten. Ama cevap verirken iğnelemekten de geri kalamadım.


"Evet, anladım. Ben bazı kişilerin aksine kolayca kavrayabiliyorum." dedim sertçe.


"Kim neyi anlayamıyormuş?" dedi Dilemma.


"Alex, senin ona olan ilgini anlayamayacak kadar beyinsiz mesela." Dilemma bu cevabımla kaşlarını çatarken Alex şaşkınlıkla Dilemma'ya baktı.


"Ah, üzgünüm Nom yoksa anlamış mıydın?"

dedim alayla.

XHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin