Kızıl kız şaşkın ama aynı zamandada az sinirli şekilde ellerini beline koyarak şunu söyledi;
" Siz, ciddi misiniz? "
" Evet " diye aynı anda cevap verdiler.
" Inanmıyorum... "
" Inan canım kardeşim . " dedi George.
" Gerçekten bunu istiyorsunuz yani. "
" Evet " aynı anda biraz bıkmış bir sesle cevap verdi ikizler
" Malfoy, bizim Draco Malfoy, o dünyadaki son kişi olsam bile benle olmaz. "
" Olur hemde bal gibi. " diye ekledi Fred.
" Draco Malfoy'la sevgili olmamı istiyorsunuz... "
" Evet " diye uzatarak bıktığını belirtti George.
" Peki, ama - "
" Aaa... Kardeşim ama yok olacak bu" dedi Fred.
" Siz varya... Dünyanın en pislik abilerisiniz biliyormusunuz? " dedi gözlerini kısarak.
" Evet biliyoruz canım kardeşimiz. " diye eklediler sırıtarak.
" Keşke bulaşmasaydım bu işe. "
" Ama bulaştın. " dedi George Fred'e bakarak.
" Merlin... Sen bana yardım et. "
• • •
Ortak salondan çaresizce çıktı kızıl, yürüyordu büyük salona doğru aynı anda bu işi nasıl yapacağını düşünürken kocaman salona girdi ve gözlerini Gryffindor masasında gezdirirken karşı masadaki sarı oğlanı gördü, yine saçları özenle taranmış , cüppesi özenle ütülenmiş ve yeşilin en güzel rengindeki kravatı gözüne çarpmıştı onun.
Düşünceli şekilde oturdu masaya ve tabağındaki yemeğe bakmadan çatalı eline alıp tabaktaki yemeğ batırıp çıkarıyordu bu da onun genellikle gergin, düşünceli veya endişeli olduğunda yaptığı bir davranıştı.
" Gergin misin? Yarın ki karanlık sanatlara karşı savunma sınavı için. "
Kızıl, hermione'nin bir şey sorduğunu bile fark etmedi. Batırıp çıkarmaya ve gözlerini Hermione'nin çatalında sabitlemişti.
" Ginny? Gin, bir şey sordum? "
" Eee.. Bir şey mi oldu... Hayır iyim sadece lavaboya gitmem gerektiğini hatırladım o kadar. " diyerek ayağa kalktı
Hermione gözlerini kitaptan ayırarak endişeli şekilde salondan çıkmaya çalışan arkadaşına baktı.
Önüne bakmadan yürüyordu kızıl, o kadar çok düşüncelere dalmıştı ki... Harry nolacaktı seviyordu onu hemde çok ona ne diyecekti hele Malfoy'la çıktığını Ron abisi öğrense yanardı.
Kızıl kızın yerle buluşması ile düşüncelerinden ayrılması bir oldu.
" Dikkat etsene Weasley ! " diye sesini yükseltti.
" Ben mi? Asıl sen bana çarptın. Sen dikkat etsene. " dedi saçlarını yüzünden çekerek.
" Pardon Weasley dedim o Weaselette olacak. " diye ekledi.
O ise asil bir şekilde hala kıza küçümseme bakışı atıyordu.
Kızıl saçlarını yüzünden çekmeyi başarınca karşısındaki kişiyi gördü az olsun şaşırmıştı ama laflara bakılacaksa gayet normaldi. Ellerinden destek alarak ayağa kalkmıştı." Malfoy! "
" N'oldu çok mu şaşırdın Weaslette. "
" Yok sadece senin bir ayı olduğunu ve önüne bakmanı söylemek istedim! " diye az bir şekilde sesini yükselterek çekip gitti.
Arkasını dönerek komik bir şekilde onun taklidini yaptı sonra kendisine gülerek tuvalete gitmekten vazgeçti ve asil beyin arkasından yürümeye karar verdi.
" N'oldu daha iyisin şuan? "
" Ha evet! Şey... Lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadım daha iyi oldum. "
" Iyi sevidim, peki n'olmuştu? "
" Gereksiz şeyler kafamı kurcalıyordu Hermione, o kadar. "
" O kadar mı? "
" O kadar Herm. " dedi gülerek.
Ama o gülüşün arkasında meğersem çok şey vardıda kızıl belli etmiyordu etmeyecekte.
• • •
Ertesi sabah Gryffindor kulesinde kızıl, abilerini gördü. Ona sırıtıyorlardı en sonunda Fred kızın kulağına şunu fısıldadı.
" Bugün, karanlık sanatlara karşı savunma sımavında... " diyerek ikili oradan ayrıldı.
Ne demek istiyorlardı diye kafası gümbür gümbür bunu düşünüyordu. Aldırış etmeden kahvaltıya inmeye karar verdi.
Arkadan biri onu takip ediyordu nereye gitse arkasından geliyordu ve onlar dışında koridorda kimse yoktu, üzerinde giymiş olduğu arkasında " POTTER " yazan Gryffindor'lu ceketin içinden asasını çıkardı.
Aralarında bir kaç adım var sadece bu da onu rahatsız ediyordu asasını daha sıkı kavrayarak arkasını hızlıca döndü o andada kızıl saçları yapmış olduğu örgüden çözülür ve savrulur.
" Sersemlet! "
Diyerek karşısındaki siyah kuzguni saçlı Gryffindor duvara çarpıp yerle buluştu. Kızıl onun Harry olduğunu görünce hemen yanına koştu.
" Harry, bilmiyordum, özür dilerim... "
" Sorun değil, ama arkadan sarılıp süpriz yapacaktım hem süprizleri seversin, çok mu dalgındın. "
" Ee... evet sınavı düşünüyordum. " diyerek yalan attı.
Kız sınavı değil Malfoy'u düşünüyordu ve aynı zamandada Fred'in söylemiş olduğu cümleyi.
" Biliyormusun? Ceket sana çok yakışmış. "
" Biliyorum. " diyerek ikisi büyük salona doğru yürüdüler.
Kızıl kız ve zümrüt prens el ele tutuşmuş salona girdiler, belkide son kez böyle gireceklerdi...
Karşı masadan bir yılan sesi duyuldu tıslıyordu bize doğru.
" Ooo... Plotter ve Weaselette'de buradaymış. "
" Kes Malfoy! " diye cevap verdi Hermione.
Evet yeni bir kurgu ile buradayım ve ilk bölüm için çok dolandırıcı olmuş ama başka olaya bağlayacak şey bulamadım neyse anlatamadım anladınız😂 birde Weaselette takma ismini Melody_Alyssa_Riddle 'ın Forgetten { Helody Texting } hikayesinden aldım umarım sakıncası yoktur.🌹
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kızılın Malfoy Tonu
FanfictionWeasley kardeşlerinin iddialarını herkes bilir ve nasıl yapıyorlar bilmiyorum ama genellikle hep onlar kazanırlar bense, kaybeden kurbanlardan biriyim. Kaybettiğim için onların istediği tek bir şeyi yerine getirmem gerekiyor ve bu da; Malfoy. Draco...