Bölüm 6~

22 4 4
                                    

Hepinizden coook özür dilerim Uzun zaman oldu yeni bölüm atamıyorum. Belki okumuyorsunuz biliyorum ama yinede söylemek istedim. En yakın sürede, seri bir şekilde yeni bölüm yazmaya başlayacağım.  Medyadaki Sarayın Kraliyet bölümü

      Janna WindForce

      § Geçmiş  §      

                       ~Asırlar Önce ~

       *Lanet*

"Evet evet bir kız çocuğu"
"Aah şuna bakın ne kadarda tatlı"
"Gözlerinin rengini görüyor musunuz? Rengarenk!"  
Gibi bir çok konuşma geçmişti. Luxanna doğduğu zaman. O kadar masum o kadar tatlıydı ki Luxanna'nın güzelliği karşısında herkes büyülenmişti. Etrafına yaydığı bu harika enerji sayesinde tüm kötü düşüncelerde yok olmuştu adeta ama bu çok sürmedi. Hiç bir gücün baş edemediğini düşündükleri bir kötülük hala varoluşunu koruyordu. Evet o Lissandraydı. Ne olduda bu kadar kötü bir kalbi olabildi. Ney onu bu kadar kara düşüncelere sürükledi. Güç mü, ebedi hayat mı, Dünyaya olan hakimiyet mi ? Hayır hiç biri değil. Yalnızca  Kardeşine olan kibriydi. Onda masum kibri vardı ve bu en ama en kötü güçlerin bile ötesindeydi. Sonsuz karanlıktan daha karanlık , tüm kötü düşüncelerden daha kötü. Kısaca Her şeyin en ama en fazlasıydı, yalnızca iyiliğe yer yoktu bu kibirde. Eveet Herkes gibi o da biliyordu Luxanna'nın doğdunu ve hissetmişti gücünü küçük kızın. Tabikide onun yanına gidecekti.
O daha minik bir bebek iken hiç bir şeyden habersiz beşiğinde uyurken Lissandra gelmişti onun odasına. Lissandranın geldiğini duyan Lux gözlerini araladı ve ona doğru baktı , ağlamak yerine  gülümsedi hiç kimseye gülümsemediği gibi, oysaki o daha küçük bir bebekti nereden bilsin ki, gülümsemenin en kötü güçlere karşı koyan bir güç olduğunu. Lissandra sadece bebeğe baktı. Baktı ve bir an o da gülümser gibi oldu ama Lissandrayı hiç bir şey yıldıramazdı. Tekrar eski haline dönmüştü gözünden adeta karanlık dumanlar çıkıyordu. Luxanna bu sefer ağlamaya başlamıştı. odaya Annesi Syndra Crownguard girdi. Birbirini gören iki kız kardeş şaşkınlıkla birbirlerine baktılar ve ortalığı bir sessizlik kapladı. İlk başta Lissadra konuşmaya başladı "Hah tahmin etmeliydim böyle bir gücle doğan bebeğin kime ait olduğunu. Söylesene Syndra. Sence intikamımı küçük bir bebekten almak nasıl olur ?"

Bunu duyan Syndra adeta bir öfke enerjisi ile Lissandraya karşı kükremişti " Aklından bile GEÇİRME!!" Lissandra'nın kahkası tüm sarayı inletmişti.
Bebeğin doğuşu için gelen herkes az önce evlerine giderken Kahkaha sesi duyar duymaz Saraya tekrar akın ettiler.
"Vay Vay.  Ne görkemli bir topluluk öyle değil mi, Kral Crownguard? Kraliyet ailesi,soylular ve alt tabakayı bile belirtmeliyim ki davet edilmediğim için gerçekten hayal kırılığına uğradım."

" Burada istenmiyorsun Lissandra" 

"Auch, ne utanç verici bir durum"

"Buraya ne için geldin?"

"Hiç bir kötü düşüncemin olmadığını göstermek için küçük kızınıza  küçük bir hediye vereceğim" Herkesin bildiği gibi Lissandra, Luxanna'ya hediye falan vermeyecekti. Bunun farkında olan Prensesin yani Luxanna'nın koruyucuları 'Medusanın Melekleri'  atağa geçtiler

"Prensesten uzak dur " Diye kükredi en büyükleri Lissandra onu elinin tersi ile sarayın öbür ucuna fırlattı. Ortancaları "Sana prensesten uzak dur dediik" Diyerek elinde ışıktan bir küre oluşturduktan sonra Lissandraya doğru fırlattı. Lissandra bu kez etrafına bir dalga göndererek herkesin geriye tökezlemesini ve kendisinden uzaklaşmasını sağladı. Daha sonra prensesin yattığı beşiğe doğru ilerledi ve ona baktı. Baktı baktı ve

Ejderin Kanı - Lissandra'nın ÖcüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin