Bölüm 5

28 4 4
                                    


§ Lissandra §

"Syndra... İntikamımı almak için geri geleceğim ve Döndüğüm zaman Tüm Dünyayı buzla kaplayacağım. Bize yaptıklarınızın cezasını ödeyeceksiniz"

Katarina Du Couteau

"Kata, Kata kızım uyan hadi acele etmemiz gerekiyor çabuk hadi." Ya bu saatte niye kalkayım ne oluyor anlamıyorum ki ya. Annemin "Katarina Du Couteau derhal yataktan kalk! " demesiyle yerimden fırladım. Onunda bir savaşçı olduğunu unutuyorum hep. Daha fazla sinirlendirmeden yataktan kalktıp üstümü giyinmeye başladım. Bir yandanda anneme soru soruyordum. "Anne ya bu kadar erken kalkmak zorunda mıydım ? " Aslında bu sorunun saçma olduğunu ben de biliyordum fakat yinede bilirsiniz işte şansımı denedim. Bunu annemde fark etmiş olacakki, kaşlarını çatıp bana baktı.
"Tamam tamam mesaj alındı."
"Hadi Katarina acele et önden ben gideceğim, sen de kimseye görünmeden gel aramızda mesafe bırakmayı unutma." dedi. Ben de kafa salladım ve bıçağımı kınına koyduktan sonra aşağı indim.

Ya bu ahırdaki atlara ne oldu. Bir tane bile yok. Neyse, atların hepsi bir anda yok olacak değil ya vardır bir şey deyip tam ahırdan çıkacaktım ki içeriden bir ses geldi. Sesin geldiği yöne doğru baktım ve takip ettim.
Yaaaaa bu şey de ne böyle ya böyle birşeyi ilk defa görüyorum. Tıpkı at gibi ama tek farkı kafasının üstünde küçük bir boynuz var. Dur dur bu şeyi hatırladım. Iıı ne demişti o yaşlı bunak... Hah hatırladım O bir Unicorn, evet evet Unicorn. Sanki doğru bulduğumu anlamış gibi bir anda garip bir ses çıkardı. Ya ben bunu burada bırakamam ki, ama yanımdada götüremem. "Ne o, ne düşünüyorsun öyle?" Arkamda duyduğum sesle yerimden sıçramam bir oldu. "Bu kadar korkacağını bilsem gelirken ses çıkartırdım"
keşke çıkartsaydın be. "Yok ya ben şey korkmadım ki. Bir anlık refleks işte " yalancılıkta bir numarayım. Ben onu uzaktan görsem bile tüylerim diken diken oluyor. " ahaha kıpkırmızı oldun." Şuan yer yarılsa da içine girsem. Bu kız ne yapıyor bana böyle. "Ş-şey ben..." "Unicornlar istediği şekilde hareket ederler. Onları zorla bir yere götüremezsin, Katarina " Daha bir şey bile demeden nasıl anlıyor söyleyeceklerimi. Bu kız da harbi bir şey var ve beni asıl korkutan şey de o. "Peki anladım, ama neden buraya geldi ?"
ve şuan neden gözünü kırpmadan bana bakıyor? "Unicornlar o kadar saf yaratıklardır ki, öldükleri zaman bile öldükleri yerden bir ağaç yeşerir. Ama senin sorunun asıl cevabı, yolunu kaybetmiş bir yavru Unicorn." Bu kızın bilmediği bir şey var mı? "Ama bu çok tatlı, onu kaybetmekten istemiyorum."
kesinlikle kaybetmek istemiyorum. "Merak etme bizi ormana kadar takip edecek" Çok mutlu oldum ama şuan unuttuğum bir şeyi hatırladım. Annem beni ormanda bekliyor. "Şey benim hemen işim çıktı, gitmem gerekiyor. Verdiğin bilgiler için teşekkür ederim." ne de olsa ormana gideceğimi söyleyemem. Bir dakika o az önce Unicorn un bizi ormana kadar takip edeceğini mi söyledi. "S-sen az önce onun bizi ormana..."
"Evet Katarina. Hadi acele et. Kraliçe Emilia bizi bekliyor. Ne kadar o senin annen olsa da onu bekletmek kabalık olur, değil mi?"

Ne yani annemin Luxanna dan haberi var mıydı? "Peki tamam o halde gidelim"

"Nihayet gelebildiniz..." Annemin gözlerinden ışın çıkmadığı kalmıştı. O sinir ne öyle ya, sadece birazcık gec kaldık. "Özür dileriz anne, ta.."
"Kusura bakmayın Kraliçem. Kızınız benim yüzünden geç kaldı."
Niye beni korudu ki bu şimdi. "Hmmm, öyle olsun bakalım. Hadi acele edin." Oha annem ilk defa bu kadar sakin konuştu. "Pe-peki Anne, yani şey Kraliçem." Nee, nede olsa o benim Kraliçem. Başkalarının yanında ona anne dememem gerekir.
"Yine kıpkırmızı oldun" Yok bu bana taktı. "Yok canımmm, ne kızarması sadece sıcak bastı."
Ben size yalancılıkta birr numarayım mı demiştim? Kesinlikle yalan söyledim. "Hadi bakalım, atlarınızı şu ağaca bağlayın daha sonra beni takip edin." İkimizde atlarımızı bağladıktan sonra o bana bakmaya başladı. Niye bana bakıyor hala anlamadım. O bakışlara karşı gözlerimi kaçırıp başımı öne eğmek zorunda kaldım "Özür dilerim rahatsız etmek istemedim. "
Bak bak birde rahatsızlık vermek istememiş, istese ne yapacak acaba çok merak ediyorum. "Yo-yok, sıkıntı yok" Ya şöyle anlarda kızarmadan duramıyorum ve bu kız beni bir gün bu yüzden öldürecek. "Ahaah çok komiksin. Bak kim geldi." Eğer gelmeseydi beni kandırdığını düşünecektim. Ya bu şey cidden çok tatlı. "Evet haklıydın, bizi takip etmiş." Ona bir isim vermeliyim bence, yani ona unicorn demek basit oluyor, özel hissettirmiyor. "Ee ne koymayı planlıyorsun bakalım" Pardon! Nasıl? Neden? Ne? Yaa yok bu kızda ciddiyim bir şey var. Kız resmen içimi okudu ya. Tamam sakin ol Kata sakinnn. "Anlamadım?" sakince konuşmam gerekiyor ki onun nr yapmaya çalıştığını anlayayım. "Dedim ki, Bu tatlı şeyin adını ne koyacaksın." Resmen dalga geçiyor benimle. Ya bir de tatlı kelimesini söylerken üstüne basa basa söyledi. "A-ı Şey kusura bakma hiç düşünmedim. Ne de olsa ilk defa böyle bir şeyle karşılaşıyorum." Hişt bozuntuya vermemem lazım ne yapayım yani. Direk 'şey acaba sen psişik falan mısın?' mı diyeyim. "Yakında Katarina, yakında öğreneceksin ama. şimdilik anneni bekletmeyelim. " Taaamam bu kız kesin Cadı falan ya da buna küçükken büyü yapmışlar. Yok yani başka açıklaması yok. "Ta-tamam Lux. Hadi gidelim ozaman."

Medyadaki Tatlı Şey olan Unicornnn :))

BÖLÜMÜ BAYA GEÇ YAZDIM. SANIRSAM BIR BÖLÜMÜ 1 HAFTADAN UZUN SÜREDİR YAZMAYA ÇALIŞAN TEK VARLIK BENİM HERALDE.. 😒 😒 😬

BİR HAFTA MI DEDİM. SİZ ONU 2 YAPIN

Ejderin Kanı - Lissandra'nın ÖcüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin