Arayış

43 5 4
                                    

Sıradaki hedefimiz hakkında hiçbir bilgi sahibi olmamak çok heyecan verici ve aynı zaman çok ürkütücü. Düşünsenize boyut değiştiriyorsunuz ve gideceğiniz yerde neler ile karşılaşacağınızı bilmiyorsunuz.
Normalde 28 günde gidilecek mesafe şuanda ki rotamız da 3 gün 7 saat olarak gözüküyor. Anlam sır erdiremiyoruz bu olanlara. Yine de yapmamız gereken şey belli. Görevimizi başarıya ulaştırarak insanlık adına çözüm üretme.


Gemiyi Esin'e bırakarak uyumak için odaya geçiyorum. Geminin karanlık bölümlerine girdim. Az ilerde dışarıyı görebileceğim bir yer var. Uzay çok harika bir yer. İnanın gezegenler arasında hızla ilerlemek insanı farklı şeyleri düşünmeye itiyor. Kafamda çok fazla soru var ve bunları sizinle paylaşmak istiyorum.
Dünden beri beynimi bir matkap gibi delip geçen düşüncelerle savaşıyorum. Ben bu ekibin kaptanıyım. Bu nedenle korkularımı açığa vermemem gerek. Onları ben komuta ediyorum. Yani açıkçası empati yapıyorum ve ekipten biri olsaydım korkak bir kaptanım olsun istemezdim. Onlar güçlü insanlar fakat benim onlara güç vermem gerek. Bunun için sizlere soracağım. Boyut kapısı bizi dünyaya götürebilir evet doğru. Peki ya yine aynı dünyanın geçmişine götürebilir mi ? Sonuçta savaşın bedelleri milyarlarca insanın canıyla ödendi ve halada ödenmeye devam ediyor. Tedavi bulmak bir görev olarak bize sunuldu ve görevin amacı insanlığı kurtarmak. Peki ya insanlığı kurtarmak yerine insanlığı yok olma tehlikesinin pençesinden almakta aynı şey olmuyor mu ? Bu konu hakkında araştırma yapacağım. Paralel evrende dünyanın son mutlu günlerinin yaşandığı döneme giderek o dönemin son bulmasını önlemek soruna tam bir çözüm getirecektir. Açıkçası umarım böyle bir ihtimal gerçek olabilir bir düzeydedir. Bir dakika. Ya dünyada işleri düzeltirsek geleceğe etkisi ne yönde olacak ? Ya geçmişin değişmesi gelecekteki bizleri geri dönülmez bir yola sokacaksa? Diyelim ki savaşı engelledik ve ailelerimiz yaşamaya devam etti. Babam kurtulanlardan biri olarak soyunu devam ettirebildi fakat ya diğer ihtimal de dünyada savaş olmasa ve babam bir trafik kazasında ölürse ne olacak ? Eğer düşüncem gerçekleşebilecekse çok büyük kararlar vermemiz gerekecek. Lanet olsun yakın dönemde ki atalarımız neden böyle bir savaşa girme gereği duymuşlardı ki ?
3 gün sonra bizi ne bekliyor bilmiyoruz ve beklemekten başka çaremiz yok. Biliyorum bu cümleyi her defasında tekrar ediyorum ve lanet olsun ki beklemek insanı yoruyor.  Odama geldim şimdi uyumam lazım yarın bizi neler bekleyecek bilmiyorum.
4 SAAT SONRA
Esin sessizce yanıma gelerek beni uyandırdı.
Esin,"Ceva sanırım bir durum var." Hemen giyindim ve geminin kumanda odasına gittik. Odaya girdiğimde ön taraftaki cam dikkatimi çekti.
"Aman allahım. Bu da nedir Esin ?"
Esin," İnanın böyle bir şeyi ilk defa görüyorum."
Karşımızda bizim dünyamızdan kat kat büyük bir gezegen var. Gezegen resmen parıldıyor. Mavi ve sarı renklerin hakim olduğu bir dünya. Yine başka bir dünyaya gelmiştik. Bu sefer işler çok garip gelişiyor. Sanırım burada teknoloji gerçek anlamda uzay çağında olacak. Birkaç kilometre ilerde bir uydu görünüyor. Onu takip eden sırada onlarcası.  Hepsi farklı yapılarda. İlk sıradaki uydu bir kavanozu andırıyor. Hemen yanındaki ise bir ampulü. Birkaç saat dünyayı izlerken aldığımız yol ile birlikte dünya üzerinde belirginleşen bazı şeyler göze çarpıyor. Atmosfere yakın yerlerde uçan bazı cisimler mevcut sanırım gelişkin teknolojinin ürettiği uçaklar olsa gerek. Ama gerçekten aşırı derecede büyükler. Uzaydan seçilebilecek kadar demek istedim.
Az ilerden bize doğru hareket eden birkaç uzay aracı görüyoruz. Çok farklı yapılarda ve şekillerde tasarlanmışlar. Adete bilimkurgu filmlerinden çıkma. İyice yaklaştılar ve sinyal yolluyorlar. Telsizimizi açtık.
"Gemide kimse var mı ?" 2 kere tekrar edildi. Önce Kimberley ile bir süre bakıştım ve sonra cevap verdim.
"Ben Kaptan Ceva uzak bir gezegenden gelen dost insanlarız." Dedim. Bir süre ses çıkmadı.
"Güvenlik amacıyla geminize bir kapsül yaklaşacak içinden inen askeri personeli gemiye almanız gerekli."
Tam da dediği gibi koyu lacivert bir kapsül gemilerin birinden ayrılarak bize doğru gelmeye başladı.
Kapsül geminin yanına geldi ve içinden biri indi. Havada süzülerek geminin girişine geldi ve onu orada teknik ekip ve güvenliğimiz karşıladı. Kameradan izliyorum orta yaşlı bir adam bu ve şuan ön kısıma doğru ilerliyorlar.
Az sonra içeri giriş yaptı. Önce el sıkıştık. Konuşmaya başladı.
"Siz kimsiniz ve neden buradasınız."
"Bayım durum biraz uzun ve karışık dünyanıza iniş yapmamız gerekli. Herhangi bir kötü amacımız yok. Bakın bir süredir uzaydayız farklı bir boyuttan geliyoruz. Önce başka bir boyutta bir gezegene indik ve şimdi bu boyutta sizin gezegeninize ineceğiz. Kendi boyutumuzda ki dünyada işler ters gitti ve insanlığı yok edebilecek bir hastalık ortaya çıktı. Çaresini bulabileceğimiz bir gezegenden davet aldık fakat bir boyut kapısından geçtik ve sonrasında buradayız. Bize yardımcı olabilecek misiniz ?"
Kolunda ki telsizden durumu gemide ki üstlerine özet geçti ve bana dönüp kafasını onaylarcasına salladı.
Dünyaya kendi gemimizle 2 günden biraz daha az bir sürede inecektik fakat yanlarında çekici bir gemi bulunuyormuş. Gemimize bağlandı ve çok hızlı bir şekilde dünyaya ilerlememizi sağladı. Birkaç saat sonra dünyaya varmıştık.
Teknoloji sanırım bizim dünyamıza kıyasla 5-6 asır ilerde. Dünya atmosferinden giriş yaptık ve giriş yapar yapmaz aşağıda çok fazla şeyin olduğunun farkına varmıştık. Gemimizi dünya atmosferine girildiğinde serbest bıraktılar. İnişi gerçekleştirdik.
Metal görünümlü oval ve uzun binalar hayal ederek indiğimiz bu dünya pekte düşündüğümüz kadar garip değildi. Binalar görünüş bakımından bizim dünyamızla neredeyse aynı ve insanlar bizden bir miktar farklı giyiniyorlar. Teknoloji çok ileri seviyede fakat bunu hayata geçirirken öyle bir düzende yapmışlar ki hiçbir şey insanı rahatsız etmiyor.
İnişten kısa süre sonra büyükçe bir uçakla yani sanırım uçakla bizi aldılar. Kısa bir uçuş yaptıktan sonra biraz daha garip bir yere gelmiştik. Üzerinde silahların olduğu uçan araçlar, o düşündüğümüz binaların sivri olanları ve şehri saran bir kalkan mevcut. Kalkan neredeyse görünmüyor. Saydam ve çok hoş bir görünüme sahip. Sanırım sadece çok az ışık aldığında görünüyor. Rengarek bir yapıda fakat ışığın kırılma durumunda ortaya çıkan renkler bunlar.
Nihayet bizi hem geniş hem de uzun bir binanın yanına getirdiler. Aracımız binaya yanaştı ve iniş yapıyorduk. Araç savaş uçakları gibi ince ve zarif bir yapıya sahip fakat bir o kadar da güven verici sağlamlıkta bunu bakar bakmaz anlıyorsunuz. Aracın kapısından binanın kapısına iniş yaptık. Sanırım otuz otuz beş kat kadar yukardayız. İçeri girdiğimizde bizi önce askeri üniformalı insanlar karşıladı. Bazı güvenlikli kapılardan geçirdiler. Birkaç kapı geçtikten sonra normal kıyafetli insanlar bize eşlik etmeye başlamıştı. Kısa ve geniş bir koridordan geçerek bir salona geldik. İşte şuan uzay teknolojisi nasıl bir şeydir anlamştım.
Salonun kapsından girince hemen sol çaprazımızdan başlayarak sağ çaprazımıza kadar devam eden bir cam vardı. Dışarısı inanılmaz bir yer. Her yerde askerler ve araçlar var. Sanırım burası çok iyi korunmasını gerektirecek önemli bir yerdi.
Bir on dakika geçmemişti ki salona üç kişi giriş yaptı. Biri gözlüklüydü. Camın sağ tarafına denk gelecek şekilde büyük bir masa vardı ve etrafına toplanarak oturmamızı istediler.
Gözlüklü olanın adı Rager'dı. Rager konuşmaya başladı.

Rager,"Arkadaşlar öncelikle kendimi size tanıtayım. Ben Dr.Rager ve Senortium gezegeninin bilimsel çalışmlarını yönetiyorum. Yanımda görmüş olduğunuz arkadaşlar ise devlet yetkilileri. Sizler hakkında bilinen tüm bilgileri biliyorum. Şuanda neden burada olduğunuzu öğrenmek istiyorum."

"Ben Dr.Ceva memnuniyetimi dile getirmeliyim. Neden buradayız açıklayayım. Biz farklı bir boyutta ki dünyadan geliyoruz. Dünyamızda bir virüs ortaya çıktı ve çaresi çok uzak bir gezegende mevcuttu. Tedavi için gezegene varmıştık fakat gezegende savaş çıktı. Yüz doksan sekiz hastamızı kaybettik. Şimdi dünyamıza dönmeye çalışıyoruz. Peki neden farklı boyuttan geldik onu anlatayım. Seyir halindeyken garip ve renkli bir cisimle çarpıştık ve kendimizi farklı bir boyutta bulduk. Geri dönmek için o kapıyı kullanmamız gerekiyor. Son geçişimiz bizi size getirdi. Geri dönmemiz için yardıma ihtiyacımız var."

"Ceva bey, bunu araştırmamız gerekecek. Bahsi geçen cisimi biliyoruz. Oraya giden keşif araçları geri dönmedi. Öldüklerini sanmıştık. Size yardım etmeyi çok isterim ama önce bunu başarabilecek miyim öğrenmem gerek. Bu gezegende bir süre kalmanız ve sorunun çözümü için bize zaman tanımanızı istiyorum."

"Bu konuda zamana ihtiyacınız olduğunun farkındayım. Bize konaklayabileceğimiz bir yer ayarlamanız gerekecek."

T.Ç: Yolculuk ( Kaptanın Seyir Defteri )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin