Dünyamıza Döndük

56 7 2
                                    

Her defasında olduğu gibi bize birer oda tahsis edildi. Bu seferki odalar biraz garip. Çünkü yerden tam iki yüz yetmiş metre yukardalar. Baş döndürücü bir yükseklik. Hatta camdan aşağı bakılamıyor o derece.
Bu sefer daha da teknoloji bakımından yüksek bir gezegene denk geldik. Sorunu çözebilme ihtimalleri daha yüksek ve umarım soruna bir çözüm bulabilirler. Her zaman ki gibi bekleyeceğiz.
Camdan dışarı bakarken bir anda yansıma da Kimberley belirdi. Odama gelmişti. Arkamı döndüm yaklaştım ve tek bir kelime edemeden dudaklarım da hissetmeye başladım. Her gittiğimiz gezegende sevişme gibi bir fantezisi mi var anlamış değilim.
Sabahın köründe uyandık. Ben yine eşsiz manzaraya doğru dalıp gittim. Dışarıda onlarca alışık olunmayan şey vardı. Mesela bulutların arasından görünen bazı şeyleri size anlatayım. Tam seçemesem de büyük bir yapı var birkaç yüz metre ilerde. Yapının üst tarafı tıpkı dönen salıncaklar gibi dizayn edilmiş. Üzerinde sekiz adet zincir ve uçlarında şuan bulutlardan ve uzaklıktan seçmeye zorlandığım bir şey mevcut. Bu yapıyı soracağım. Hemen yanında sanki yüz elli katlı bir otoparkı andıran duvarlarının geneli açık bir bina var. Sanırım gerçekten de otopark fakat bizim dünyamızda ki otomobiller için yapılmış cinsten değil. Dalıp gittik yine Kimberley'i unuttuk. Dışarıya bir göz atmamız güzel bir fikir.
Kimberley uyandıktan sonra duşa girdi. Bende odadan çıkarak ikinci kaptanımız Esin'e gidip dışarıya çıkarken bizimle gelmesi gerektiğini söyledim. Sonuçta benim olmadığım her an benim görevimi üstleniyor. Her şeyi görüp duymasında fayda var.
Kimberley koridorda belirdi. Yanıma geldiğinde Esin'de odadan çıktı. Beraber kat çıkışına gittik. Dışarıdan aşağıya inmek çok zevkli bir şey. Yüzlerce metre yukarıdan aşağıya doğru dönerek hareket eden bir merdiven var. Bir dakika kadar süren bu yolculuk çok keyifliydi.
Önce meraklandığım o binaya gitmeyi istiyorum. Hep beraber yerde seyahat edebileceğimiz bir araç aradık. Sonunda golf sahası araçlarını andıran. Siyah bir araç bulabilmiştik. Araç sahibi bize şoför olarak eşlik ediyor. Mekanı tarif ettiğimde bana orada merak edilecek bir şey olmadığın o binanın etrafında dönen şeylerin hava durumu kontrol amacıyla yapıldığını söyleyerek tüm merakımı ve işin tüm heyecanını bitirmişti şoförümüz. Madem öyle şoför bey bize görmemiz gereken yerleri göstermeni istiyoruz.
Bize burada çok dikkat çekici şeyler yoktur. Fakat bir tarihi mekan mevcut görmenizi isterim diyerek. Yolun karşı şeridine geçirdi bizi. Yaklaşık elli dakika kadar yol gittik ve şehirden bayağı bir uzaklaşmıştık. O an bana verilen alete bir mesaj geldi. Mesajın içeriği şu şekildeydi.
"Dr.Ceva otele giriş yaptığınızda bu cihazla bize bildirin. Sizi almaya bir araç yollayacağız. Önemli bir gelişme mevcut."
Buraya kadar geldik ama bizim için çok daha önemli bir görevimiz var. Konakladığımız binaya döndüğümüzde mesaj atarak bildirdik. Aradan birkaç dakika geçmişti ki bizi kat çıkışında bir aracın beklediği ile ilgili bir mesaj daha geldi.
Tüm ekibi toplayarak çıkışa gittik. Büyük bir uçan araçla bizi alarak karanlık bir bölgeye götürdüler. Kapıda bizi doktor bey bekliyordu.
"Evet doktor gelişme nedir ?"
"Gelişmeyi size göstererek anlatmayı tercih ederim. Buyrun."
Loş koridorlardan ilerleye ilerleye sonunda bir salona girdik. Klasik toplantı salonu şeklinde bir salon. Masaya oturdu herkes ve doktor bir düğmeye basarak duvara bir video yansıttı. Video da bahsettiğimiz o cisim vardı. Doktor konuşmaya başladı.
"Evet arkadaşlar, sizin geçiş yaptığınız yani sizin deyiminizle çarptığınız bu cisim aslında bir kara delik. Fakat renkli olmasının sebebini inanın bizde anlayamadık. Geçen sene uzaydan garip sinyaller almıştık. Şuana kadar hala çözümlenemedi ve sizin gelmenizle birlikte bir teori ortaya atıldı. Keşif için gönderilen kaşif gemiler cismin içinden geçerek boyut değiştirmiş ve sinyalleri geçiş esnasında yollamış olabilirler. Demek istediğim şuanda sizin dünyanız dahil herhangi bir gezegendeler. Birkaç aydır o cisim hakkında araştırma yapıyoruz ve teorimiz şudur. Gönderdiğimiz dört farklı gemi vardı. Aldığımız dört farklı sinyal. Yani her gemi için bir sinyal yollandığını varsayalım. Sinyallerden ikisi benzer yapıda ve diğer ikisi farkı yapıda. Araştırmalar sonucunda şöyle bir teori daha ortaya atıldı. Gönderdiğimiz gemilerden ikisi aynı açıyla cisimden geçiş yapmıştı fakat diğer iki gemi ise farklı açılarda.Yani iki gemi aynı yerde diğer iki gemide farklı bir boyutta. Dört gemi toplamda üç boyutta. Demek istediğim şey tam olarak açısal olarak geçişler boyutları ve boyutların zamanlarını etkiliyor olabileceği. Sizin ilk geçiş yaptığınız açıyla tekrar geçmeniz geriye dönmenizi sağlayabilir."
Kafalarımız karışıktı fakat mantıklı geliyordu. Tekrar bir yolculuk yapmayı göze aldık. Yapılan son toplantıda doktor eğer başarabilirsek ve kendi gemilerini bulabilirsek onlara durumdan bahsedip dönüş yolunu bulmalarına yardımcı olmamız gerektiğini söyledi. Zaten böyle bir durumda yardım edeceğimizi bilmesi gerektiğini söyledik. Geminin bulunduğu sahaya dönüp ilk geçiş yaptığımız tarihte geçiş açısının ne olduğunu öğrenmemiz ve matematiksel olarak sonra ki geçişlerle arasında ki orantıyı sağlayarak bu boyuttan bizim boyutumuza geçmemiz için gerekli olan açıyı hesaplamamız lazım.
Ata bu konuda kısa bir çalışma yaptıktan sonra açıyı bulabilmişti. Geriye kalan tek şey hemen yola koyulmak olmalıydı. Çünkü elimizde ki tek gerçekçi sonuç buydu ve ihtimaller dahilinde hemen yola çıkmamız gerekecekti. Yetkili kişilerle konuşarak kalkış yapmamız için gerekli birkaç malzemeyi depoladıktan sonra kalkış yapmak için hazırdık. Kalkış yapıyoruz.
Evet kalkış gerçekleşti ve kısa süre sonra cisimle karşılaşacaktık. Cisim görünür olmaya başladı. Açımızı ayarladık ve geçiş için hazır konuma geldik. Geçiş sağlandı.
Yeniden boyut değiştirmiştik. Sanırım doğru boyuttayız çünkü kendi boyutumuzda bulunan diğer gök cisimleri tekrar ortaya çıkmıştı. Hepimiz çok heyecanlandık ve dünyaya olan 28 günlük yolculuk tekrar başladı.
17. GÜN
Ekip dünyanın görünmeye başladığını ve ilk izlenimin dünyamızla birebir benzeştiği yönünde olduğunu bildirdi.
28. GÜN
Dünyaya giriş yapmamıza tam olarak bir dakika var. Dünyamızla birebir aynı. Sanırım dünyamıza geri dönebilmiştik. Atmosferden geçiş yaptık. İniş için daha önceden belirlenen alana iniş gerçekleştirdik. Lanet olsun onlarda ne !!
Bu 1920 yapımı bir araç. Etrafımızda ki tüm yerleşim yerleri çok eski tarzda. Gemiden iniş yaptık ve etrafımıza toplanan insanlara sorular sormaya başladık. İnsanlar çok korkmuşlardı. Biz yaklaştıkça onlar kaçmaktaydı. Aniden etrafımızı askeri araçlarla gelen onlarca asker sarmıştı. Apar topar toplandık ve araçlara bindirildik. Askerlerden birinin elinde çok eski model bir silah vardı. Şüphelenmeye başlamıştım. Birkaç soru sordum ve genç bir askerden cevap alabildim.
Şuanda 1920 yılındayız ve diğer sorulara dayanarak buranın bizim dünyamız olduğuna eminiz.
Peki ama nasıl oldu da dünyamızın geçmişine geldik. Ne yapacağız bu durumda...

T.Ç: Yolculuk ( Kaptanın Seyir Defteri )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin