Buket'in ağzından;
Siyah büyük bir demir kapının önünde durdu bindiğimiz siyah lüks araç. Kapılar açıldığında karşımıza koskocaman beyaz 2 katlı bir ev çıktı. Ev mi desem ? villa mı desem? saray mı desem ? Barbaros abi bu kadar zengin miydi ? Ben neden bilmiyorum? Allah aşkına Buket sanki birsürü şey biliyorsun Barbaros abi hakkında ! Adamı doğru dürüst tanımıyorum ki , toplasan 3 kere bile görmemişimdir. Uzun , büyük , düzenli bir bahçeden sonra yeni evimizin kapısına vardık. Arabadan indim. Bahçeden gelen mis gibi Çiçek kokuları burnuma geliyordu. Bakışlarımı eve yönelttiğimde kar beyazı bir evdi. Merdivenleri bile beyazdı. Ve çok temiz gözüküyordu. Öyle temizdi ki kapının önüne döşenen taşlar bile parıldıyordu resmen. Annemin "Buket hadi" sesiyle , beyaz 8 basamaklı merdivenleri çıkmaya başladım. Sonuna geldiğimde 2 metre boyundaki beyaz kapıyı bir kadın açtı. Ardından "hoşgeldiniz" diyerek bizi içeriye buyur etti. Annem önde bende arkasında yeni evimizden içeri girdik. Büyük geniş kahve tonları salonda Barbaros abiyi beklemeye başladık.
Onları karşısında görünce sinirden köpürmüştü genç adam. Şimdiden aklında sinsice planlar kurmaya başlamıştı. Onları geldikleri yere geri gönderecekti buna kararlıydı. Ama Bu biraz zor olacaktı. Çünkü karşısında babası gibi zor bir engel vardı. Bu engel onu baya bir zorlayacaktı. Ama o bundan vazgeçmeyeceğine annesi için yemin etmişti.
"Vay vay vay yeni ailem de gelmiş bakıyorum" diyerek Yasemin'in ve kızı buketin üzerine doğru yürümeye başladı.
Babasının olmamasını fırsat olarak biliyordu. Birdaha bu fırsatı da yakalayamazdı .Onun için şimdi ne yapsa kârdır. Bakışlarını üvey annesi olacak kadından sağ tarafa çevirdi. Buket neye uğradığını şaşırmış bir şekilde bakıyordu. O ise buna hiç aldırmadan adımlarını da Buket'e çevirdi. Ona benziyordu. Kaşını gözünü burnunu ağzını dikkatlice bir kaç dakika içinde inceledi. Sanki oydu. Ölmemiş karşında duruyor gibiydi. Kalbinde bir sızı oluştu. Ardından gözlerini tekrar nefret bürüdü. Buket'e yaklaştığında annesi Buket'in önüne kolunu koyarak Buket'i bir adım uzaklaştırdı. Böylece aralarındaki mesafe büyümüş oldu.
"Kızını mı koruduğunu sanıyorsun yani?" Diyerek sırıttı ardından" onu bu eve getirerek ateşime attın zaten" Yasemin söze gireceği Zaman "Defoluyor musunuz burdan ben mi sizi kapı dışarı edeyim?" diye haykırdı asice. Ardından eliyle kapıyı işaret etti.
Buket de sinirden köpürüyordu. Sanki Buket kendi isteğiyle gelmişti. Bir de başına üvey kardeş çıkmıştı .
"Aman ne güzel bir de piskopat üvey kardeşim var" diyerek korkmadığını belli etti. Bu sırada Ateş o konuşurken mimiklerini inceliyordu. "Çok garip bir şey. Ona çok benziyor." Diye geçirdi içinden genç adam. Kafası bunalmıştı ona bakınca daha da çok nefret ediyordu.
Buket hizmetçinin arkasından umursamayarak odasına çıkmak için merdivenlere doğruldu.
Ateş bunu görünce bir hamle yapıp Buket'in önüne geçti. Kolundan tutup sessizce tehditkar sözlerini savurdu;
Yasemin karışmıyacaktı olanları uzaktan izliyor onların kendi aralarında anlaşmalarını istiyordu. Sonuçta bundan sonra bu evde beraber yaşıycaklardı. Alışmaları gerekiyordu.
"Sana bu evi cehennem edeceğim. Aldığın her nefes zehir olacak" " bu evden kaçmak için her türlü yolu deniyceksin , yavaş yavaş ölüceksin" derken bir yandan da yüzünü deli gibi inceliyordu. Yasemin ve babası barbarosun ona baktığını gördü.
Gülümseyerek Buket'e döndü.
Sessizce kulağına eğilip fısıldadı "cehennemine "
Ardından babası gilin duymasını istediği bir tonda " HOŞGELDİN ÜVEY KIZ KARDEŞİM" Dedi.
Buket neye uğradığını şaşırmıştı. Bu Nasıl bir ikilemdi böyle ? Anlaşılan o ki bu çocukla uğraşırsa başına büyük bela alırdı. Onunla uğraşmak istemiyordu ama ilk günden böyleyse Ateş , buket bir şey yapmasa bile Buket'i bu evde barındırmayacaktı belliydi. Buket susuyordu ama fazla zorlarsa dayanamayacaktı.
Ateş Buket'in omzundaki elini çekti ardından evden çıkıp kapıyı sert bir şekilde örttü.
Ateş planlarının hepsini Buket'in üzerinde uygulamaya kararlıydı. Bu Nasıl bir nefretti böyle ? Kendini ilk defa bu kadar nefret ve kin beslerken görüyordu Ateş.
Kızın şaşkın yüzü gözünün önüne geldi "ona çok benziyor " diye söylendi kendi kendine. Ellerini başının arasına aldı ve siyah demir kapının orda yere çömeldi. Kendini hiç iyi hissetmiyordu. Ansızın gözlerinden yaşlar süzülmeye başladı. Gelen şöförün sesiyle gözyaşlarını sildi. Ardından şöförün getirdiği lüks siyah arabasına binip gitti.
Buket'in ağzından;
Hiçbir şey yokmuş gibi bir de bu çıktı başımıza diye kendi kendine konuşuyordu. Barbaros denen o piskopatın bir de kendisi gibi piskopat bir oğlu vardı. Odama vardığımda kendimi direk yatağa bırakmıştım. Odayı incelemeye başladım. Bembayaz bir odaydı. Çift kişilik kar beyazı bir yatak duruyordu odanın ortasında. Üzerinde beyaz bir tül vardı. Yatağın karşısında toz pembe bir elbise dolabı vardı. Odada 2 kapı vardı. Kapılar pembe renkteydi. Bir kapı odanın sol tarafında diğeri de karşı duvardaydı. Bir kapı balkona diğer kapı da banyoya açılıyordu.Kapının çalmasıyla yerimde zıpladım. Korkuyla gözlerimi kapıya diktim. Kapı bir kez daha çalınca ;
"Gel" diye seslendim kapıya doğru.
Kapı açıldığında karşımda hizmetliyi görünce içimden bir oh çektim. Valizleri getirmişti.
"Nereye koyayım valizleri efendim" diyerek kısık bir sesle bana baktı.
"Kapının kenarına koyarsan ben alırım" dedim mahçup bir sesle. Kafasıyla beni onayladı.
"Teşekür ederim" dedim
"Rica ederim efendim" diyip gülümsedi ardından kapıyı örttü.
Hizmetli çıktıktan sonra yatağa oturdum kafamı başlığa dayadım. Derin bir nefes aldım. Şu Ateş'le işimiz zor olacak gibime geliyor.
Yasemin akşamki olayı hâlâ unutamamıştı. Ateş yani üvey oğlu ilk günden onları evden kovmaya kalkışmıştı. Acaba izmirden İstanbul'a gelmek iyi bir fikir miydi ? Yasemin bir karar vermişti Ateşi Buket'ten ayırmıyacaktı böyle yapması gerekiyordu. Ateş'in hırçın tavırlarını yenecekti ona annesi gibi olmasa da anne şefkati gösterecekti.
Barbaros ve 1. Eşi , Ateş doğduktan 6 sene sonra maddi yönden işleri büyütünce İstanbul'a taşınmışlardı. Ateş 12 yaşındayken annesi vefat etmişti. Piskolojisi bozulmuştu. 16 yaşına kadar psikolojik yardım aldı. Şimdi 19 yaşında bir genç.
Yasemin ve Ekrem de Buket 14 yaşındayken ayrılmışlardı. Buket normalde annesinde , tatillerde babasında kalıyordu. Buket 17 yaşındayken yasemin ve Barbaros tanıştı 18 yaşındayken de küçük bir nikahla evlendiler. Buket şimdi 18 18 yaşında. Barbaros nikahtan 1 ay sonra artık Amerika'ya taşınmaları gerektiğini söyleyip Buket ve Yasemin'i yanına aldırmak istediğini söyler. Buket izmirden taşınmak istemez babasında kalmayı düşünür fakat babası Buket'i kabul etmez. Buket başka çaresi kalmayınca annesinin zoru ile Amerika'ya gelir. Asıl hikaye de bundan sonra başlar.
