Buket yatağının yanından gelen annesinin sesi ile uyandı. Gözlerini açtığında annesini görünce büyük bir şaşkınlığa uğramıştı. Anlamsız gözlerle annesine bakıyordu.
"Okul kaydın için Barbaros'la okula gidiyorsun Buket hazırlan kahvaltıya geç kalıcaksın" Dedi annesi Buket'e bakarak.
Ne yani kahvaltı saati de mi var bu evde? Ne saçma bir sistem böyle. Diye geçiriyordu içinden.
"Aç değilim siz yiyin" Dedi kısık bir sesle.
"Kahvaltıya in Buket beni sinirlendirme" diyip odadan çıktı Yasemin.
Buket'in sinirleri bozulmuştu. Yatakta oturur pozisyona geçti ve kendi kendine konuşmaya başladı;
"Sabret Buket sabret, sakin ol yakında bitecek bu çile dayan biraz" diye söylendi.
Yakında bitecek diye neyi kastetmişti genç kız ?
Buket aşağı indiğinde daha kimsenin sofraya oturmadığını gördü oysa ki annesi onun 1 saat öncesinden kaldırmıştı. Buket içinden bir "off" çekerek kahvaltı masasına oturdu kimseyi bekliyemiyecekti. Buket masaya oturdu ardından tabağına bir kaç salatalık ve domates aldı son domatesi tabağına koyarken Ateş'in ona pis pis sırıtarak baktığını gördü. Barbarosun sesiyle yerinde zıpladı resmen.
"Nerde bu sofra adabı" diye kükredi Barbaros.
Yasemin'de sesi duyunca içeri geldi. Buket'i masada görünce Kaşlarıyla masadan kalkmasını gösterdi. Buket annesinin işaretini anlayıp masadan kalktı. Barbaros bu seferlik genç kızın cahilliğine vererek masaya oturdu. Ardından Yasemin oturdu Ateş kapıya doğru yöneldiğinde barbaros ona bakmadan konuşmaya başladı;
"Sofraya otur"
"Aç değilim" dedi Ateş.
O anda Barbaros Ateş'in yüzüne ters ters baktı. Ardından ekledi;
"Otur masaya"
Ateş Kaş'larını çatarak gözünü masadaki Yasemin ve Buketde gezdirdi.
"Oturmuyorum." " sen ve yeni ailen yapın kahvaltınızı" Diyip kapıyı çekip çıktı evden. Ardından dışardan araba sesi geldi. Belli ki çok sinirlenmişti.
Barbaros önüne döndü ve hiçbir şey olmamış gibi kahvaltısını yapmaya devam etti. Buket Barbaros'u şaşkınlıkla izliyordu. Bu sırada barbarosun yüzünü incelemeye başlamıştı. Keskin yüz hatları koyu teni renkli gözleriyle çok korkunç gözüken bir adamdı. Annesine baktığında ise esmer buğday tenli gözleri renkli oldukça zarif bir kadın görmüştü. Barbaros oldukça baskın , korkunç ve sürekli kurallarla yaşayan bir adamdı. Annesi ise kurallarla yaşamayan çılgın , kibar bir kadındı. Bu iki karakter Nasıl birbirlerine uyum sağlıyorlardı?
Genç kız kahvaltısını annesi ve Barbaros hakkındaki düşüncelerinden dolayı pek yapmadı Barbaros Buket'e baktı;
"Kahvaltını yaptıysak çıkalım Buket" Dedi
Buket başıyla onayladı ardından kalkıp okula kayıt yaptırmaya gittiler.
Buket'in ağzından;
O iğrenç kahvaltıdan sonra Barbaros abiyle kayıt yaptırmaya gittik. Okulun bahçe kapısından girdiğimde büyülendim resmen. Mükemmel bir okuldu burası. En azından okul yönünden şanslı olacağım diyerek sevinmiştim. KISA BİR SÜRELİĞİNE ŞANSLI OLACAĞIM YANİ. Okulun kapısından içeri girdiğimizde gözüme ilk büyük geniş koridor çarpmıştı. Koridorun Bi kolonunun üzerinde okulun içindeki bölümleri tanıtan yazılar vardı. Barbaros abiyi takip etmeye devam ettim bir asansöre binip 4. Kata çıktık ardından beraber bir odaya girip beklemeye başladık. Odaya bir adam geldi Barbaros abiyle el sıkıştılar ve 1 saat konuştular. Ne dedikleri umrumda değildi bu okulda yaşayabileceklerimi düşünüyordum sadece. Düşüncelere dalmıştım ki Barbaros abi hadi Buket gidiyoruz demesi ile kendime geldim. Bu okul hiç izmirdekilere benzemiyordu. Çok farklı bir havası vardı oldukça cool bir okuldu. Ve bir liseye göre baya geniş olduğunu söylemem gerek gerçi özel lise belki ondan dolayı böyledir , bakalım bu okulda neler yaşayacağım.
Arabaya binerken Barbaros abi önüne bakarak konuşmaya başladı.
"Seni Ateş'le aynı sınıfa kaydettim umarım uslu durursunuz" dediğinde Buket'in gözleri fal taşı gibi açıldı yanlış anlaması için dua etti ve barbarosa anlamamış gibi baktı. Ateş benimle aynı yaşta mı ? yani neyse konu bu değil Buket diye kendi kendine içinden konuştu. Ardından anlamamış gibi sordu;
"Hı"
"Ateş'le aynı sınıfa yazdım seni Buket"
"Ama şey yani Ateş sinirlidir şimdi bana yani beni başka bir sınıfa yazsanız ? Çünkü " derken Barbaros sözünü keserek:
"Aynı sınıftasınız Buket değiştirmek için söylemedim haberin olsun diye söyledim kızım" Dedi.
Kızım mı Dedi o ? Buket'in gözleri şaşkınlıkla Barbaros'a çevrilmişti. Ben onun kızı değilim. Benim babam var zaten. Yani vardı. Artık o da yok. Diyerek içinden kendi kendine konuştu. Sinirden köpürmüştü ardından ağzını tutamayarak.
"Ben sizin kızınız değilim" "bana kızım demeyin lütfen"
Barbaros arabayı durdurdu bir anda. Genç kız öne doğru savrulmuştu. Bu sefer gerçekten korkmuştu. Barbaros Buket'in yüzüne baktı. Bu sefer Buket bitmişti. Gözlerini barbarosun gözlerinden kaçırdı.
Kalbim güm güm atıyordu. Bu sefer gerçekten korkmuştum. Beni döver miydi acaba? Bana yaklaşık 3-4 saniyedir bakıyor ve bu 3-4 saniye benim kilolarca ter atmama sebep oldu. Ateş Nasıl babasından korkmuyordu. İnsan barbarosun yüzüne bir kaç saniye baktığında bile bütün vucüdü buz kesiyordu. Gözlerimi gözlerinden ayırdım. Cama doğru baktığımda arabanın hareket ettiğini gördüm. Çok şükür diye geçirdim içimden. Bu gün de öldürülmedim oh be şükür ettiğim şeye bak. Ben böyle bir kız mıydım? Korkmuyorum hiçbirinden. Ne yapabilir ki en fazla? Az kaldı Buket dayan.
Evin kapısına geldiğimizde Ateş'in evden valizle çıktığını gördük Barbaros arabayla ani bir manevrayla Ateş'in önüne geçti. Ateş arabada onları görünce kaşlarını çatarak yolunu değiştirdi.
Barbarosun sesiyle yerinde kalakaldı.
"Ateş"
Ne var diye bakışarını büyük bir kinle babasına çevirdi. Barbaros sinirle
"Eve gir" Dedi
Ateş babasını takmayarak lüks siyah arabasına atlayıp son hızla gitti. Barbarosun arabasının yanından geçerek bukete gözü dönmüş bir şekilde baktı.
Arkadaşlar bu tarzda ilk kitabım yanlışlarım olursa kusuruma bakmayın lütfen.
