Bugün okulun ilk günü sabah 6 da kalktım. Hazırlandım ve henüz toplamadığım yatağımda telefonumla uğraşıyorum. Saat şuan 07.00 ve 1 saat sonra okula gideceğim. Saçımın at kuyruğunu biraz daha sıkılaştırdım. Kirpiklerime rimel sürdüm ardından 3 fıs parfüm sıktım. Aynada şöyle bi baktım ne gerek var süslenmeye buket diye söylendim kendi kendime. Sonra rimeli silmeye karar verdim ve banyoya gidip yüzümü yıkayıp kuruladım. Okul kıyafetlerimi henüz almadım, sanırım Barbaros benim kıyafetlerim olmadığını unuttu. Herneyse diyip göz devirdim. aynada kendimi süzüyordum. Siyah bir yüksek bel pantolon üzerine beyaz bir t-shirt giyinmiştim. T-shirt'ü pantolonumun içine koymuştum çok da kötü gözükmüyordum. Gözüksem de bu umrumda değildi. Kapının çalmasıyla gözlerimi kapıya çevirdim. Ardından yatağın üzerinde ; çarşafların arasında olan cep telefonumu alıp kapıya doğru yürüdüm. Kapının kulpunu aşağı indirdim ve kapıyı açtım. Karşımda hizmetliyi ve elindeki okul formasını görünce gülümsedim.
"Günaydın küçük hanım , formanızı.." Derken sözünü bölerek
"Odama bırakabilirsin bugün forma giymeyeceğim" dedim
"Peki siz bilirsiniz küçük hanım kahvaltınız aşağıda hazır" Dedi
Gülümseyerek "bana küçük hanım demenize gerek yok ismimle hitab ederseniz daha Mutlu olurum." Diyerek aşağı inmek için merdivenlere doğru yürüdüm.
Merdivenleri tek tek indikten sonra koskocaman hiçbir şeyi eksik olmayan mükemmel bir kahvaltı sofrası gördüm. Bu sadece benim için mi hazırlanmıştı gerçekten? Sofraya yaklaşınca servis sayısının 3 olduğunu gördüm. Gözlerimi devirerek kapıya doğru yürümeye başladım. Bir de barbarosun kahvaltıya inmesini bekliyemezdim. Diye kendi kendime söylenirken bir yandan da kapıya doğru yürüyordum. Tam kapıya elimi uzatmıştım ki annemin sesiyle yerimde kalakaldım.
"Buket kızım"
İçimden bir of çekerek anneme doğru döndüm ardından kafamı ne var anlamında bıkkın bir şekilde salladım.
"Böyle mi gideceksin okula ? Kahvaltı yapmadan ve bu halde !"
"Evet geç kalıcam okula orda bir şeyler atıştırırım anne"
"Peki Buket " Dedi suratını asarak. "Dikkatli ol" "yeni arkadaşlar edin" derken Buket'in kapıyı çoktan örttüğünü gördü Yasemin. Suratını asarak kapıya bakmaya devam etti. Bu kız neden böyle yapıyordu? Hiç alışacağa benzemiyordu.. Koca bir of çekti ardından arkasını döndü. Dönmesiyle Barbaros'u görmesi bir oldu Barbaros Yasemin'in önünde duruyordu. Yasemin'in omzuna ellerini koydu;
"Üzülme Zamanla alışıcak" Dedi kısık bir ses tonuyla. Ardından ona gülümsedi artık Yasemin huzurlu hissediyordu. Her şeyin bir gün düzeliceğine inanıyordu.
Genç kız o sırada hâlâ arabada okul yolundaydı.
Okula vardığımda derin bir nefes alıp yürümeye başladım. Telefonumu cebimden çıkardım telefonda Burcu'ya yeni okulumu anlatıyordum bir yandan da sosyal medya hesaplarımı kontrol ediyordum. Kafamı kaldırdığımda herkesin bana baktığını gördüm. Yüzümde veya saçımda bir şey mi var acaba diyerek telefonun ekranından saçımı ve yüzümü kontrol ettim. Bir şey olmadığını gördüğümde insanların bana olan bakışlarını forma giymediğim için olduğunu fark ettim. Ya da öyle sanmıştım. Okul binasının kapısına doğru yürürken bir yandan da okuldakilerin bana karşı olan bakışlarına aldırmamaya çalışıyordum. Okul binasından içeri girdim. Karşıma ilk üvey kardeşim ve yandaşları çıktı. Harika ! Ateş onu görünce hırsla yürüyüp giderken bukete sert bir şekilde omzunu çarpmıştı.
Buket kolunun Ağrısıyla arkasını dönüp ateşe bağırmaya başladı. Ateş Buket'in sesini duymuş olacak ki arkasını dönüp Buket'e doğru yürümeye başladı.