2.Bölüm

434 23 0
                                    

Mahidevran


Aras

Gözlerimi açtığımda hala yolda gidiyorduk gözlerimi ovup yanıma baktım 'nerede bu gideceğimiz yer ' kolumdaki saate baktım 23:47 baya olmuştu kaç saatlik yolumuz var bir kaç saniye bekledim cevap vermedi  daha çok mu heyyy sana diyorum elimi yüzüne doğru salladım sonunda bana kısa bir bakış atıp tekrar yola odaklandı az kaldı yarim saate oradayız .Neden  nereye gittiğimizi söylemiyorsun ?Bu arada adın ne .Bu kadar soru  çok soru soracak enerjiyi e buluyorsun  anlamadım artık sussan iyi olur her şeyi birazdan anlayacaksın . Aras ben .'Normalde yani kısa bir süre önce çok deli dolu enerjik bir insandım çocuk gibiydim de denilebilir sürekli insanlarla iletişim halinde olan çevrem tarafından çok sevilen  biriydim ama artık değiştiğim aslında son 10 gündür konuşmadığımı son bir kaç saatte konuştum bana yandan baktığını hissedince tamam susacağım ama bir şeyi çok merak ediyorum ona doğru dönerek yüzüne baktım  benim gibi sıradan annesiyle yasayan ta ki 10 gün öncesine kadar (sesim sonlara doğru kesik kesik çıksa da sordum) beni kim ne diye yanına ZORLA getirmeni istesin ve neden ben yani kendimi göstererek neden ben? sen bir yanlışlık yapmış olmayasın emin misin yani götüreceğin kisinin ben olduğuma bana bakıp bittimi  öncelikle bir konuda ortak noktamız var  bende son zamanlarda   konuşmadığım kadar sana laf anlattım ve adin Mahidevran Yücetan 18 yaşının sonlarındasın ve bana doğru eğilip tişörtümü arkaya doğru sıyırdı ne yapıyorsun önüne bak ve tabi sende biliyorsun omzunun arkasında bir doğum leken var bunlar doğru olduğuna göre sensin her ne kadar garipsesem de dedi tekrar bana bakıp yola devam etti .Ona sen nereden biliyorsun benim doğum lekemi diye sormak için tam ağzımı açmıştım ki 'son soru hakkini kullandın simdi ikimizde yeterince konuşup sınırlarımızı aştıysak biraz susalım ha? kafamı cama çevirmeden hemen önce başımı salladım ve dışarıyı izleme fırsatı buldum uzun uzun ağaçların olduğu ormanlık yoldan 10 -15  dakika ilerledikten sonra arabayı yavaşlattı ve sonunda  durdu etrafı iyice baktım ama hiç bir şey yoktu ne bir ev ne bir ışık kapım açılınca Aras'ın arabadan çoktan indiğini fark ettim buradan sonrasını yürüyeceğiz hadi in .Dediğini yapıp arabadan indim ve arabayı arkamızda bırakıp ormana girdik gecenin bir vakti ormanda olmak hiç hoşuma gitmese de garip bir huzur kapladı içimi ateşböceklerini dinlerken bir dal çıtırdamasıyla Aras 'ın koluna yapıştım evett tam anlamıyla yapıştım :-)sakin ol bi hayvan kendi kendime mırıldanırken bana kolumu bırakacak mısın yoksa keyfin iyimi diye sorunca ,'he çok iyi bende gecenin bir vakti ne yapsam biri tarafından zorla ormana getirilsem de korku  versem diyordum' ne diyon sen bu halde çocuğa atarlanmalar falan ona ihtiyacın var en ağzından şu anlık diyen iç sesime hak verip 'neyse boş verelim  kolunu biraz tutabilirmiyim ama söz çok sıkmıycam '.Ona lütfen bakışı atınca  ki karanlıkta çok göremesem de sadece kafa salladı ve bir kaç düşme tehlikesi ,bir kaç sıçramadan , korkuyla kolunu felç edercesine sıkmadan sonra ağzım açık karşımdaki villa mi saray, yavrusu mu yoksa saray mi bilemediğim 4 katli eve baktım baktım baktım .En az 12 odası vardır buranın aman  ne diyorum ben 'hadi yürü ama önce ağzını kapat ' utanarak yanında ilerleyip kapının önüne geldik kapının çalmadan açılmasına mı yoksa içeriyi görünce ki hayatim boyunca böylesin güzel bir yer daha görmemiştim bizi hoşgeldiniz söyle geçin diyen  kadını yeni fark ettim içeriye girdik büyük bir holden bayağı geniş olan salona ilerledik holün hemen sağ tarafında merdivenler vardi salonda hemen sol tarafta alt kati tamamiyle dolduruyordu en solda mini bar hemen yanında kocaman bir amerikan mutfak salonun ortasında siyah deri pahalı olduğu her halinden belli olan koltuk takimi karşısında yemek masası ki oda 12 kisilik onun biraz  arkasında bilardo masası ve devasa bir tablo salonun tam ortasında duvarda bir yaşlı kadın ki çok güzel bir yüzü vardi  ki yaşlı olduğu sadece saçını beyazlamasından belli oluyordu taht gibi bir yere oturmuştu hemen arkasında orta yasta bir kadın ki kızıl saçları mavi gözlerinle mükemmel görünüyordu ve bu kadının iki yanında kadını yaslarında iki adam vardi biri siyah  uzun saçlı orta boyluydu  ve  çok ciddi durmuştu diğeri ise içlerindeki tek gülümseyen uzun boylu ve yapılıydı gözleri yeşilin en güzel tonuydu yaslı kadına üçü de çok benziyordu acaba çocukları miydi 'Mahidevran daldın gittin diyorum ki bu arada beni hafifçe sarstı geç söyle otur sen ben geliyorum ' kafamı salladım ve tekrar resime baktım sanki canlı gibiler di o kadar belirgin ve gercekçiydi belkide çok buyuk olduğu için böyle düşünüyordum  yardımcı olan kadın bir şey alırmısınız diye sordu aslında acıkmıştım ama teşekkürler bir şey istemiyorum diyince peki diyerek gitti ayaklarımı önümdeki pufa uzatarak geriye yaslandım ne kadar yorulmuşum öyle ki rahatımı çalan telefon zil sesiyle bozdu  etrafıma bakındım kimse yoktu kalkıp biraz ilerimdeki yemek masasında duran telefonu elime aldım yardımcıya tekrar bakındım ama yoktu bende holün sağındaki merdivenlerden çıkıyorken  Aras'ın sesini duydum biriyle konuşuyordu  kulak misafiri oldum kapının ilerisine yaklaşıp dinlemeye başladım her ne kadar yanlış dahi olsa da buraya gelmek zorunda olmam da yanlıştı.

    'Aras o nasıl bilmez diyordu bir kadın sesi garip  çıkıyordu bu onun hayatinin gerçeği her an dönüşebilir 'eğer gecikseydin neler olurdu düşünmek dahi istemiyorum onu korkutmadan anlatacağım kendi isteğiyle kalacak burada.'Ama anlatmaya gerek kalmadı sanırım bizi dinlemekten kendini alıkoyamamış bir Mahicik var .dediğini duyar duymaz geriledim o sırada kapı açıldı ve bir adim daha atacağım sırada Aras'ın dur   diye bağırıp bana doğru gelmesiyle merdivenlerden aşağı düşeceğimi  fark ettim ama artık çok geçti ...


O GeceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin