2.BÖLÜM

23 2 0
                                    

Sabah olmuştu tüm gece balkonda oturup yıldızlarla konuşup,gökyüzünü izledim.Gözlerimi açmakta artık zorlanıyordum.En son hatırladığım yan balkonda gördüğüm Baha'ydı.
🎶🎶🎶🎶🎶🎶🎶🎶🎶🎶🎶🎶🎶🎶
Uyandığımda feci derecede ağrıyan boynumu boşverip içerden gelen seslere odaklandım.Evde benden başka biri yoktu ve bu seste neyin nesiydi?Belki yanlış duymuşumdur diye düşünürken yeniden içerden gelen sesle irkildim.Korkmaya başlamıştım.Yavaş yavaş ayağa kalkarak içeri girdiğimde gördüğüm arkası dönük siluetle istemsizce ağzımdan kopan çığlık eş zamanlıydı.
"Şşşşt sakin ol benim."diyen kişiyse Baha'ydı.
"Şimdi sessiz ol ve balkona git hemen polisi ara."
"Neden?"
"Şuan yatak odanda bi tane hırsız bulunduğu için olabilir."
"Ne hırsız mı?Nasıl hırsız?Ne hırsızı?" diyerek sesiğimi yüksettiğim sırada
"Lan bi sessiz ol."dedi ve balkona gitmem için balkonu gösterdi hemen balkona giderek polisi aradım.
"Evet şuan evimde bi hırsız var ve lütfen hemen gelin."
Aklıma gelen şeyle hemen içeri daldım.
"Baha dikkat et kendine hadi polisi aradım ben."dediğimde salonda kimse yoktu.Yavaş yavaş yatak odasına girdiğimde yerde kanlar içinde yatan Baha'yı beklemiyordum.
"Baha iyi misin?"
"Lütfen bana cevap ver lütfen."diyerek ağlamaya başladım.Diğer odadan gelen sesle hemen oraya gittim.Karşımda duran insan bana bakıyordu.
"Lan sen nasıl Baha'yı bıçaklarsın?!" diyerek üstüne atladım ve saçını yolmaya başladım sonra elime gelen ilk şeyi kafasına atmamla bayıldı.Elime gelen ilk şeyin parfüm şişesi olmasıysa benim şansımdı.Bu durumda ne kadar şans olursa artık?Hemen telefonumu alarak ambulansı aradım.Hıçkırıklarım el verdikçe konuşmaya çalıştım.Telefonu kapattığım sırada kapı çaldı,gelen polislerdi.
"Hır-hırsız diğer odada ve arkadaşımı bı-bıçakladı."diyerek hemen Baha'nın yanına koştum.
"Lütfen lütfen dayan şimdi ambulans gelicek."diyerek güç vermek istercesine elinden tuttum.Biraz sonrada ambulans sesleri geldi.Baha'yı hemen sedyeye yatırarak ambulansa bindirdiler arkasından hemen ben de bindim.Elini tutarak
"Lütfen lütfen dayan hastaneye gelmek üzereyiz.Sen güçlü birisin tamam mı dayanıcaksın."Dememle birlikte ellerimiz ayrıldı ve Baha'yı hemen hastaneye doğru götürmeye başladılar.Bende arkasından koştum.Ameliyathaneye almışlardı.Elimden gelen hiç bir şey yoktu.Sadece koltuklara oturup ağladım.Her zaman ki gibi ağladım.Eğer balkonda uyuyakalmasaydım eve hırsız girmeyecekti ve Baha bu durumda olmayacaktı.Her şeyin suçlusu benim!*************
2 saat geçmişti ve hala kimse bir şey dememişti.Artık delirmek üzereydim.
"Artık birisi bir şey diyebilir mi?"diye bağırdım ama fayda etmemişti.Aklıma o an gelen şeyle hemen abimi aradım.
"Abi hemen buraya gelmen lazım."
"Miniğim noldu?İyi misin?"
"Abi ben iyiyim ama Baha iyi değil."diyerek ağlamaya başladım.
"Lütfen ağlama miniğim.Baha kim?Ve neler oluyor?"
"Abi lütfen hemen gel her şeyi anlatıcam."
"Zaten yoldaydım sen hangi hastahanede olduğunu mesaj at."
"Tamam."diyerek telefonu kapatıp hemen hastanenin adını abime mesaj attım ve beklemeye başladım.
****************************
"Abi." diyerek hemen abime koştum.Kollarını açarak hemen bana sarıldı.
"Gel oturalım şöyle ve bana neler olduğunu anlat."diyerek bizi koltuklara oturttu.Çalıştığım kafedeki olaydan bugüne kadar olan her şeyi anlattım.
"Hepsi benim suçum abi hepsi benim suçum."
"Lütfen sakin ol." dediği sırada ameliyathanenin kapısı açıldı ve içerden bi doktor çıktı.
"Hastanın yakınları siz misiniz?"
"Evet.Nasıl?İyi mi?"
"Lütfen sakin olun hanfendi.Sevgiliniz çok güçlü.Derin bi kesik olmasına rağmen durumu gayet iyi."dediği sırada doktora sarılmamak için kendimi zor tutarak hemen abime dönüp sarıldım.
"Abi bak kurtulmuş."diyerek yeniden ağlamaya başladım ama bu sefer mutluluktan ağlıyordum.
"Evet abicim kurtulmuş sevgilin."
"Ne sevgilisi abi?"
"Doktor öyle dedi ya." dedi sinirle.
"Saçmalama abi ya.Baha benim sevgilim değil doktor yanlış anlamış." diyerek gülmeye başladım.
"Öyle bir şey olmasına kızmam ama bana dememene kızarım bunu bil.Anlattığına göre Baha'da iyi çocuk zaten."dediği sırada Baha sedyeyle yarı baygın bi şekilde çıktı.
"Normal odaya alıyoruz.Şimdi narkozun etkisinde olduğu için sarhoş gibidir."dedi.Baha'nın arkasından bizde odaya girdik.
"Lan bırakın beni ben daha o hırsızı yakalıcam.Ya Buğlem'e bir şey yaptıysa.Bak hala koluma serum yapmaya çalışıyo.Arkadaşım sen beni anlamıyo musun?Bırak beni." diyerek bağırıyordu.
"Sakin ol delikanlı."dedi abim.Baha kim olduğunu anlamaya çalışır bir şekilde abime bakıyordu.
"Buğlem sevgilin mi?"dedi kaşlarını çatarak.Dediği şeyle abimle beraber gülmeye başladık.
"Hayır delikanlı ben Buğlem'in abisiyim."dedi abim gülmeye devam ederken.
"Kusura bakma abi."
"Yok abicim ne kusuru.Sana çok teşekkür ederim kardeşim.Buğlem'i korumuşsun ben yokken.Onun için kendi canını tehlikeye attın.Çok teşekkür ederim."dedi abim.Arkasından bende
"Çok teşekkür ederim Baha.Hepsi benim suçum.Ben balkonda uyuyakalmasaydım başına bunlar gelmicekti."
"Saçma saçma konuşma Buğlem.Senin suçun filan değil."
"Asıl sen saçmalama.Benim suçum!"
"Kızım anlamıyo musun?Senin suçun değil."
"Çok inatçısın sevgili komşucuğum." dedim.
"Ha bu arada sen nasıl girdin eve?"
"Balkondan.Balkonların arası çok uzak değil.Bende sesleri duydum baktım sen orda uyumuş kalmışsın bende hırsız olduğunu anlayıp balkonuna atladım.Lan adam beni bıçaklayınca sana bir şey yapmadı demi?"
"Abim bu cadıdan kurtulabilir mi hiç o adam?O sinirle atlamış adamın üstüne saçını yolmuş.Sonrada parfümü fırlatmış kafasına adam da bayılmış.Diğer odada adam yatıyo"diyerek güldü abim.
"Aferin be kız."diyerek gülmeye başladı.
"Tabi oğlum ne sandın sen beni."
"Hemende ego kasarmış."dediğinde güldüm.
"Bu arada abi tanışamadık kusura bakma.Ben Baha yan komşunuzum."
"Bende Ali.Buğlem'in abisiyim.Artık seninde abinim.Hemen bi sıkıntında bana geliyorsun.Zaten yan dairendeyim.Buğlemle aynı evde kalıyoruz."
"Tamamdır abi."dedi Baha.
"Kaç yaşındasın?"
"21.Sen kaç yaşındasın abi?"
"25 yaşındayım abim.Yaşlandım ben artık."
"Sormadınız ama söyleyeyim bende 18 yaşındayım.En genciniz benim.Haha yaşasın gençlik.Ay sizin yanınızda kendimi yaşlı hissettim." diyerek güldüm.
"Gördün mü hanfendiyi beğenmiyo bizi?"dedi abim Baha'ya.
"Beğenmiyosan gidelim istersen."dedi Baha ve dudak büzdü.
"Ne gitmesi ya oturun oturduğunuz yere.Giden miden yok hem ben sizi hiç beğenmez olur muyum?"dediğimde güldüler.O sırada içeri doktor girdi.
"Evet bugün gece burda kalıcaksınız her ihtimale karşı yarın taburcu edicez."dedi.
"Saolun doktor bey."dedi abim.
"Bu arada demeden geçemicem sevgiliniz çok endişelendi en son nerde bu doktorlar diye bağrıyodu."diyerek güldü.Ne kadar gevezeydi bu doktor.
"Sevgili mi?"
"Evet.Hanfendi sizin sevgiliniz değil mi?"
"Hayır.Arkadaşım."dedi Baha.
"Kusura bakmayın o zaman.Ben öyle düşünmüştüm de.Ama çok yakışıyosunuz." dedi ve odadan çıktı.
"Ne geveze bi doktor." diye söylenmeye başladım.Konuyu değiştirerek.
"Gece tek kişi kalabiliyomuş.Kim kalcak abi?"diye sordum.
"Gerek yok yorulmayın benim için."
"Sen sus bi ya sana soran mı oldu?"diye söylendim.
"Tamam kızma ya."
"Abicim benim şirkete uğramam gerek.Sen kal Baha'yla birlikte."dedi abim.
"Tamamdır."
"Ben çıkıyorum gençler.Bi ihtiyacınız olursa hemen arayın."
"Tamamdır abi çok saol."dedi Baha.
"Görüşürüz."dedim bende.
BAHA'NIN AĞZINDAN
"Ben çok sıkıldım."
"Uyu o zaman."
"Uykum yok."
"Televizyon izle."
"Televizyon çok sıkıcı."
"Kitap oku."
"Kitap mı var oda da?"
"O da doğru.Benim gibi telefonla oyna."
"Telefonumda evde kalmış."
"Her şeye de bi bahane."
"Napayım kızım sıkıldım işte."
"Dur lan buldum."
"Ne buldun?"
"Hadi film izleyim."
"Olur"
"Hayret buna bi bahane bulmadınız."dediğinde göz devirdim.
"Yapma gözlerini şöyle sonra bozulur görürsün."
"Oy oy benide düşünürmüş,kıyamazmış da."dediğim sırada karnımın üst tarafına vurdu.Aslında dikiş yerine vurmamıştı ama azcık şakadan sorun çıkmazdı.
"Ahh karnım napıyosun ya."
"Pardon çok özür dilerim."
"Çok acıyor."
"Hemen doktoru çağırıp geleyim ben." dediğinde gülmeye başladım.
"Beni ne çok da düşünürmüş."
"Şaka mıydı şimdi bu." diyerek sinirle koltuğa oturup kollarını önünde bağladı.Şuan ki hali bi çocuktan farksızdı.
"Sen trip mi atıyorsun?"
"Sanane."
"Ne banane."
"Şaka yapmadan önce düşüncektiniz.Çok korktum sana bi şey oldu diye."
"Off tamam özür dilerim.Hadi gel film izleyim."
"Geldim." dediğinde hastane yatağında biraz yana kayarak yer açtım.Zaten ufacık bir şeydi sığardı oraya.Ve sığmıştıda.Ben dedim size ufacık diye.
"Ufaklık ne izlicez?"
"Ne ufaklığı be!"
"Ah kulaklarım.Ne cırlıyon kulağımın dibinde."
"Off hadi filmi başlatıyorum." diyerek telefonu ortamıza koydu.Film iki saat filandı.Arada gülüyoduk bazende sinirleniyoduk.Film bitmişti.
"Buğlem."dedim ama ses yok.Baktığımda uyumuş olduğunu gördüm.Ve kafasının omzuma düşmesiyle gelen karamel kokusu efsaneydi.Saçlarına biraz daha yaklaşıp iyice koklayıp öptüm.Bu koku aynı kardeşimin kokusu gibiydi.Kardeşim aklıma geldiğinde gözlerimin dolduğunu hissettim.Kafamı biraz daha saçlarına gömüp.O güzel karamel kokusuyla uykuya daldım.
ALİ'NİN AĞZINDAN
Sabah erkenden hastaneye geldim.Bizimkilerin odaya geldiğimde aynı yatakta birbirlerine sarılmış uyuyan Bahayla Buğlemi beklemiyordum.Hemen telefonumu çıkarıp bir kaç tane resimlerini çektikten sonra biraz daha onları izledim.Ne yalan söyliyim yakışıyodu keretalar.Biraz daha oturduktan sonra uyandırma kararı aldım.
"Baha kardeşim hadi uyan."
"5 dakika daha anne."
"Ne annesi oğlum.Benim Ali."
"Ne Ali abi napıyon burda sen eve gitmemiş miydin?"
"Günaydın abicim.Sabah oldu sabah hadi kalkın.Taburca olcaksın bugün." Baha yan tarafına baktığında bi anda kocaman açtı gözlerini.
"Abi çok özür dilerim.Film izlerken uyuyakaldı bende rahatsız etmedim sonra bende uyuyakalmışım."dedi panikle.
"Sakin ol delikanlı.Problem değil."dediğimde yüzü güldü.
"Bizim minik fareyide uyandıralım bakalım."dedim.
"Buğlem hadi kalk." dediği sırada Baha ona sus işareti yaptım.
"Lan burda fare var.Buğlem abicim fare kafanın üstünde.Çabuk kalk."diye bağırdığım sırada Buğlem öyle bir yerinden fırladı ki.Dengesini kuramayıp yataktan düştü.Tabi bizde Bahayla gülüyorduk.
"Bir insan böyle mi uyandırılır!"diye öyle bir bağırdı ki Buğlem.Odaya hemşireler girip bi problem var mı diye sordu.
"Sende de ne ses varmış be." diyen Baha'ya güldüm.
"Aynen kardeşim.O cırlamadan sonra şuan galiba kulaklarım çalışmıyor."dedim.
"Çalışmasın oh olsun banane."
"Abiye öyle denir mi hiç."
"Bir insan kardeşini öyle uyandır mı hiç."
"Neyse hadi hazırlanın gidiyoruz.Ayrıca ben doktorla görüştüm bi süre dinlenmen gerekiryormuş ondan bizim evde kalıcaksın."
"Yok abi size yük olmayayım."
"Saçma saçma konuşma."dedi Buğlem.
"Aynen abicim saçmalama bizde kalıyosun dedim bitti."
"Saolun."dedi ve hazırlanmaya başladı.1 saat sonra eve gelmiştik.
"Baha mızmızlanmayı keser misin?"
"Banane içmicem bu çorbayı."
"Abiiiiii!"
"Noldu?Neden cırlıyon?"
"Baha çorbasını içmiyo."
"Ben işe gidiyorum size iyi eğlenceler.O çorba da bitsin." diyerek evden çıktı.
"Duydun abimi hadi."
"Ya hayır."
"Bebek misin?İç şu çorbayıda bitsin."
"Off ver hadi şu içmek istemediğim iğrenç çorbayı."
"Aaa ne iğrenci ben yaptım bu çorbayı lütfen çorbam hakkında düzgün konuşunuz." dediğimde göz devirdi.
"Ben sana ne dedim göz devirme dedim.Bak geliyo şimdi terlik kafana." diyerek ayağımdaki terliği almak için eğilmiştim ki.
"Ya tamam sustum,bi daha da göz devirmicem."
"Ha şöyle." diyerek yüzüme alaycı bir gülümseme yerleştirdim.Tüm gün öyle boş boş oturup televizyon izledikten sonra akşam olmuştu.
"Miniğim ben bu gece eve gelmicem.Üzerinde çalışmam gereken bir proje var.Arkadaşım Arda'da kalıcam.Kendinize dikkat edin."
"Abim bugün gelmiyomuş."diyerek mesajı gösterdim.
"Abin ne iş yapıyor?"
"Mimarlık şirketinde mimar."
"Ne kadar çok mimar dedin be."
"Biraz öyle oldu."
"Benim canım sıkıldı."
"Benimde."diyerek Baha'yı onayladım.Aklıma gelen fikirle hemen söze atıldım.
"Balkona çıkalım mı?Gökyüzünü izleriz."
"Tamam." diyerek ayağa kalkmaya çalıştığı sırada dikişlerinden dolayı kalkamadı.
"Bekle önce balkonu hazırlıcam sonra kalkman için yardım edicem." dediğimde kafasını salladı.Hemen balkona giderek koltuğun üstüne yastık koyarak Baha'nın yatabilceği hale getirdim.Mutfaktanda biraz abur cubur alarak masanın üstüne koydum.Tam içeri girceğim sırada Baha'yı ayakta balkona gelirken gördüğüm için çığlık attım.
"Neden ayağa kalkıyosun ya dikişlerine bi şey olursa.İyi misin sen ağrın sızın var mı?Ayy hadi hemen hastaneye gidelim."
"Sakin ol." demesiyle sakinleşmeye çalıştım.
"Şimdi nefes al." diyince de derin bi nefes aldım.Ve bir süre öyle durdum.
"Nefesi vermeyi düşünmüyosun herhalde."
"Lan sen hala ayaktasın." diyerek koluna girdim ve balkona çıktık.Koltuğa uzanmasına yardım ederek bende karşısındaki sandalyeye oturdum.
BAHA'NIN AĞZINDAN
"Gökyüzü çok büyüleyici.Şu yıldızlara bak."demesiyle yıldızlara baktım.Sahiden çok güzeldiler.
"Yıldızlar benim sırdaşım."dedi.
"Bi sıkıntımda veya bi derdim olduğunda yıldızlara anlatırım."
"Değişik."
"Ve sonra balkonda uyuyakalırsın."diyede ekledim.
"Yani biraz öyle olur." diyerek kıkırdadı.O an nedense içime sıkıntı olan geçmişimi Buğlem'e anlatmak istedim.Onunla paylaşmak.Yeni tanışmamıza rağmen sanki yıllardır yanımda gibiydi.Ona güveniyordum.Şimdiye kadar kimseye anlatmadığım geçmişimi anlatmak istiyordum.
"10 yıl önceydi."diye başladım.Buğlem bana anlamaz bakışlarını atıyordu.
"Lütfen sadece beni dinle ve lafımı bölme tamam mı?"
"Tamam."dedi.
"Güzel bi aileydik.Yani ben öyle sanırdım.Bi kız kardeşim ve abim vardı.Her şey güzeldi bence.Böyle dünyadaki en iyi aile filan sanardım kendi ailemi.Ama öyle değildi.Bir gün gece su içmek için uyandığımda annemle babamın kavga edişini duydum.Odalarının kapısına gidip oturup onları dinlemeye başladım.
"O benim çocuğum değil."demişti Babam.İlk başta anlayamasamda dinledikçe olayları anlamıştım.Babamın yıllardır bana neden soğuk davrandığını anlamıştım Evet o benim çocuğum değil dediği çocuk bendim.O gün kapının önünde oturup saatlerce ağlamıştım.Sonra uyuyakalmışım.Uyandığımda babam başımda anneme şu çocuğu al burdan diye bağırıp evden çıkmıştı.Annemin yanına gitmiştim,ağlıyordu.
"Anne benim babam kim?" diye sordum ve annemden bana her şeyi anlatmasını istedim ve anlattı da.O günden sonra içime kapanık bi çocuk oldum.Hiç kimseyle konuşmazdım.Sadece kız kardeşimle konuşurdum.Abimle aram zaten her zaman soğuktu.Ama ben her şeye rağmen eskiden ailemi en güzel aile sanardım.Sonra 18 yaşındayken bi telefon geldi.İşte o gün öldüm.Kardeşim kaza sonucunda ölmüştü.3 yıl oldu.Ama toparlanamıyorum.İlk başlarda çok daha kötüydüm.Hala çok kötüyüm ama artık alıştım.Geçen yıl da annem kalp krizi sonucunda öldü.Zaten dağınıktım daha da dağıldım.Sonra her şeye yeniden başlama kararı aldım ve buraya taşındım.İyi ki taşınmışım.Buraya taşınmasam seni ve abini nasıl tanırdım?"dedim gözlerimden yaşlar akarken.
"Ben çok üzgünüm." diyerek bi anda bana sarıldı.Sarılcağını düşünemediğim için başta afallamasamda sonra bende ona sarıldım.Ve o güzel kokusunu içime çektim.Sanki huzur doluydu.
"Sana bir şey diyim mi?"dedim.
"De."
"Kardeşim gibi kokuyosun.Kokun bana huzur veriyor."dediğimde yeniden bana sarıldı.
"Biliyo musun?Sende çok güzel kokuyosun ve huzur veriyor."demesiyle gülümsedim.
"Sana bir şey dicem."dedi.
"De ufaklık."
"Her şeye rağmen gülümse.Belki gülünce geçer acılar.Ben öyle yapıyorum.Acılarımı gülüşümün arasına saklayıp her şeye rağmen gülüyorum."
****************
Hello ben geldim.Multimedyadaki gıf'i görünce aklıma direk Buğlemle Baha geldi ve sizinlede paylaşmak istedim.Umarım bölümü beğenirsiniz.


GÜLÜŞÜMDEKİ ACIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin