Bölüm 3-Ortaokul Yıllarım

336 6 0
                                    

ORTAOKUL YILLARIM

Yaz tatili boyunca ortaokula gideceğim için çok heyecanlanıyordum.Nerden bilebilirdim ki bu başlangıcın bana hayatımın en zor günlerini yaşatacağını.Tatilde Mustafa amcamla birlikte her gün koyunları güdüyorduk. Tatil böylece bitti.Babamla birlikte okula kayıt olmak için Kadirli'ye geldik.Önce fotoğraf çektirdik, sonra da kayıt için gerekli belgeleri hazırlayıp Derviş Paşa Ortaokuluna vardık.Orta boylu, kıvırcık saçlı, biraz da şişmanca gözüken müdür yardımcısı bizi güler yüzlü bir şekilde karşıladıktan sonra okula kaydımı yaptı.Sonra köye geri döndük.Okulun açılacağı günden bir gün önce ise babam ve ablam Yasemin'le birlikte İbrahim Ağabey 'in traktörü ile babamın,Kadirli'de Aynur halamın evin yanında yaptırdığı iki odalı küçük evimize geldik.Traktörün römorkunda getirdiğimiz sedirleri içeri koyduk, üzerine döşeklerimizi serdik ve evimizi kullanıma hazır hale getirdik.

Babam, daha önce Kadirli'de arzuhalcilik yapan Hazım amcamın yerinde arzuhalcilik yapması için Sadettin amcamı teşvik etmişti.Çünkü Hazım amcam gardiyanlık sınavına girmişti ve sınavı kazanmıştı.Sadettin amcam ilk başlarda çekinse de babamın cesaretlendirmesi ile arzuhalcilik yapmaya bizimle birlikte bu öğrenci evinde kalmaya başladı.Babam Sadettin amcamın hem bir meslek edinmesini istiyordu, hem de bize göz kulak olacağını düşünüyordu.

Okulun açıldığı ilk günlerde ablamla beraber okula gittim. Ablam benden iki yıl önce Aynur halamın yanında kalarak ortaokula başlamıştı ve bana yolu öğretiyordu.Ben birkaç gün sonra yolu öğrenmiştim. Artık kendim gidip geliyordum.Okulda ise her derse başka öğretmen giriyordu.Her öğretmenin bir öğretme ve ders işleme tarzı vardı.Ben Matematik ve Türkçe dersleri haricinde dersleri çok iyi anlıyordum.Ancak matematik ve Türkçe de çok zorlanıyordum.Bunun nedeni ise belliydi.Matematikle ilgili daha önceden kırılmış olan özgüvenimdi yapamayacağımı düşünüyordum ve de yapamıyordum.Türkçe'de başarılı olamamamın sebebi ise öğretmenin benim seviyemin çok üstünde ders anlatıyor olmasıydı.Biz köyden gelmiştik, köy okulunda okumanın cezasını çekiyorduk.Çünkü öğretmenin anlattıklarını hiç anlamıyordum.Bu yürümeyi öğrenmemiş bir çocuğa, koşmayı öğretmeye çalışmaya benziyordu.İki durumda da aslında bende sorun yoktu. Sorun şuradaydı, öğretmenliği ben dersimi anlatır çıkarım, düşüncesiyle yapanlardaydı.Çünkü bize öğretilen öğretmenlik bu değildi.Bu iki dersin öğretmeni de öğrencilerini tanımadan ders anlatmış, sınavda soruları da buna göre sormuşlardı.Yaptığım ilk Türkçe sınavı kabus gibiydi. Öğretmen 40 puanlık bir soru sormuştu.Yazmış olduğu atasözünü kompozisyon şeklinde açıklayınız yazıyordu.Bu kelimeyi (kompozisyon)ilk defa orada duymuştum ve okumuştum.Diğer sorularda İstiklal Marşı ile ilgiliydi.İstiklal Marşı'nı okuyorduk ama oradaki kelimelerin anlamını bilmem imkansızdı. Dolayısıyla sınavdan zayıf almıştım.Matematikten de aynı şekilde zayıf almıştım. Bu derslerin diğer bütün sınavlarından da zayıf almaya devam ettim.Babam birinci dönem bu derslerimin zayıf olduğunu görünce Türkçe öğretmeni ile konuşmaya okula geldi.Ben babama daha önceden şunu söylemiştim: 'Öğretmen sınavda öğretmediği şeyleri soruyor.'Babam bunu öğretmen söylediğinde öğretmen şu cevabı vermişti: "hayır çocuk yalan söylüyor ,anlatmadığım hiçbir yerden soru sormuyorum".Burada öğretmenin anlamadığı şuydu, mesele onun anlatmaması değildi.Mesele onun anlattıklarının bana yabancı gelmesiydi.Mesele dersleri bizim seviyemize inerek anlatamamasıydı.Bizim seviyemiz diyorum çünkü o yıl benimle birlikte köyden okula gelen diğer arkadaşlarım da aynı durumdaydı.Mesele öğrencilerini tanımadan ders anlatmasıydı.Konuşmanın devamında babam yinede beni Türkçe dersinden bırakmamasını istemişti.Ancak öğretmen yine babama "Hayır öğrenip öyle geçsin, öğrenmeden bir üst sınıfa geçirirsek üst sınıfta derse giren diğer öğretmenler bize sövüyor."demişti.

Babam öğretmenle konuştuklarını bana bu şekilde anlatmıştı.Babam özellikle Türkçe öğretmeni ile konuşmuştu çünkü O zaman Türkçe baraj dersti diğer derslerin tümünden geçsen bile Türkçeden kaldığında sınıf tekrarı gerekiyordu.

İNSAN UNUTMUYORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin