Bu bölüme bir şarkı koymak istedim ama o kadar manyak bir bölüm olduki nasıl bir şarkı koymam gerektiğine karar veremedim. Neyse artık bir dahakine kısmet... Iyi okumalar ve bol bol yorum.
Bu arada kısa bşr duyuru yapayım; bu kitapta arkadaşlarımı yazıyordum Ruhumda Saklı'ya da yeni Okulu'ndaki arkadaşlarımı yazmaya karar verdiğimi söylemiştim. Mehmet'le kavga ettik ve sınıfça ihanete uğradık diyebilirim kısacası o yüzden hiç birimiz konuşmuyoruz, yaptığı da basit bir şey değildi o yuzden Mehmet karakteri kitapta daha fazla yer almayacak.
ELIF
"Ne yapacağım ben?" dşye sordum Hazal'a. Gerçi tam da konuşacak zamanı bulmuştum ya!"Anlatacaksın. " Hazal, sevgilisiyle buluşacağı için ayna karşısında makyajını yapıyordu. Bana dönüp "Bu ruj yakıştı mı?" diye sordu.
"Yakıştı. " deyip gülümsedim fakat yapmacık bir gülümsemeydi. Ve o da bunu anlamıştı. "Ne oldu?"
"Umursamıyorsun beni resmen!"
Oflayıp ruju masaya bıraktı ve yanıma oturdu. Dudağının yarısında ruj var, yarısında yoktu. "Anlat, şimdi dinliyorum. "
"Anlatacak bşr şey yok. Ne yapacağımı bilmşyorum sadece. "
"Anlatman gerek işte. Bitti. "
"Ama istemiyorumki. "
"Kızım, sürekli gelip gidip aynı şeyleri konuşuyoruz! Anlatmaktan başka çaren yok bunu biliyorsun, hala ne yapacağım diyorsun! Ölmek mi istiyorsun sen?"
"Ya ne alakası var?" Bana karşı tavrı aniden sertleşince sesim kısıldı ve olduğum yere yavaşça sindim. "Ama ben kendim de çalışabilirim diye düşünmüştüm. Sonuçta koskoca kütüphane var. "
"He amına koyayım he!" deyip elini havada salladı. "Alemin bir akıllısı da sendin ya!"
"Hazal gelme üstüme!"
"Sen de akıllan o zaman!" diye bağırdı bir anda. "Şunun farkına var Elif; eğer bir an önce gidip her şeyi anlatmazsan şurada yaşayacağın sadece 1 yıl ömrün kaldı. 1 yıl! Sonra sen ölürsün, Ayaz'ı yüzüstü bırakırsın, ben de buradaki gerizekalılarla takılmak zorunda kalırım!"
"Hazal bak-"
"Senin," sesini yükseltip tekrar araya girdi. "Kabul etsen de etmesen de bu insanlara hayatını borçlusun; şu an hayatın bir düzene girdiyse bunların hepsi o insanların emekleri sayesinde. Insanlara kötülük yapmaya gelince nasıl aslan kesiliyorsan, bu insanlara borcunu ödemek için de cesur olmak zorundasın!" Ayağa kalkıp çantasını eline aldı ve tekrar önümde dikildi. "Şimdi ben çıkıyorum. Bu konu bir daha açılırsa odaları ayırırım!"
"Saçmalama!" deyip ayağa kalktım ve tam arkasını dönmüşken kolunu tutup onu durdurdum. Tekrar bana döndüğünde öfkeyle yüzüme bakıyordu. "Ne demek odaları ayırmak ya? Hani planlarımız vardı?"
"Evet, planlarımız vardı!" deyip kolunu çekti. "Ama bu planları 1 yıl içinde gerçekleştiremeyiz, değil mi?" Verecek bir cevabım olmadığını bildiğinden hiç beklemeyip çıktı odadan. Ama çıktığı gibi de 5 saniye sonra geri döndü. Kaşlarımı çatarak ona baktığımda "Eli Kanlı Koca Kafa yakaladı beni!" diye bağırdı.
Eli Kanlı Koca Kafa, Alice Harikalar Diyarında filminden duyduğumuz bir şeydi ve yurt müdüründen nefret ettiğimiz için çocukken ona böyle hitap ederdik. Hatta bazen, kadının gerçek adını bile unuttuğumuz olurdu.
Sinirle çantasını yere koyduktan sonra yanımdaki yatağına oturdu. Ikimiz de sessiz kaldık bir süre. Sonra ona dönüp "Özür dilerim. " dedim usulca. O da sonunda benim yüzüme bakınca kalkıp onun yatağına oturdum. "Haklısın ama bunun ne kadar zor ve acı verici olduğunu anlayamazsın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güçler Okulu 4 -VEDA-
FantasyYaşanan bütün o güzel anılar... Hala hepsinin hatrı duruyor hayatlarında. Peki yaşanan onca kötü şey? Birbirlerinin yanında olmaları, korumaları, sahiplenmeleri? Hiç bir şey boşa değil. Onlar unutulmamak için Güçler Okulu tarihine isimleri yazıldı...