"Günaydın bebeğim!
Bugün daha iyisin değil mi? Öyle olduğunu söyledi doktor."Kafamı koyduğum yerden kaldırıp yüzüne baktım. Değişen birşey yoktu, hala günlerdir olduğu gibi solgundu. Kıvrımlı, şişkin dudakları mora çalan bir renkteydi.
"Yorulmaman için seni uyuttuklarını söylüyorlar. Jungmin ve Shijin de seni çok merak ediyor, arada geliyorlar ama yalnız kalmak istediğim için çok durmuyorlar. Zaten durdukça Shijin de çok üzülüyor. Seni özlüyoruz. Minik demeni bile özledim."
Sesimin titremesine engel olamamıştım."Oh üzgünüm, duygusal olmamalıyım değil mi? Sonuçta beni duyuyorsun."
Elimi saçlarının arasında gezindirdim.
Yorulmuştum, boş mezar bulsam atlayacak durumdaydım.
Şu lanet odadan onunla çıkmak istiyordum. Ayakkabılarımı çıkarıp yatağın bir kenarına kıvrıldım. İncitmemek için yavaş davranıyordum.
Biraz daha sokuldum. O gün kokumu duymuştu, yanında olduğumu hissetmişti belki bugün de aynısı olabilirdi. Elimi yara izine götürdüğümde hafifçe inlediğini duydum. Hemen elimi çektim. Daha fazla incitmemek için yattığım yerden kalktım.
Demek hissediyordu.
Yeniden sandalyeye oturup onu izlemeye koyuldum."Jiminie?"
Arkamdan gelen sesle oraya döndüm. Bu babamdı.
"Merhaba tatlım."
Oturduğum yerden kalkmaya çalıştım fakat beni durdurdu. Eğilip sarılmasıyla içimi büyük bir mutluluk kapladı."Yorgun görünüyorsun."
"Yorgunum baba."Kollarını ayırıp karşımdaki koltuğa oturdu. Bir süre onu izledikten sonra sessizliğini bozdu.
"Güzel bir çocuk. Üzüyor mu seni?"
Hayır anlamında başımı salladım."Yorgun düşmüş vücudu, uzun süre bilinci kapalıymış. Uyutmak en iyisi ama çok da uyutmamız kötü sonuçlara yol açabilir. Uyku ilacını kestik dün, merak etme uyanması yakındır."
"Teşekkür ederim baba." dedim gülümseyerek.
"Aman tanrım, küçük kızım babasına teşekkür ediyor. Komik olma tatlım. Tek bir sorun var, uyandığında o kadar da iyi olmayacak. Yorgun ve eskisinden daha farklı yani daha dikkatli olmalısınız.""Aşık olmak için küçük değilim dimi?"
Birden aklıma gelen soruyu sormamla babam şaşkınlıkla gülümsedi.Bir süre söyleyeceklerini toparladı ve konuşmaya başladı.
"Hayır aksine tam o yaşlardasın, annene aşık olduğumda ben de bu kadar falandım. Özel birine aşık olmuşsun küçüğüm. Seni yoracak. Ama aynı zamanda mutlu da olacaksın."
Cevap vermek yerine gözlerimi kapatıp kafamı geriye attım.
Dakikalar sonra babamın alnıma bir öpücük kondurduktan sonra odadan çıktığını fark ettim.Yalnızdık, sessiz odada duyulan tek şey nefes alış verişiydi.
"Yorulacağız." diye fısıldadım.
"Yorulacağız." diye fısıldadı.
••••••
Ehe merhaba.
Yazar şeysi şey etmek istedim. Kitabın sonunda öldürsem mi sxkcjcoglcşckfm
Bilemiyorum. Neyse. Arada böyle kalp krizi yaşatıcam size üzgünüm🙃
Okuyun ve oy verin güzellikler💕
He bir de şey dicem dşckckdldkfpdk
Yeni bir kitap yayınlıyorum, kısacık küçücük bir kitap olacak.
Birden aklıma geldi aslında sxşckfpdkdş.
Adı 'LETTERS FOR YOU'
Umarım ona da bir bakarsınız.
Teşekkürler♥️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LUNATIC
Fanfiction"Sıcaklığını hissettim minik. Sarhoş eden sıcaklığını hissettim." "Ve o an, sen buz gibi soğuktun Park Jimin."